Milli Eğitim bürokratlarına dershane protestosu
Abone olMilli Eğitim Bakanlığı üst düzey görevlilerinin 7 ildeki dershane sahipleri ve yöneticileriyle Antalya'da biraraya geldiği toplantıda, dershaneciler dayatma yapıldığı gerekçesiyle alkışlarla protesto ederek salonu terk etti.
'AMACIMIZ KİMSEYİ İKNA ETMEK DEĞİL'
Antalya, Adana, Karaman, Mersin, Osmaniye, Burdur ve Isparta'dan
300'e yakın dershanecinin katıldığı toplantının açılışında Müsteşar
Yardımcısı Yusuf Büyük,
dershanelerin dönüşmesiyle ilgili bakanlık temsilcilileri olarak
paydaşların öneri, tavsiye ve yapılması gerekenleri dinlemek için
geldiklerini söyledi. Toplantıdan elde edilen sonuçların bakanlık
merkez teşkilatına ulaştıracaklarını belirten Büyük, "Burada
amacımız kimseyi ikna etmek değil" dedi.
'GERİYE DÖNMENİN BİR ANLAMI YOK'
Bu dönüşümün Bakan Nabi Avcı ve Müsteşar Yusuf Tekin'in göreve
başlamasıyla başlatılan bir çalışma olmadığına dikkat çeken Büyük,
"Hepiniz biliyorsunuz, uzun zamandır dershanelerin dönüşümüyle
ilgili çeşitli toplantılar yapılmıştır. Biz de bugün bu çalışmalara
kaynak teşkil etmek üzere sizin katkınızı almak için geldik.
Toplantının tek maksadı budur. Bunun dışında 'böyle- şöyle
olmasaydı', geriye dönmenin bir anlamı olmadığını da ifade
ediyorum" diye konuştu.
YARIN İZMİR, SONRAKİ GÜN İSTANBUL
Akdeniz'deki toplantıdan sonra ise yarın İzmir'de Ege, sonraki gün
de İstanbul'da Marmara illerine yönelik olarak dershanecilerle
toplantı yapılacağını belirten Büyük, tüm sonuçların bu konuda
çalışma yapan ekibe ulaştırılacağını da kaydetti.
DERSHANECİLER SALONU TERK ETTİ
Müsteşar Yardımcısı Büyük'ün açılış konuşması sonrasında basın
mensupları toplantıdan çıkartıldı. Yaklaşık 15 dakika sonra ise
içerideki tüm dershaneciler alkışlarla protesto ederek salonu terk etti.
Yaklaşık 300 dershane sahibi ve yöneticisinin
bulunduğu protesto grubu adına konuşan Aydın
Vural, istişare adı verilen bu toplantıların bir ikna ve dayatma
toplantısı olduğunu söyledi. Vural, toplantıya katılan dershane
temsilcilerine sorularının karşılığının verilemediğini de
belirtti.
KARŞILIĞI VERİLEMEYEN SORULAR
Vural, karşılık alamadıkları soruları ise şöyle sıraladı:
"Çalışanların ayrılırken alacakları tazminatlar nasıl
ödenecek? Dershane kapatıldıktan sonra dershane çalışanları işsiz
duruma düşeceğinden yaşanılacak mağduriyetin giderilmesiyle ilgili
bir takvim var mıdır? Dershane binalarını eski haline getirme
maliyetini kim karşılayacak? Kira sözleşmelerinden doğan borçlar ve
bina sahipleriyle olan ihtilaflar nasıl giderilecek? Ayrıca 5
yıllık kira sözleşmesi yapan kurumlar, geri kalan yıllarının
kirasını nasıl ödeyecekler? Dershanelerin kredi borçlarıyla vergi
ve SGK borçları nasıl ödenecek? Kurumların yıllar içinde oluşan
marka değerleri sıfırlanacağından oluşan ticari ve hukuki
haklarımız nasıl telafi edilecek? Dershaneye ihtiyaç olmayacaksa
halk eğitim merkezleri niçin ve kime kurs verecek? 200 bin
civarında KPSS'ye girmiş atama bekleyen öğretmen varken, dershane
öğretmenlerinin sınavsız mülakatla Milli Eğitim'e alınması
adaletsizlik değil mi?"