Moskof Cariye Hürremin hikayesi
Abone olHaremden saltanata giden tehlikeli yolda yürüyen bir kadın. Muhteşem Süleyman’ı parmağında oynatan Hürrem'in aykırı hayatı.
Hürrem Sultan kimine göre, Muhteşem Süleyman’ı parmağında
oynatan, fettan, hain bir kadındır. Kimi de, güzel ve çocuklarını
korumak için her şeyi göze alan bir anne olarak anlatır onu.
Karadeniz’in kuzeyinden gelen herkesi Rus sayan halkın ona biçtiği
rolde ise Moskof Cariye’dir Hürrem. Demet Altınyeleklioğlu,
Moskof Cariye Hürrem’de tarihe damga vuran bu
aykırı kadını adeta yeniden yaratıyor.
Küçük, güzel bir kız olan Aleksandra Anastasia Lisowska evinden
kaçırılır. Yıllarca yaşamın kıyısında, korkularla gidip gelir.
Kader onu Kırım Sarayı’na, oradan da hediye edildiği Sultan
Süleyman’ın haremine savurur. Aleksandra, cariye olarak İstanbul’a
giderken, aklından geçen ise şu: “Geliyorum Osmanoğlu!
Bekle beni Süleyman. Tacına tahtına ortak olmaya
geliyorum...” Hareme girince kurtulacağını sanan
güzel cariye, bu rüyadan çabuk uyanır. Kurtulduğunu zannederken,
daha ölümcül tehlikelerle karşı karşıya olduğunu görür. Bir
tuzaktan başkasına düştüğünü anlar. Onun için tek kurtuluş yolu
vardır: Ülkeler fetheden genç ve yakışıklı Süleyman’ın gönlünü
fethetmek. O da öyle yapar. Yalnız, müthiş ihtirasların,
entrikaların, adım başı ihanetlerin kol gezdiği bir sarayda yaşamak
hiç de kolay değildir.
Kudretli erkekler gibi!
16. yüzyılın ilk elli, atmış yılına hiç kuşkusuz Kanuni Sultan
Süleyman, Sekizinci Henry ve Şarlken damgasını vurmuştu. Rusya’da
Korkunç İvan, İran’da Şah Tahmasp, Fransa’da Francis de aynı
dönemin önemli figürleriydi. Bu hükümdarların iktidar mücadeleleri
ve savaşları kadar aşkları da tarihin seyrini değiştirdi. Sultan
Süleyman ve güzel cariyesi Hürrem, Henry’nin başını kestirerek
öldürdüğü iki kraliçesinden biri olan Anne Boleyn ve Şarlken’in
Avrupa’yı din savaşlarına sürüklemesinde başrolü oynayan karısı
Isabella’nın, bu kudretli erkeklerle benzer güçte izler bıraktı
tarihte.
Birbirini tanımayan bu üç güzel kadının, hemen hemen aynı yıllarda
iktidar mücadelesi verdiği üç saray, romanlara, filmlere, TV
dizilerine ilham veren büyük aşklara, inanılmaz entrikalara,
komplolara, kanlı cinayetlere sahne oldu. Fakat bu öykülerin
hiçbiri; haremle, dünyanın en kudretli hükümdarı Sultan Süleyman
arasındaki tehlikeli yolda yürüyen Hürrem’in macerası kadar masalsı
değildi.
Demet Altınyeleklioğlu’nun ilk romanı Moskof Cariye Hürrem türü
sevenler için kaçırılmaz bir fırsat...