Milli Takım teknik direktörü Şenol Güneş konuşuyor: Bana 'hırsız' diyorlar
Abone olEURO 2020'ye gruplarda veda eden Milli Takım'da teknik direktör Şenol Güneş, basın toplantısında açıklamalarda bulunuyor...
EURO 2020'de 3 maçı kaybederek A Grubu'nu sonuncu bitiren A
Milli Takım, turnuvanın en kötü istatistiklerine sahip olarak
elendi. Teknik direktör Şenol Güneş turnuvanın ardından ilk kez
basınla bir araya geliyor.
Şenol Güneş'in açıklamalarından satır başları şu
şekilde:
"Uyuşuk oynadığımız bir gerçek"
- Sert eleştiriler oldu bunları anlıyorum. Sizler de içinize
sindiremiyorsunuz, haklısınız. Biz de haklıyız. Teslim olmak yerine
nasıl bir yol çizeceğimiz önemliydi. Biz millet olarak cesur olmayı
severiz ama bu turnuvada bunu gösteremedik. Uyuşuk oynadığımız bir
gerçek. Herkes şunu bilsin ki biz oradaki takım değiliz. Nereden
geldiğimizi de biliyoruz. İlk geldiğimiz gün nerede olduğumuzu
unutmayalım. O günü buraya çeviren de bu takımdır. Eleme grubundan
hak ederek çıktık. Dünya Kupası elemelerinde de
başarılarıyla gidiyoruz. Yönetimimiz ve başkanımız bizim için her
şeyi, yaptı. İtalya maçına çıkarken oyuncularda hiçbir sorun
görmedim. Belki aşırı güven vardı. Beklentiler yüksel olmuş
olabilir. Saydığınız nedenlerin çoğuna katılıyorum. İtalya maçına
iştahlı çıktılar, direnmeye çalıştılar ama oyunumuzu gösteremedik.
İleri çıkamazken Cengiz'i aldık. Golü yiyince ve İtalya'nın daha da
iştahlanması ve yüksek tempoyla üzerimize gelmesi bizi etkiledi.
Onların da temposu düştü sonradan bildiğiniz gibi. Orada ezildik. O
eziklik kırılma ve özgüven kaybına sebep oldu. Favori takımlar
arasında değiliz ama onların arasına girmek istediğimizi
söylemiştik. İtalya maçını kazanmak veya berabere kalmak
istemiştik. Öyle yapsaydık grup karışırdı. Oyuncularım da aynı
şekilde düşünüyordu.
"Yıkılmadık, yıkılmayacağız"
- Galler maçında oyunda değildik. İlk 25-30 dakika oyuna giremedik.
Tam oyuna girdik golü yedik. Sonradan pozisyona girdik ama maçın
sonunda art arda iki kornerde pozisyon verdik ve gol yedik.
Zihinsel ve özgüven olarak düşüşü görüyorum ben burada. Kendimizi
kabul edip oyuncuları üst seviyeye taşımak istedik. Biz yıkılmadık
ve yıkılmayacağız. Bu grubun iyi işler yapacağını, zaman zaman kötü
sonuçlar olsa da ayakta kalacağını biliyorum. Oyuncular bunu kendi
zihinlerinde ortaya koymalılar. Mart'taki maçlar bittikten sonra
rakiplerin analizlerini görüntülü ve raporla gönderdik. Pandemi
başlamasından önce de çok iyi hazırlığımız vardı. Beklenti
büyüklüğü vardı ama bu sonuç oyuncuları da üzdü. Bu turnuvalar 4
yılda bir oluyor. 4 yıl sonra bir daha katılacaklar eğer
katılırsak. Büyük bir şans kaçırdığımızı biliyoruz ama maalesef
başaramadık.
"Elenince 24 takımın en kötüsü değiliz"
- Dünya Kupası elemelerine iki aydan az bir süre var. Buraya çok
çalışarak geldik, yeniden ayağa kaldıracak da bu özelliklerimizdir.
Bizim Çocuklar derken her alandaki insanımız bizim çocuğumuzdur.
Biz her insanımızın başarılı olmasını istiyoruz. Bu çocuklar
kaybettiklerinde de bizim çocuklarımızdır. Diğer sporcular da,
sanatçılarımız da bizim. Onların da başarılarıyla gurur duyuyorum.
Cüneyt Çakır'ın final yönetmemesiyle ilgili eleştirilere sevindim.
Biz Dünya Kupası'nda 3. olduğumuz zaman dünyanın en iyi 3. takımı
değildik. Bugün elenince de 24 takımın en kötüsü değiliz.
"Eleştiri olacak ama kırıcı olmamalı"
- Turnuvada maçlar kaybettik ama hedeflerimizden sapmış değiliz.
Eleştiri tabii ki olacak ama kırıcı olmamalı. Eleştiri hakkını
kimsenin elinden alamayız. Ortak düşünce ve ortak akılla
ilerlemeliyiz. Oyunumuzu tekrar yukarı taşıyacak gücümüz var. Bazen
rehavetten böyle sonuçlar olabilir. Mart ayındaki sonuçlar burada
çıkmayınca mı kaybettik diye düşünüyorum bazen. Yeniden heyecan
veren bir takım oalcağız. Göreve geldiğimden beri 29 maçta 6
mağlubiyet aldık. 3'ü bu turnuvada. Skor olarak değil oyun olarak
da mağlup olduk maalesef.
"Bu travmayı bir yol gösterici olarak
göreceğiz"
- Beklentiyi büyüten de biziz, 3 maçı kaybeden de biziz. Takılmak
değil ayağa kalkmak zamanıdır. Düzeleceğimize inancım tam. Oyun
kalitemizi, isteğimizi, iyi niyetimizi Dünya Kupası hedefine
kanalize edeceğiz. Ben bu oyuncu grubuna inanıyorum. Şimdi iyi
düşünüp iyi söylemek ve iyi yapmak zamanı. Ağzımıza geleni
söylemeye gerek yok. Yanlış bilgiler ve dedikodular itibar
kaybettirir. Biz de eksiklerimizi düzeltip futbolun itibarına katkı
yapmak için elimizden geleni yapacağız. Bugüne kadar açık ve adil
olduk. Bundan sonra daha da açık olacağız. Bu travmayı bir yol
gösterici olacak göreceğiz. İyi günleri de kötü günleri de gördük.
Turnuvanın en genç takımı olarak dersler çıkardık. Yaşlı oyuncu
tecrübeli oyuncu değildir. Galler maçında yediğimiz 2. gol bir
derstir. Gol ararken orada boşluğu vermemiz kabul edilemez. İtalya
finale çıktı. Maç içerisinde öyle şeyler yapıyorlar ki tecrübe buna
deniliyor işte. Küçük şeyler de sonuç getirebilir. Bunların hepsi
iyi olsa dahi öyle sonuçlar çıkabiliyor ki bütün çalışmalarınızı
altüst edebilir.
"Beni yıpratabilirsiniz ama oyunun yıpranmasını asla
istemem"
- Yarı finalde veya finalde olmayan takımlara baktığınızda uzun
yıllardır zirvede olan takımların buraya kalamadığını görüyoruz.
FIFA sıralaması lideri Belçika buna örnek. Bu grubun belki de son
şansıydı. Biz de genç takım olarak gittiğimiz ilk turnuvada adımızı
finale yazıyoruz. Adım adım gitmemiz lazım. Üzgünüz. Benim üzüntüm,
hakaret edenlere cevap değil. Beni de yıpratabilirsiniz ama
oyuncunun yıpranmasını asla istemem. Bu oyuncu grubunun zamana ve
başarılı olmaya ihtiyacı var. Sadece kendileri için değil, gelecek
nesiller için de. Nereden geldiğimizi ve bundan sonra ne
yapacağımızı biliyoruz. Bir takım değişiklikler olması normal.
Nasıl olacağını daha sonra paylaşırım. Oyuncu grubumuz, ben ve
yönetim var. Doğrular nedir, yanlışlar nedir... Alınanlar var
alınmayanlar var. Bunların hepsi değişebilir. Gidenlere teşekkür,
gelenlere de başarı dileyeceğiz. Benim de yerime yarın biri
gelecek. Teşekkür edilir edilmez bilemem ama gelene başarı dileyip
destekleyeceğiz.
"Hakaretler 20-30 sene devam ediyorsa hedefine
ulaşmıyordur"
- Eğer hakaretler şahsıma devam ediyorsa demek ki hedefine
ulaşmamıştır. 20-30 sene aynı hakaretler devam ediyorsa hedefine
ulaşmıyordur.
"Beyaz bir sayfa açtık"
- Bu takımın umut vermesine sebep olan biziz. Bir beyaz sayfa
açtık, bunun içinde başarı da var başarısızlık da. Ülke adına
çalışıyoruz, çalışmaya devam edeceğiz. Başarılı olma düşüncesini
hissettiren bu oyuncuları desteklemeye devam edeceğiz.
"Öyle ahlaksızlık ve kepazelik oluyor ki yazmak istemiyorum
diyor"
- Elimizde öyle oyuncular var ki sonraki hedefimize ulaşmak için
elimizden geleni yapıp çalışmaya devam edeceğiz. Kimseyi suçlamadan
çözüm odaklı olacağız. Destek olanlara, yalnız hissettirmeyenlere
teşekkür ediyorum. Basınla daha sık buluşmaya, bir araya gelip
tartışmaya ihtiyacımız var. Uzaktan bakarak yalan bilgi verenleri
de bu şekilde düzeltebiliriz. Öyle ahlaksızlık ve kepazelik oluyor
ki yazmak istemiyorum, diyor. Yaz bilelim o zaman. Böyle deyip
kenara çekilmeyin. Bunun önüne geçmek için de basınla daha sık
buluşacağız.
"Dünya kupası'na katılabilirsek bir ilke imza
atacağız"
- Futbolun en zor organizasyonu Avrupa Şampiyonası bunu kabul etmek
lazım ama en büyük organizasyonu Dünya Kupası. Bu turnuvanın
ardından Dünya Kupası'na katılabilirsek bir ilke imza atacağız. Bu
turnuvadaki olumsuzluğun ardından ayağa kalkıp bunu başarabilirsek
Türk futbolunun geleceğine bir adım olacaktır. Benim için iki hedef
var demiştim. Kulüp düşünmüyorum. Avrupa Şampiyonası ve Dünya
Kupası hedeflerim var. Ben gidince de başkası gelecektir. İyi bir
oyuncu grubumuz var, onlarla devam edeceğiz, gelişeceğiz,
çalışacağız.
Soru - cevap bölümü
Soru: Zor bir turnuvayı geride bıraktık ama önümüzde daha
zor bir turnuva var. Üzüntünüz büyük bunu anlayabiliyorum. Bu
turnuvadan nasıl bir ders çıkardık? Elinizde fırsat olsa neyi
değiştirirdiniz? Sizin için istifa haberleri de çıktı. Dünya
Kupası'na giderken hangi hataları yapmamanız lazım? Dünya
Kupası'nda ne vadediyorsunuz?
"Abdulkadir beklenen patlamayı yapamadı"
- Belli amaçlarla ortak çalışarak bir yere geleceğimizi söyledim.
Bundan vazgeçmeyi düşünmüyorum. Pandemi öncesi iki ay kamp
yerlerimize kadar her şeyi ayarladık sonra hepsini çöpe attık.
Sonra pandemi oldu. Mart ayındaki maçlara bakarak takımın iyi
olduğunu düşünüyordum. Fransa maçındaki orta sahamız iyiydi. Kampa
aldığımız oyuncuların ilk bölümü ve ligleri bitmiş oyuncuları erken
aldık. Cengiz ve Abdulkadir gibi oyuncuları özel idmanlarla
çalıştırmaya çalıştık. Cengiz ve Abdulkadir daha iyi duruma geldi
ama yeterli değil. Kerem'i Halil'i Taylan'ı aldık. Erken geldiler
konsantre olamadılar deniliyor. Diğerleri de 23-24-25'inde geldi
ama bizim asıl kampımız 26'sında başladı. İlk hazırlık maçlarımızda
yeni oyuncuları denemeyi düşündüm. Halil Dervişoğlu gözümüze girdi.
Abdulkadir beklenen patlamayı yapamadı çalıştı ama. Dışarıda
bıraktığımız oyuncular da çok konuşuldu ama onlar da olsa
sonuçların değişeceğini düşünmüyorum. Kampın sponsor kısımları da
çok konuşuldu, sponsorlara 1 gün verdik, çekimler orada oldu. Diğer
oyuncular da kamptan önce yaptılar reklam çekimlerini. Bizim asıl
kampımız Almanya'da başladı. Antrenmandaki çalışmasıyla maçtaki
performansı tutmuyor, adam düşmüş. Çok başka hazırlıklar da yaptık
GPS verilerini kullanarak ama karşılığı gelmedi. Kampa almadılar
diye eleştiriler geldi ama op kamp değildi ki toparlanma dönemiydi.
Bunları hiçbirini yapmayıp 26'sında toplayabilirdik. O zaman da
tatilden gelenlere yükleme yapacaktık. Teknik taktik anlayışı
yukarı çıkaramamanın üzüntüsünü yaşıyorum. İtalya maçında ezildik
ama ikinci Fransa maçında 4-5 yerdik. İlk yarısını hiç beğenmedim.
İtalya maçında ilk yarıyı 0-0 kapattık. Keşke oyuncu
değiştirmeseydik. Bunlar hep analiz edilebilecek, tartışılabilecek
şeylerdir. 2002 Dünya Kupası'nda izin de vermiştim oyunculara,
burada da verdik ama oyuncular istemedi. Bunların hepsi
tartışılabilir. Sonuçlara bakarak bunları etkileyen şeyler
olabilir. Bunları bireyselliğe dönüştürdüğünüz zaman haksızlık
olur. Sorumlu tabii ki benim. İşi yetkilisi benim ama bunu kabul
edip sinmek yerine krizi çözecek olan da benim. Bu durumdan
sıyrılıp Dünya Kupası elemelerine hazırlanmamız lazım. O maçların
kamp yerlerini hazırladık bile. Dünya Kupası için ayrıca konuşuruz.
Bazı takımlar geç alıp yükleme yaparak gidiyor, bazıları de ara
veriyor. Ben ikisinin ortasını yaptım. Fransa maçlarında da böyle
yapmıştık. Oyuncularla eksikleri konuşarak ilerleyeceğiz.
Soru: Kamp yerleriyle ilgili tartışmalar yapıldı.
Daha farklı yerde kamp yapılabilir miydi? Bir de ödül sistemi çok
konuşuldu.
"Bana hırsız diyorlar"
- Şenol Güneş: Biz turnuvaya katıldık ve kimse prim almadı.
Katıldığımız zaman prim almıştık 9-10 milyon Euro. Oyuncu maaş
almıyor, maaş alan benim. Turnuvayla ilgisi yok. Ne aldığımı
yazıyorlar ama yanlış yazıyorlar. Herkes konuşuyor. Dava açınca da
utanmıyor dava açtı diyorsunuz. Anlaşma yapmışım, 3.2 milyon Euyro
alıyor diyorsunuz. Türkiye'de kimse Euro almıyor. Allah aşkına
bunu yapmayın. Ben kimsenin maaşını bilmiyorum. Sizden kimse
dövizle maaş alıyor mu? Bana hırsız diyorlar. Federasyon açıklama
yapmış, başkan açıklama yapmış. Ben burada Beşiktaş'tan aldığım
parayı almıyorum. Hadi aldım, hepsini aldım, herkesten çok aldım.
Ne olacak? Kampın çok büyük problemler olduğunu yazanlar oldu.
Demek ki önceki kamplarda bir şey olmamış. Gördüğüm tek sorun,
yönetimin de olduğu, oynamayan oyuncuların da olduğu idmanda Enes
ve Halil Dervişoğlu 'Bana top atmıyorlar' şeklinde bir tartışma
oldu. Halil bunu söyledi, Enes de 'Sen ne diyorsun' diye cevap
verdi. Ben ne kamplar gördüm. Keşke güzel geçmeseydi, keşke
tartışsaydık. Dünya Kupası'nda toplantı yaptım ben. Oyuncularla
medya arasında kavga vardı diye. Keşke yine olsaydı da başarı
gelseydi. Oyuncularla ilgili bilgi veririm ama bunun sonucu nasıl
gelir onu bilemiyorum. Ben medyada sorumluluk var demedim. Herkes
yaptığı işten sorumludur. Benim işimden sen sorumlusun demedim.
Oyuncuları da karıştırmadım, sorumlu benim. Acımı çekerim içimde ve
devam ederim. Şu döviz işini halledin lütfen. Türk insanını
paramızla aşağılamak nedir? Bu oyuncuları dışarıda döviz kazanıp
ülkemize getiriyorlar. Bırakın onların yakalarını. Sponsorlar
hikayesi karışıktı. Ben de katıldım çünkü onlar da bize destek
oluyorlar. Bir tane içecek markası var bana da karşı. Masaya koymam
mesela o şişeyi. Ronaldo da kaldırdı masadan.
"O dönem geçiş dönemiydi"
- Antalya'daki kamp yeri konusu var. Bu oyuncular 40 maçlık
sezondan çıktı. Kamp için çok yer baktım İtalya ve Almanya'da.
Almanya'daki yer kamp merkeziydi. Bakü'den turu geçseydik yine
Almanya'ya dönecektik. Bakü seyahatleri takımı etkilemiş olabilir
ama kamp merkeziyle ilgisi yok. Riva'da da olabilirdi ama Antalya
bana göre daha iyiydi. Otele saha yapalım bile dediler. Almanya ve
İngiltere direkt 27'sinde kampa girdi. Tatil yaptırdı oyuncularına.
Orada serbest bırakıp sadece idmanda tuttum oyuncuları. O dönem
geçiş dönemiydi.
Soru: Bu Milli Takım spor tarihimizin en çok
desteklenen takımı. Bunu sağlayan da oyuncular ve sizsiniz. İtalya
maçından sonra da çok çatlak ses vardı ama bu takım toparlar da
denildi. Bu çok özel bir durum. Bu kadar destek varken İtalya
maçından sonra girilen bunalımın sebebi ne? Bunun sonradan
tekrarlanmayacağına nasıl inanacağız? Bugün yeniden bu kadroyu
seçseniz değişiklikler olur muydu?
"Çok pozisyon vermedik, şanssız goller yedik, olağanüstü
bir durumdu"
- Gerçekten olağanüstü bir destek vardı. Beklenti bu desteğin de
üzerine çıktı. Oyuncu da bir süre sonra ona uygun davranıyor. Ben
çalıştırıyorum, oyuncu daha da fazla çalışıyor. Hepsi bireysel
çalışmalar yaptı. Bunların hepsini topladığınız zaman olumsuz
olabilir mi acaba? Bu kadar beklentinin baskısı da var. İtalya
maçını bir kenara koyuyorum. Kaybedebiliriz ama kafa kafaya oynarız
diyordum. Ben ısınmada oyunculara hiçbir şey demem. Bütün
takımların ısınmalarına bakarım ben. Senin maçta %100 atacağın
deparı adamlar ısınmada atıyordu. Hızlı başlayabilirler dedim.
Hızlı da başladılar. Panikledik, çıkamadık. Kenan çok koştu
Spinazzola'nın peşinden ama olmadı. Top da tutamadık Yusuf'u
almamıza rağmen. Tutamıyoruz, gidemiyoruz. Çok pozisyon da
vermedik, şanssız goller yedik. Olağanüstü bir durumdu. Şu anda
kafamda olan oyuncular belli. Gelecek oyunculara da kapı açık.
Başka gelecek olan varsa olabilir. Stoperlerde Merih, Çağlar, Ozan
ve Kaan var. Ozan ve Kaan sakatlıktan çıktılar. İki bekimiz belli.
Mert geldi iyi gidiyor. Orta saham da belli ilerideki oyuncularım
da. Bunlardan vazgeçmeyi düşünmüyorum. Bunlara katılacak oyuncular
kim olabilir bakacağız. Herkesle konuşacağız. Bu bir dibe vuruştur.
Haklı olarak ileride de olabileceğinden korkuyorsunuz ama ben bu
takıma inanıyorum. Bunu iki kez gördüm. İkinci Fransa maçının ilk
yarısı ve İtalya maçı. Bunu da onlara inanarak, konuşup çalışarak
geçecek.