Milli Savunma Bakanlığından İran'dan Türkiye'ye göç dalgası arttı iddiasına ilişkin açıklama
Abone olMilli Savunma Bakanlığı (MSB), İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmaların ardından, şu ana kadar sınırlarda yasa dışı geçiş girişimlerinde herhangi bir artış olmadığını duyurdu.
MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü
Tuğamiral Zeki Aktürk, bakanlıkta düzenlenen basın bilgilendirme
toplantısında, tüm birlik ve kurumlarla ülkenin savunma ve
güvenliği için üstlenilen görevlerin başarıyla yerine getirilmeye
devam edildiğini söyledi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK), ülkenin huzur, güvenlik ve istikrarı için gerçekleştirdiği operasyon, arama-tarama ve sınır emniyeti faaliyetlerine devam ettiğini belirten Tuğamiral Aktürk, "Son bir hafta içerisinde Irak ve Suriye'nin kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 5 PKK'lı terörist daha teslim olmuş, Pençe-Kilit başta olmak üzere operasyon bölgelerinde tespit edilen teröristlere ait mağara, sığınak ve barınaklarda ele geçirilen çok sayıda silah, mühimmat ve muhtelif malzeme kullanılamaz hale getirilmiştir." ifadelerini kullandı.
Hudut güvenliği üst seviye
Tuğamiral Aktürk, hudutlardaki güvenliğin üst seviyede olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Hudutlarımızda hafta boyunca 2'si terör örgütü mensubu 122 şahıs yakalanmış, 1 Ocak'tan bugüne kadar sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 2 bin 681'e ulaşmıştır. Son bir haftada engellenen 1342 şahıs ile birlikte bu yıl içerisinde hudutlarımızda engellenen kişi sayısı da 38 bin 979 olmuştur. İran ile İsrail arasında yaşanan çatışmaların ardından, şu ana kadar sınırlarımızda yasa dışı geçiş girişimlerinde herhangi bir artış yoktur. Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, olası göç hareketlerine karşı proaktif bir yaklaşımla gerekli tüm güvenlik tedbirlerini almaya devam etmektedir."
Bu hafta içerisinde Hatay hudut hattında yapılan arama-tarama
faaliyetinde ise 17 kilogramdan fazla uyuşturucu maddenin ele
geçirildiği bilgisini paylaşan Tuğamiral Aktürk, "8 Ocak'ta
başlayan tünel imha faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Tel Rıfat
bölgesinde 157, Menbic bölgesinde 131 kilometre uzunluğundaki
tüneller imha edilmiştir." dedi.
İsrail
Bölgede yaşanan gelişmelere de değinen Tuğamiral Aktürk, şöyle konuştu:
"İran'ın nükleer programı ile ilgili görüşmelere yoğunlaştığı dönemde İsrail, komşumuz İran'a karşı uluslararası hukuka aykırı bir saldırı başlatarak bölgesel istikrarı ve huzuru bir kez daha riske atmıştır. İsrail'in sınır komşumuz olan İran'a yönelik başlattığı hukuksuz saldırıları kınıyoruz. İsrail'in Gazze, Lübnan ve son olarak İran'a yönelik uluslararası hukuku hiçe sayan saldırıları, çatışmaları yayma niyetini açıkça göstermektedir. Sınır tanımayan bu saldırgan tutum, bölgeyi kaosa sürüklemektedir. İsrail, yakın coğrafyamızda ciddi bir istikrarsızlığa yol açan saldırılarına derhal son vermelidir."
akanlık kaynakları, haftalık basın bilgilendirme toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İsrail'in Türk hava sahasını ihlal ettiği iddialarına yalanlama
İsrail uçaklarının İran'a yönelik hava saldırısı gerçekleştirirken Türk hava sahasını ihlal ettiğine dair haberlere ilişkin soru üzerine kaynaklar, "İsrail uçaklarının saldırının ilk günü hava sahamızı ihlal ettiğine yönelik bilgi doğru değildir. Saldırının ilk anından itibaren tarafların hava hareketliliği takip edilmiş, İsrail jetlerinin hava sahamızı ihlal etme ihtimali üzerine alarm reaksiyon uçaklarımız havalanmış ve kendi sınırlarımız içerisinde alarm reaksiyon ve hava devriye görevleri icra etmeye başlamıştır." bilgilerini verdi.
Kaynaklar, İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışmaya ilişkin sorular üzerine şu değerlendirmeleri yaptı:
"İran'ın nükleer programlarıyla ilgili meselenin diplomatik yollarla çözülmesine ilişkin müzakerelerin devam ettiği bir dönemde İsrail, yine küresel ve bölgesel barışı tehlikeye atmış ve uluslararası hukuku ihlal ederek komşumuz İran'a saldırmıştır. İsrail'in Gazze, Lübnan, Suriye ve İran'a yönelik saldırgan politikaları, bölgedeki kırılgan dengeleri daha da bozmaktadır. İsrail'in savaşın seyrini daha da genişletecek söylem ve saldırılardan bir an önce vazgeçmesi gerekmektedir. İsrail'in hava saldırılarının başlaması ile hava sahamızın ve sınırlarımızın korunması için gerekli önlemler artırılmıştır. Dünyanın en modern, en saygın ve en güçlü ordularından biri olan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz geçmişte olduğu gibi bugün ve yarın da ülkesini ve milletini koruma azim ve kararlılığına sahiptir, buna muktedirdir."
Türkiye'nin hava savunması
Bakanlık kaynakları, söz konusu çatışmalar sürerken Türkiye'nin hava savunma sistemine ilişkin sorular üzerine, "Türkiye'nin hava ve füze savunmasını çok katmanlı ve bütüncül bir yapıda sağlamak amacıyla, yerli ve milli radar ile hava savunma sistemlerinin yanı sıra komuta kontrol imkan ve kabiliyetlerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalara devam edilmektedir. Dinamik yapıda olan ve sürekli geliştirilen hava savunma silah sistemi ve birliklerimizin harbe hazırlık seviyesinin en üst seviyede tutulması maksadıyla gerekli tedbirler alınmaktadır." değerlendirmesini yaptı.
İsrail'in İran'a yönelik hava harekatları sürerken İran'dan Türkiye'ye bir göç dalgası olup olmadığına dair sorular üzerine kaynaklar, şunları kaydetti:
"Türk Silahlı Kuvvetleri, Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak için en üst düzeyde teknolojik sistemler ve personel ile 7/24 görev başındadır. İran sınırımız dahil olmak üzere tüm sınırlarımızda ilave tedbirlerle yoğun güvenlik önlemleri alınmış olup, herhangi bir kontrolsüz göç hareketliliği bulunmamaktadır. Söz konusu iddialar, dezenformasyon niteliği taşımakta olup, Türkiye'ye yönelik kitlesel bir göç dalgasının varlığına dair herhangi bir somut veri veya resmi tespit bulunmamaktadır. Sınır bölgelerimizde rutin güvenlik kontrolleri devam etmekte ve durum yakından takip edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri, bölgesel gelişmelere karşı her türlü senaryoya hazırlıklıdır. Gerek sınır güvenliği gerekse olası insani krizlere müdahale kapasitemiz, devletimizin ilgili kurumlarıyla koordineli şekilde en yüksek seviyede tutulmaktadır. Türkiye, bölgesel istikrarı destekleyen ve insani sorumluluklarını yerine getiren bir ülke olarak, kontrollü ve düzenli bir şekilde hareket etmektedir."