MİT tırları davasında şoke eden ayrıntı!
Abone olFETÖ'nün MİT'e ait tırların durdurulması öncesinde, sözde Kudüs Terör Örgütü soruşturması adı altında uydurma gerekçeyle MİT'in yönetici ve çalışanlarının dinlediği ortaya çıktı.
Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet
Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi oldukları öne sürülen eski Cumhuriyet
Savcısı Musa Alperen ile eski hakim olan eşi Ayşegül Alperen'e
açılan davanın iddianamesinde, örgütün, Milli İstihbarat
Teşkilatına (MİT) ait tırların durdurulması öncesinde, sözde
Kudüs Terör Örgütü soruşturması kılıfı adı altında uydurma
gerekçe, sahte delil ve ihbarlarla kurum olarak MİT'in yönetici
ve çalışanlarının telefonlarını dinleyerek terörle
irtibatlandırmaya çalıştığı bildirildi.
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz
2016'daki darbe girişiminin ardından Erzurum'da örgüt
üyeliğiyle suçlanarak tutuklanan eski İspir Cumhuriyet
Savcısı Musa Alperen ile eski İspir Hakimi olan eşi Ayşegül
Alperen hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı.
TANIK BEYANLARINA YER VERİLDİ
Erzurum 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 62 sayfalık
iddianamede, FETÖ/PDY'nin kuruluşu, amacı, stratejisi, yapılanması,
faaliyeti, yönetim modeli, hiyerarşik yapısı, örgütün başlıca
eylemleri, yargı alanındaki yasa dışı faaliyetleri hakkında
bilgilere ve tanık beyanlarına yer verildi.
İddianamede, örgütün, sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü
soruşturmasının, İran ve Türkiye arasında yapılan ticaret
dolayısıyla 17-25 Aralık kumpas soruşturmasıyla
ilişkilendirilmesi için delil üretmeye çalıştığına işaret
edilerek gizli tanık "Şafak'ın ifadesine atıfta bulunuldu.
Örgütün, bu amaçla gizli tanık Şafak'ın ifadesine eklemeler
yaptığı anlatılan iddianamede, örgüt tarafından, Şafak'ın
ifadesinde geçmemesine rağmen ifadesine İran ticaretiyle
ilgili eklemeler yapıldığı aktarıldı.
FETÖ, SAHTE DELİL ÜRETEREK TERÖR VE KUMPAS
SORUŞTURMALARINI İLİŞKİLENDİRMİŞ
İddianamede, örgütün bu şekilde sözde Kudüs Ordusu Terör
Örgütü soruşturması ile 17-25 Aralık kumpas soruşturmalarını
ilişkilendirdiği belirterek, şu ifadelere yer verildi:
"Gizli tanık Şafak'ın ifadelerine ekleme yapılarak
sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü soruşturmasının, İran ve
Türkiye arasındaki ticaret dolayısıyla 17-25 Aralık kumpas
soruşturmasıyla ilişkilendirildiği, bu şekilde aralarında
bağlantı olduğu intibaı uyandırılarak her iki soruşturmanın aslında
operasyon aşamasında birleştirilmesinin amaçlandığı, bu
amaçla soruşturma işlemlerine devam edilmesine ve
soruşturmayı yürüten cumhuriyet savcısının talimatı
olmamasına rağmen sözde Kudüs Ordusu Terör Örgütü
soruşturmasının örgüt mensubu emniyet görevlilerince
sonlandırılıp tüm dinleme kayıtları LOG kayıtlarından
silinerek üst yazıya bağlanarak gizlice İstanbul Cumhuriyet
Savcılığına gönderildiği belirlendi."
MİT'İN TIRLARI DURDURULMADAN, YÖNETİCİLERİ DİNLENMİŞ
İddianamede, FETÖ'nün, 17-25 Aralık darbe girişiminin başarısız
olması üzerine kendine yakın basın yayın kuruluşları
aracılığıyla kamuoyu oluşturma çabasına devam ettiği
aktarılarak, şu ifadelere yer verildi:
"Sözde Kudüs Terör Örgütü soruşturması kılıfı adı altında
uydurma gerekçe, sahte delil ve ihbarlarla kurum olarak
MİT'in yönetici ve çalışanlarının telefonları dinlenilerek
terörle irtibatlandırılmaya çalışıldığı, MİT'e ait tırların
durdurulması öncesinde de İHH bürolarına baskınlar yapılarak
hükümetin MİT üzerinden İHH Vakfını kullanarak El Kaide gibi
terör örgütlerine silah yardımında bulunduğu algısı
yaratılmaya çalışıldığı, 14 Aralık 2013'te soruşturma dosyası
sonlandırılarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teslim
edilmesine rağmen örgüt mensuplarınca sözde Selam-Tevhit
örgütünün silah unsurunun delillendirilmesi amacıyla MİT
tırlarına yönelik girişimde bulunduğu belirlendi."
ÖRGÜTE AİT YURTTA KALDI
İddianamede, sanık Musa Alperen'in kullandığı GSM
hattındaki incelemelerde haklarında FETÖ/PDY nedeniyle işlem
yapılan eski hakim ve savcılarla iletişim içerisinde olduğu
ve bunlar arasında eski HSYK üyesi T.G'nin de bulunduğu
aktarıldı.
İddianamede, tanık beyanlarına göre, daha önce görev
yaptıkları kentlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
(HSYK) seçimleri öncesi FETÖ/PDY'nin adaylarının
desteklenmesi için faaliyetler yaptıkları belirtilen
sanıklardan ByLock kullanıcısı olan Musa Alperen'in örgüt
evlerinde sohbetlere katıldığı, örgütün çalışma evlerinde
bulunduğu, Ayşegül Alperen'in de başkası adına GSM hattı
kullandığı, üzerinde 1 dolar bulunduğu, örgüte ait yurtta
kaldığı kaydedildi.
FETÖ/PDY'nin örgüt içi evliliklere önem verdiğine işaret
edilerek Alperen çiftinin bu şekilde evlendirildiğinin
düşünüldüğü bildirilen iddianamede, her iki sanığın
"silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 aydan 15 yıla
kadar ayrı ayrı hapsi talep edildi.