MHP'li Yalçın'a göre Erdoğan hasta!
Abone olMHP Genel Başkan Yardamcısı Semih Yalçın, Başbakan Erdoğan'ın sözlerine tepki gösterdi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, Başbakan Erdoğan'a
sert çıktı. Yalçın'a göre Erdoğan dil şizofrenisine yakalandı. İşte
Semih Yalçın'ın yaptığı yazılı açıklamada yer verdiği ifadeler:
Dilin sınırları vardır; kavramlar anlam içerikleri itibariyle hem
söylemde bulunan kişinin hem de anlamlandıracak olan ötekinin
sahasına girince bir anlam kayması yaşanır. İnsan doğası
itibariyle, inanır, sorgular, sosyal ilişkilere girer ve akıl
sahibi bir varlık olarak bu önemli yetisiyle düşünceleri, olguları
ve olayları kendi anlam dünyasında kurgulamak ister.
İşte bugünkü politik arenada söylemlerini ifade eden siyasetçiler,
gazeteciler, fikir adamları, sivil toplum kuruluşları da insanın
doğasından kaynaklanan bu temel özelliği itibariyle, bir felsefi
görüş, bir politik tutum, bir dini inanç ve ahlaki değer
noktasından hareket ederek söylem üretirler.
Bazı aklıevveller her şeyi mutlak anlamda hiçbir zaman doğru tahlil
edemezler. Ancak tahlildeki yetersizlik, söylemlerin hiçbir sınır
taşımayacağı sonucunu doğurmaz. Bu noktada, “Söylem ve yorumların
sınırı ne olmalıdır?” gibi bir başka soru ortaya çıkar. Düşünce
tarihinde hep sorulan ve ortalama hep aynı cevap alınan söylemlerin
sınırları, “ahlak”ın tanıdığı meşruiyet alanı kadar olmalıdır. Aksi
durum, bir düzensizliği ifade eder.
Ahlak-siyaset-medya ilişkisinin çok daha karmaşık olduğu reel
politikada da bu sınır korunmalıdır. Aksi takdirde şu gün ülkemizin
içerisinde olduğu gibi bir düzensizlik meydana gelecek ve akıl
fukarası siyasetçilerle sözde bazı yazarlar istedikleri gibi
yazacaklar, konuşacaklar ve hatta yalan dahi
söyleyebileceklerdir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın şehit cenazelerinde yapılan
gösterilerle ilgili sözleri MHP'de karşılığını buldu. MHP Genel
Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Semih Yalçın, yaptığı yazılı
açıklamasında şu görüşlere yer verdi. Erdoğan'ın üslubunu
'şizofrenvari bir dil' olarak niteleyen Yalçın'ın açıklamasında yer
alan ifadeler şöyle:
Ahlaki sınırlar aşılarak düzensizliğin ortaya çıktığı yeni bir
örnek, Sayın Başbakan’ın Rize ilimizde yaptığı açıklamasında
görülmektedir. Başbakan’ın “Şehitlerimiz slogan değil dua bekler.
Şehit cenazeleri hakkında bilginiz yok ise onların liderine
söylüyorum eğer bilmiyorsanız Diyanet İşleri'ni bir ziyaret edin de
size cenaze namazının adabını öğretsinler.” sözleriyle kullandığı
şizofrenvari dili alışkanlığa dönüştürdüğünü kanıtlamıştır. Bu
adaptan uzak sözlerin sahibi, maalesef bu ülkenin Başbakanı’dır.
Sayın Başbakan, MHP mensuplarının samimi birer Müslüman olduklarını
görmezden gelerek, kendince bir eleştiri getirmeye çalışmaktadır.
Daha da ileri giderek aklının alamadığı konularda ‘yarım hocalık’
yapmak suretiyle şehitlerimize sahip çıkmayı İslam ahlakına aykırı
bir davranış biçimi olarak takdim etmektedir. Daha da vahim olanı,
8 yıllık iktidarları boyunca AKP’ye oy vermeyi dindar olmakla eş
anlamlı gösteren politik zihniyetten vazgeçmemiş olmalarıdır.
Millet ve vatan bilincinden yoksun zevatın şehitlere sahip
çıkılmasını basitleştiren ve tenkit eden tavrı, ancak millet
gerçeği ile örtüşmeyen bir akıl kaymasıyla izah edilebilir. Yine
AKP zihniyetinin kullandığı bu tarzı, siyaset ve etik adına hareket
ettiğini zanneden ancak siyasi üslupla ve ahlakla örtüşmeyen bir
şizofrenik dil olarak nitelendirmek mümkündür.
Bugün şizofrenik bir dil hâline geldiği görülen AKP söyleminin, MHP
mensuplarının şehitlerine sahip çıkmasını hazmedemeyerek, Sayın
Devlet Bahçeli’nin ismini hadleri olmayan bir dille kullanması, bu
ülkede yaşayan Türk milliyetçilerini son derece rahatsız etmiştir.
Malum zihniyetin bir yerlerden esinlenerek, MHP aleyhine
oluşturdukları bu dil, sadece üslupsuzlukla açıklanamaz. Gelişen
olaylara paralel olarak, toplumdaki ‘kıymet hükümleri’ üzerinden
akıllarınca oy devşirmeye çalışanlar, dilin sınırlarını aşmıştır.
Dilin sınırlarının aşılması gayri ahlaki hâle gelerek, iktidar ve
nimetleri adına muhalefeti yok etme noktasına ulaşmıştır. Demek ki
iktidar ve bireysel kazanım, her türlü değeri araçsallaştırmaya
azmetmiştir. Ahlak ve siyaset arasındaki ilişkinin bir ahlak
zaafiyetine dönüşmesinin şekli bu olsa gerektir. Temel prensip
olarak siyasi söylemde korunması gereken “ahlaki ilkeleri” amacı
için “araçsallaştıran” ve bunun üzerinden MHP’ye haksız ve izansız
eleştiri getiren bu AKP zihniyetidir.
Bugünün siyasi hayatında şizofrenik bir dili meşru hâle getirmeye
çalışanlar, MHP’nin kutuplaştırmalardan beslenmeyen bir siyasi
hareket olduğunu ve kendine ait söylemleri bulunduğunu
unutmamalıdırlar. İstismar eden MHP değil yandaş medyayla kol kola
girmiş iktidar mensuplarıdır. ‘Ülkeyi bölmeye götürmenin dayanılmaz
hafifliğini’ yaşayan AKP yöneticilerinin milli birlik ve milli
kimlik konularındaki bozuk zihniyetleri, Türkiye’nin birliği ve
güvenliği noktasında en büyük risk ve tehlike hâline gelmiştir. Bu
hâliyle AKP zihniyeti, artık bir ‘siyasi soyka’dır. Bu soyka, Türk
siyasetinden çıkarılıp atılmalıdır.