MOSSAD'ın ödünü koparan Türk!
Abone olİsrail istihbarat örgütü MOSSAD özellikle bu isim yüzünden kaygılanıyor. Nedeni ise İran'la ilişkileri...
İsrail'in önde gelen gazetelerinden Haaretz, İsrail
savunma kuruluşlarının ve özellikle istihbarat örgütü Mossad’ın Dış
İlişkiler bölümünün MİT'in başına Hakan Fidan’ın atanmasından
"kaygılı" olduğunu belirtti.
Gazete, İsrail’in Fidan’ın “İran’ı savunduğu”nu ve İsrail-Türkiye
ilişkilerinde bilinçli değişiminin gerçekleşmesine katkıda
bulunduğunu düşündüğünü yazdı.
Merkez sol çizgideki gazetenin savunma ve askeri konularda uzman
yazarı Amir Oren’in imzasını taşıyan haberde, İsrail güvenlik
çevrelerinin, Gazze’ye gemilerle yardım operasyonunun, 42
yaşındaki Hakan Fidan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından birlikte planlandığına ve
ilişkilerdeki kasti değişimi temsil ettiğine inandıkları
belirtildi.
İRAN İLE BAĞLARI GÜÇLENDİRİYOR
Ancak Haaretz, Fidan’ın yardım operasyonunun içinde yer aldığı
veya yardım gemilerinin organizasyonunu yapan İnsani Yardım Vakfı
(İHH) ile bağlantısı olduğuna dair somut bir bilginin bulunmadığını
vurguladı.
Mossad yetkilileri ile yerel siyasi-güvenlik kuruluşlarının
yetkilileri arasında yapılan toplantılarda, Fidan’ın daha önce
Başbakanlık’ta Müsteşar Yardımcısı olarak görev yaptığı ve
Türkiye’nin İran ile bağlarının güçlendirilmesinde merkezi rol
oynadığının vurgulandığı belirtildi.
İKİ ÜLKE ARASINDAKİ İSTİHBARAT DEĞİŞİMİ ZARAR
GÖRECEK
MİT’in İsrail’de Mossad ve Shin Beth gibi iki örgüt tarafından
gerçekleştirilen iç ve dış istihbarat görevini tek başına
yüklendiği kaydedilen haberde, akademik kariyeri sırasinda ABD,
İngiltere ve Türkiye’de istihbarat servislerinin kıyaslamalı
incelemesini yapan Hakan Fidan’ın da MİT’te iç ve dış istiharatın
ayrılması gibi kurumsal değişiklikler planladığı ancak buradaki
amacının kendi atamasına yönelik eleştirileri savuşturmak olduğu
ileri sürüldü.
Haaretz’e göre Fidan’ın atanmasına yönelik İsrail istihbarat ve
güvenlik yetkililerinin kaygıları iki olası sonuç doğuracak.
"Birincisi, iki ülke arasındaki istihbarat değişimi zarar görürken,
ikincisi İsrail, kendisine düşman ülke veya örgütlerin eline
geçebileceği kaygısıyla Türkiye’ye bilgi aktarımını
sınırlandıracak."