Moto kuryeler ve ambulanslarla uyuşturucu sevkiyatı yapılıyor iddiası!
Abone olUzmanlar ünlü firmalara ait moto kuryeler ve özel işletmelere ait ambulansların mutlaka denetlenmesi gerektiğini belirterek, "çeşitli maddelerin sevkiyatının yapıldığına dair duyum ve iddialar var!” uyarısında bulundu.
Kamu düzeni ve halkın sağlığını ilgilendiren
madde kullanımı ve temini ile ilgili alanında yetkin
uzmanlar, "Ünlü firmalara ait moto
kuryeler ve özel işletmelere ait ambulanslar mutlaka
denetlenmeli ki, çeşitli maddelerin sevkiyatının yapıldığına
dair duyum ve iddialar var!” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Seyithan Deliduman, Araştırmacı
Mehmet Memdoğlu, Ahde Vefa Platformu Başkanı
Nuran Kırlak, Diplomatlar Birliği Başkanı Musa
Karademir, Mali Müşavir Mehtap Kızıltaş ve Sosyal
Hizmetler Uzmanı Taner Akkuş konuya
dair önemli açıklamalar yaptı. İşte o açıklamalar ve
öneriler...
Motor kuryelerin ve özel ambulansların denetlenmesi zaruri!
Hukukçu Profesör Seyithan Deliduman Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada şunları ifade etti; "Son yıllarda uyuşturucu kullanımının ve suçlarında önemli bir artış olmuştur. Yetkili merci ve makamların bir an önce bu konuda gerekli önlemleri alması, yeterli denetim ve kontrolleri yaparak suçluların tespit edilip hak ettikleri cezanın etkin bir şekilde uygulanması gerekir. Aksi taktirde kamu düzeni ve toplum sağlığı her geçen gün giderek daha fazla bozulacaktır. Bu konuda tüm motor kuryelerin ve özel ambulansların da denetlenmesi zaruridir. Konuya dair Türk ceza kanunun 188. maddesinin üçüncü fıkrası şu şekildedir; Madde 188- (3) Uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri! Ülke içinde satan, satışa arz eden, başkalarına veren, sevk eden, nakleden, depolayan, satın alan, kabul eden, bulunduran kişi, 10 yıldan az olmamak üzere hapis ve 2 yıldan, 4 yıla kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Ancak, uyuşturucu veya uyarıcı madde verilen veya satılan kişinin çocuk olması hâlinde, veren veya satan kişiye verilecek hapis cezası 15 yıldan az olamaz."
GPS gibi teknolojik cihazlar yerleştirilmek suretiyle sıkı kontrol ve takip edilmeli!
Araştırmacı Mehmet Memdoğlu da kolluk kuvvetlerinin etkin çalışmasına rağmen, son yıllarda Türkiye'de ki uyuşturucu kullanımının 9 yaşına kadar indiğini belirterek, "Ülke ve toplum olarak geleceğimiz olan evlatlarımızı, gençliğimizi bu illetten kurtarmak için gerekli önlem ve tedbirler alınmalıdır." dedi. Memdoğlu, "Covid-19 salgını döneminde alınan tedbirler gereği, ülke olarak eve kapanmamız sonrası, başka iş saha ve meslekler ön plana çıktı. "Moto kurye ve özel ambulanslar" bu dönemde ön plana çıkan meslek gruplarındandı. Bu iki meslek grubundaki kimi moto kurye ve ambulansların uyuşturucu baronları tarafından uyuşturucu sevkiyatı için kullanıldığı iddia edilmektedir. Uyuşturucu ile mücadelenin önemli basamaklarından biri, uyuşturucuya erişimi engellemek olduğundan, her iki meslek grubundaki araçların -gerekirse GPRS cihazı yerleştirilmek suretiyle- çok sıkı kontrol ve takip edilmeleri önem arz etmektedir." şeklinde konuştu.
Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız ziyan olmasın!
Ahde Vefa Platformu Başkanı Nuran Kırlak ise "Ulusal basın,
sosyal medya ve haber bültenlerinde uyuşturucu sevkiyatına yönelik
her gün yeni yöntemler eklendiğine şahit olmaktayız. Devlet ve
yasalarda, gelişen teknoloji, değişen dünya düzeni ve hızla büyüyen
nüfusa karşın artan yeni işgücü meslekleri ile ilgili yasa
düzenlemelerinde ve yasayı uygulayıcılar ile kontrollerde
güncellemelerin daha sık olarak yapılması çok önem arz etmektedir.
Dünyada ve ülkemizde toplumsal sorun haline gelen uyuşturucu
konusunda devlet, millet el ele düsturu ile her bir birey olarak
hepimize görev düşmektedir. Devletin yasa düzenlemelerinin yanında
birey olarak vatandaş olarak bizlerde uyuşturucu ve zehir
tacirlerine karşı vatandaşlık görevinin hassasiyetini
göstermeliyiz. Geleceğimiz ve geleceğimizin teminatı çocuklarımız
ziyan olmasın." dedi.
Güvenlikli sitelerde ve sırça köşklerde oturanların siparişlerine yönelik denetleme yapılmalı
Anchorman Ahmet Durkaya: Uyuşturucu sorunu hepimizin ortak meselesidir. Uyuşturucu bağımlılığı sadece kullananı değil, ailesini, çevresini de son derece olumsuz etkileyen bir hastalık. Uyuşturucu kullanım oranlarının artış sebepleri ve bununla mücadele için yapılacaklar herkesi ilgilendirir, ilgilendirmelidir. Devletin idarî tedbirlerle ve kolluk kuvvetleriyle yürüttüğü bir mücadele var. Son zamanlarda yapılan operasyonlar, ele geçirilen yüklü miktarda uyuşturucu binlerce gencimizin hayatını kurtarıyor. Ayrıca tedavi alanında yapılan, arzı azaltan uygulamalar her geçen gün daha da gelişme gösteriyor. Aynı zamanda toplumun duyarlı kesimlerinin bir araya geldiği sivil kuruluşlar da uyuşturucu ile mücadele etmekteler. Uyuşturucu maddenin ekonomik ve siyasal boyutu da unutulmamalı. Ortada dönen rantın büyüklüğü ve uluslararası ayağı çok güçlü yapılarla mücadeleyi gerektiriyor. Bizler de bireysel olarak halkın içinde hak için, etrafa sıçramasın diye elimizden gelen mücadeleyi veriyoruz. Fakat her defasında değişik akla hayale gelmeyen yol ve yöntemler buluyorlar. Örneğin; motor kuryeyle, denetlenmesi ve durdurulması düşünülmeyen vasıtalarla sevkiyatta bulunabiliyorlar. Bu iş topyekûn mücadeleyi gerektiriyor. Güvenlikli sitelerde, sırça köşklerde oturup bana dokunmayan yılan bin sene yaşasın mantığıyla hareket edersek sadece bu sorun değil hiçbir sorun çözülemez.
Uyuşturucudan elde edilen milyarlarca gelir terörizmin finansmanında kullanılmakta!
BDU Diplomatlar Birliği Başkanı Musa Karademir: Uyuşturucu ile
mücadelede devlet organlarına büyük görevler düşmektedir. Bir
tarafta kolluk ve güvenlik kuvvetleri çaba sarf ederken, diğer
yandan da bakanlıkların, ailelerin, okulların, okul aile
birliklerinin ve elbette ki sivil toplum kuruluşlarının bu konuda
ciddi sorumlulukları vardır.
Çocuk veya gencin özgür bir ortamda büyümesi ve özgüvenli yetişmesi
adına aileler, çocuklarını serbest bırakmakta ve sorumluluk
duygusundan tamamen uzak yetiştirmektedirler. Bazen de arkadaş
olmakla ebeveyn olmak arasındaki çizgide hatalar yapılmaktadır.
Uyuşturucu ile mücadele aslında uluslararası bir sorundur. Zira
uyuşturucudan elde edilen milyarlarca döviz ve çeşitli gelir,
terörizmin finansmanında kullanılmaktadır. Yerel terörün veya
vekâlet savaşları içindeki anti askeri oluşumların para
kaynaklarının büyük kısmını uyuşturucu gelirleri
oluşturmaktadır.
Gördüğümüz ve duyduğumuz tüm olumsuzlukları mutlaka kolluk kuvvetlerine bildirelim
Ekonomi Uzmanı Mali Müşavir Mehtap Kızıltaş; Çocukların, gençlerin, yaş ortalamasına bakılmaksızın kullanımı artan uyuşturucu ve yan ürünlerin patlamaları akıl almaz şekilde artış gösteriyor peki bunu nasıl yapıyor-yapıyorlar? İsmi ve unvanı bilinen denetimlere takılmayan, hatta denetimden kolaylıkla sıyrılabilen firmalar denetimi olmayan yöntemler kullanıyorlar. Kendimizi ve geleceğimize sahip çıkalım, denetimin sonuç vermesi için gördüğümüz olumsuzlukları kolluk kuvvetlerine ve içişleri bakanlığına bildirelim. Hayattan kopan her can bizim. Bu canlarımızı koruyalım.
"Tüm moto kuryeler ve özel ambulans firmaları zan altında kalmasın, onlarda sektör olarak kendi içini temizlenmesine yardım etmeli!"
"Bu ülkenin evlatları, çocukları, gençleri hepimizin geleceği ve bizler gerek birey olarak, gerekse toplum olarak geleceğimiz olan neslin ellerimizin arasından kayıp gitmesine müsaade etmeyelim, sahip çıkalım, el birliği ile üstesinden gelelim. Son günlerde uyuşturucu sevkiyatı ile ilgili olarak ambulans ve özellikle moto kuryeler aracılığı ile olduğu iddiaları yoğun bir gündem oluşturmaktadır. Gelişen teknoloji ve hızla büyüyen nüfus ile ortaya çıkan yeni bir işçi grubu ve işgücü piyasası oluşmuştur" diyen, Sosyal Hizmetler Uzmanı Taner Akkuş; ”Uyarılarımız ve mesajlarımız kesinlikle genelleme değildir. Türkiye’deki tüm moto kuryeler ve özel ambulans firmalarını zan altında bırakmıyoruz biz sadece duyumlar ve iddialar üzerine hareket ediyoruz. Bu açıklamalar aslında diğer firmalar için de bir yol gösterici olsun böyle bir durum karşısında onlarda kendi sektörlerinin içinde yaşanan olumsuz durumları ihbar etmekten çekinmesin. Böylece diğer firmaların adının da lekelenmesinin önüne geçebiliriz. Ayrıca yetkililerin ayrı bir ihbar hattı kurması gerekiyor sokaklarda yaşayan vatandaşlar gördüklerini, duyduklarını, şikâyet ve ihbar edebilsin.” diyerek, sözlerini tamamladı.