Mihri Hatun Venüste
Abone olUzay'da keşedilen dağlar vadiler ve kraterlere isim veriliyor.
Güneş sistemindeki gök cisimlerinin ve üzerlerindeki yapıların
adlandırılmalarında Türk isimleri de yaygın olarak
kullanlıyıor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Fizik
Bölümü Öğretim Üyesi Prof.Dr. Mehmet Emin Özel, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, astronomların her gün yeni keşfedilen yıldız,
gök taşı, kuyruklu yıldız, gezegencik (asteroid) ile bu gök
cisimleri üzerindeki dağlar, vadiler kraterler ve yapıların
isimlendirildiğini bildirdi.
Prof.Dr. Özer, Uluslararası Astronomi Birliğinin (IAU) belirli
yıllarda gerçekleştirdiği genel kurul çalışmalarında,
''isimlendirme alt komisyonu'' sayılabilecek çalışma gruplarından
gelen önerilerin görüşülüp, kabul edildikten sonra bu isimlerin
resmiyet kazandığını söyledi.
İsimlendirmeleri kolaylaştırmak için uyulması gereken bazı genel
kuralların olmasıyla birlikte, tarihi birikimin de önemli olduğuna
işaret eden Prof.Dr. Özel, isimlendirmelerde politik ya da askeri
isimlerin kullanılmadığını, ismin tek kelime ve kolayca
okunabilirliğinin önem taşıdığını, 16 harften fazla olmaması
gerektiğini kaydetti.
İSİMLENDİRMELER
Prof.Dr. Mehmet Emin Özel, gezegen gibi sayıca az ve önemli gök
cisimlerinin isimlendirilmesinde Roma mitolojisinin ön planda
olduğunu, gezegenlerle ilgili daha ayrıntıda isimlendirmelerin
genelde söz konusu gezegenin eski Yunan (Grek) ve Roma
mitolojisindeki konumuna bakıldığını söyledi. Mitolojideki Aşk
Tanrıçasının adını taşıyan ''Venüs'' gezegenindeki yapıların
yeryüzünde her ulustan tanınmış kadınlara atfedildiğinin kabul
edildiğini anlatan Prof.Dr. Özel, sanatçıların koruyucusu ve
tanrıların habercisi ''Merkür'' gezegenindeki isimlendirmelerde ise
her ulustan sanatçının (yazar, şair, müzisyen, mimar, ressam,
heykeltıraş) adının verildiğini kaydetti.
Prof.Dr. Özel, bu kapsamda ''Venüs'' gezegeni üzerindeki
kraterlerden ikisine tanınmış Türk kadın yazarlardan Halide Edip
Adıvar ile 15. yüzyılda yaşamış şair Mihri Hatun'un adının
verildiğini, Adıvar adlı kraterin Afrodit kıtasının kuzeyinde,
Mihri Hatun kraterinin de İştar kıtasına yakın Tetus bölgesinde
bulunduğunu bildirdi.
''Merkür'' gezegenine ait ayrıntılı görüntünün yalnızca Amerikan
uzay aracı Mariner-10 tarafından 1974-1975 yıllarında yapılan
ziyaretlerde elde edildiğini anımsatan Prof.Dr. Özel, bu uzay
aracının yolculuğu sonunda ortaya çıkan krater ve yapılara tanınmış
sanatkarların adlarının verildiğini, bu kapsamda Merkür'ün büyükçe
kraterlerinden birine Mimar Sinan'ın adının atfedildiğini söyledi.
Prof.Dr. Özel, Mars gezegenindeki bir dizi küçük kraterlere
yeryüzündeki bazı bölgelerin adının verildiğini, Hellespontos
(Çanakkale Boğazı) Dağları, Tarsus Vadisi ve Arda Vadisi'nin bu
gezegende yer aldığını bildirdi.
GÖK TAŞLARINDAKİ İSİMLENDİRMELER
Gökyüzünde Güneş'in bir gezegeni gibi onun çevresinde dolanan fakat
boyutları bir gezegeninkinden çok küçük olan gök cisimlerine ''gök
taşı'' adı verildiğini anımsatan Prof.Dr. Özel, gök taşlarının
çoğunlukla Mars ve Jüpiter gezegenleri arasındaki bölgede
yoğunlaştığını söyledi.
Uzun vadede dünya ile çarpışma olasılığı bulunan bu cisimlerin gök
bilimciler tarafından ayrıca takip edilip, incelendiğini ifade eden
Prof.Dr. Özel, şöyle konuştu: ''Gök taşı isimler listesinde
Türkiye'den verilen 2 ad bulunuyor. 1948 yılında Ankara
Üniversitesi Astronomi Bölümünde öğretim üyesi olarak çalışan Alman
Gök bilimci Prof. Reinmuth tarafından bulunan asteroide 'Ankara'
adı verildi. 2003 yılında IAU'da görevli Muazzez Kumrucu Lohmiller
tarafından bulunan bir asteroide ise 4 Nisan 1953 yılında bir İsveç
gemisiyle çarpışarak Çanakkale Boğazı'nda batan 'Dumlupınar'
gemisinin adı kondu.''