MHP'li Topçu'dan hükümete sert sözler
Abone olMHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topçu, hükümetin PKK ve Kandil ile gizli pazarlık yaptığını iddia etti.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Zühal Topçu,
hükümetin HDP-Kandil-İmralı ile kapı arkasındaki gizli
pazarlıklar yaptığını iddia etti. Pazarlıkların kamuoyundan
gizlenmesi için Osmancıla dersi gibi gündemler yaratıldığını
söyleyen Topçu, hükümetin Türkiye'nin hassasiyetleriyle oynacak
anayasa değişikliğinin peşinde olduğunu ileri sürdü.
Zuhal Topçu, Meclis'te yaptığı basın toplantısında, 17 ve 25
Aralık yolsuzluk operasyonu sonrası istifa eden bakanların
Meclis’teki ifadelerinin, rüşvet ve hırsızlık iddialarını
doğruladığını belirerek, “Ne yazık ki İranlı şarlatan başta olmak
üzere, yolsuzluk soruşturmasında ismi geçenler ‘polisten korksaydık
hırsız olmazdık’ der gibi ortalıkta dolaşmaktadır. İktidar, rüşvet
ve yolsuzluğu unutturmak için karşı operasyonlar yapmayı planlasa
da güneş balçıkla sıvanamaz. Beytülmal'a el uzatanlardan mutlaka
hesap sorulacaktır.” ifadelerini kullandı.
"SÖYLEM KARMAŞASI İLE PAZARLIKLARI MİLLETTEN
GİZLENİYOR"
Türkiye’de ekonomik başarısızlıkların örtbas edilmesi, terör
örgütlerine verilen çözüm tavizlerini kamufle etmesi için suni
gündem baloncuklarının oluşturulduğunu söyleyen Topçu, Türkiye’deki
asıl gündemin Abdullah Öcalan tarafından hazırlanan ‘Barış
ve Demokratik Müzakere Süreci’ taslağının ardından, AK
Parti eli ile yapılan genel af çalışması ve özerklik konusunda Türk
milletinin hassasiyetleri ile oynanacak anayasal değişikliklerin
yapılması olduğunu ifade etti.
SUNİ GÜNDEM ÇABASI
SUNİ GÜNDEM ÇABASI
Topçu, 2-6 Aralık tarihlerinde Antalya’daki Milli Eğitim
Şurası’nda suni gündem baloncuklarının oluşturulduğuna dikkat
çekerek, “AKP iktidarı tarafından HDP-Kandil-İmralı ile kapı
arkasındaki gizli gündemlerle yapılan pazarlıkların bu millet
tarafından fark edilmemesi için panik içerisinde söylem kargaşası
yaratılmaktadır. Şuradan çıkan 'Milli Eğitime Tavsiye'
kararı olarak, gündeme getirilen Osmanlıca dersinin müfredata dahil
edilme durumu bunlardan biridir. Bu dersin müfredata
konmasının bu kadar polemik konusu hale getirilmesinin hiçbir
mantıki çıkarımı ve izahı yoktur.” dedi. Eğitim sisteminin,
iktidarın yumuşak karnı olduğuna kaydeden Topçu, “Milli Eğitim
Şurası'nı Eğitim-Bir-Sen mi düzenlemiştir ve yönetmiştir? Milli
Eğitim Şurası kimin şurasıdır? Milli Eğitim Bakanlığı'nın
düzenlemiş olduğu 19. Milli Eğitim Şurası neden Antalya’da
yapılmıştır.” sorularını yöneltti. Topçu, şöyle devam etti:
"Resmi olmayan kayıtlara göre çok daha yüksek olduğu ancak
resmi kayıtlara göre 11 ayda 240 kadın öldürüldü. Hırsızlık, gasp,
uyuşturucu, adam yaralama, cinayet, dilencilik gibi suça sürüklenen
ve çocuk suçluluk oranları son 5 yılda yüzde 100 arttı. Son bir
yılda madde bağımlılığı nedeniyle yaşanan direkt ölümler yüzde 45
arttı. Bu iktidar hangi kaliteli eğitimle açıklayacak? Asıl şura bu
eğitimin çarpık yapısına yönelik neticelerini sorgulamak için
yapılmalıydı. OECD ortalamasının ve dünya standartlarının gerisinde
neden kaldığımız sorgulamalıydı. Dünya Ekonomik Forumu'nun
2014-2015 Küresel Rekabet Raporu çalışmasında 144 ülke
sıralamasında; yasal haklar açısından Türkiye 96’ıncı sırada.
İlkokul eğitimi kalitesi açısından Türkiye 94’üncü sırada, eğitim
sistemi kalitesi açısından Türkiye 89. sırada, fen ve matematik
eğitimi açısından Türkiye 98’inci sırada.
Okul yönetiminin kalitesi açısından Türkiye 100’üncü sırada.
Okullara internet sağlanması açısından Türkiye 58’inci sırada. Oysa
şuranın gündemindeki konulara baktığımızda, konuşulan konular
ülkemiz eğitimine ışık tutacağı yerde, bilinçli sözde gündemlerle
oluşturularak ülkemiz insanları, gençleri karamsarlığa ve kaosa
sürüklemiştir. Bu cevherin farkında olduğunuz için mi Beytülmal'a
el uzatılmaktadır? Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner,
unutmayın."