Mübarek: Hemen giderim ama kargaşadan korkuyorum
Abone olMısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, hemen istifa etmek istediğini ancak ülkede kargaşa yaşanmasından korktuğu için görev süresinin dolmasını bekleyeceğini söyledi.
Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek, hemen istifa etmek istediğini
ancak ülkede kargaşa yaşanmasından korktuğu için görev süresinin
dolmasını bekleyeceğini söyledi.
Amerikan ABC televizyonundan Christiane Amanpour'a göre, Mübarek, görüntü kaydı olmayan mülakatta 62 yıllık kamu hizmetinden sonra artık devlet başkanlığından usandığını ancak yasaklı Müslüman Kardeşler hareketinin iktidarı ele geçirmesinden endişe ettiği için istifa kararı alamadığını savundu.
'Oğlum halefim olmayacak'
30 yıldır iktidarda olan Mübarek demecinde, Eylül ayından yapılacak seçimlerde yeniden aday olmayacağını yineledi ve oğlu Gamal Mübarek'in, halefi olmayacağını kaydetti.
'Obama iyi bir insan ama Mısır'ı anlamıyor'
Ömer Süleyman, protestoculara Mübarek yanlılarının saldırmadığını söylüyor
Mısır lideri, ABD Başkanı Barack Obama'nın kendisinden derhal
istifa etmesini istemediğini söyledi. Mübarek, "Obama iyi bir insan
ama Mısır kültürünü anlamıyor" dedi.
Christian Amanpour, Mübarek'in Dubai'ye ya da Londra'ya kaçtığı öne
sürülen oğlu Gamal Mübarek'le Başkanlık Sarayı'nda
karşılaştıklarını söyledi.
Bu arada, Başkan Yardımcısı Ömer Süleyman, Müslüman Kardeşler'e
görüşme çağrısında bulundu.
25 Ocak'tan bu yana Mübarek'in istifası talebiyle gösteri yapan
binlerce Mısırlı, hükümet yanlılarının saldırısına uğramasına
rağmen, Kahire'deki Tahrir meydanından ayrılmıyor. Amerika Birleşik
Devletleri Başkan Yardımcısı Joe Biden, Ömer Süleyman'dan şiddete
son verilmesini istedi. Biden ayrıca, gözaltına alınan
protestocuların serbest bırakılması çağrısında bulundu.
Mısır Başbakanı Ahmet Şefik ise, birçok kişinin ölümü ve
yaralanmasıyla sonuçlanan çatışmalar nedeniyle özür diledi ve
soruşturma başlatma sözü verdi.
Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Fransa Almanya, İtalya ve
İspanya Mısır'daki olayları izleyen gazetecilere yönelik saldırları
kınadı. Onlarca gazeteci gözaltına alındı ya da dövüldü. Bazı medya
mensuplarının da kamera ve fotoğraf makinalarına el konuldu. Askeri
birlikler de bir dizi baskınla, bazı yerel ve uluslararası insan
hakları grubu çalışanlarını gözaltına aldı.