MHP’den Doğu Perinçek’e sert cevap
Abone olMilliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, Doğu Perinçek’in iddialarına sert cevaplar verdi.<br/>Doğu Perinçek’in b...
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Sekreteri İsmet
Büyükataman, Doğu Perinçek’in iddialarına sert cevaplar verdi.
Doğu Perinçek’in bir gazetede çıkan yazısında MHP’ye yönelik
iddialarına ilişkin yazılı açıklama yapan MHP Genel Sekreteri
Büyükataman, Doğu Perinçek’in ipe sapa gelmez iddialarda
bulunduğunu belirterek, “ Eli kanlı bebek katilinin elinden çiçek
alan, PKK kamplarında demlenen, Türkiye’ye bugüne kadar hayrı
dokunmayan, bugünden sonra da dokunması beklenmeyen, yazdığı her
haber yalan ve iftira çıkan, varlığı şeytanın varlığına armağan
olan bir zat-ı gereksiz; kağıt israfı olan bir yayın organından
partimiz ve Türk milletinin etrafında kenetlendiği Sayın Genel
Başkanımız hakkında ipe sapa gelmez iddialarda bulunmuştur”
dedi.
"İSPATLAMAZSA NAMERTTİR"
Asılsız iddialara yenisinin eklediğini belirten Büyükataman, şöyle
devam etti:
“Türk milletinin partimize olan yoğun ilgisine set vurmak için
üretilen CHP-MHP anlaşması iftirasına Türk milletini inandırmak
adına şahitliğine başvuracak daha kuvvetli bir yalancı olmadığı
için olsa gerek, çirkefliğin ve iftiranın çukuru olan bu zat-ı
gereksize müracaat edilmiş ve o da her zamanki asılsız iddialarına
bir yenisini eklemiştir. Adı sanı bulunmayan bir sözde MHP
milletvekili üzerinden kirli düşüncelerini ifşa etmektedir. Hayal
dünyasında yarattığı bir MHP milletvekilinin varlığını, var olmayan
bir ses kaydıyla ispata çalışan bu zat iddiasını ispatla
mükelleftir. Şayet iddiasını ispat edemezse müfteridir,
alçaktır.”
Doğu Perinçek’in ‘CHP-İP ile birlikte MHP’yi milli güçler’ olarak
tarif ettiğini belirten Büyükataman, “Kendi kafasında bir ‘millî
güçler birliği’ oluşturan bu aklı evvel, bir süredir yazılar
yazmakta, kendince MHP’yi bu güç birliğinin vazgeçilmez unsuru
olarak addetmekte ve CHP-İP ile birlikte MHP’yi milli güçler olarak
tarif etmektedir. Düne kadar Türk bayrağının şeklinden habersiz
olanların, geçmişlerinde Türk bayrağıyla bir tane dahi fotoğrafı
bulunmayanların, orak ve çekiçle milletin birliğine, Türk
milliyetçilerine saldıranların; vatan-millet-bağımsızlık
mefhumlarından anladığıyla Milliyetçi Hareket Partisi’nin
anladığının, hissettiğinin aynı olması söz konusu dahi değildir”
ifadelerini kullandı.
MHP’nİn ittifakının sadece Türk milletiyle olduğunu ifade eden
Büyükataman, şöyle devam etti:
“Türk milletinin bölünmeye, kötü ekonomik gidişe, sağlıkta ve
sosyal yatırımlarda her geçen gün yaşanan gerilemeye, toplumsal
kutuplaşmaya ve ötekileştirmeye karşı kenetlendiği MHP’nin hiçbir
şer odağıyla ve partiyle ittifakı söz konusu değildir. MHP’nin
ittifakı sadece ama sadece Türk milletiyledir. Millet ve din
düşmanlarıyla ittifakımız değil, kavgamız söz konusudur. Bu
kavgamız, Türk milleti gibi bâkidir. Milletimizin desteğiyle hak
yoldan dönme bilmeden yürüyen partimiz, önümüzdeki dönem kurulması
muhtemel açılım ortaklığında yer almasına kesin gözüyle bakılan
yapılarla birliktelik kurması imkansızdır. Hepsi bir, MHP
birdir.”
"UCUBELİK"
Büyükataman, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“MHP herhangi bir ülkenin büyükelçisinin, başbakanının,
cumhurbaşkanının, başkanının telkiniyle hareket edecek manda
zihniyetli bir parti değildir. Bununla birlikte partimizin hiçbir
mensubu, partimize gönül vermiş hiçbir ülküdaşımız ve partimize oy
vermiş yahut vermemiş hiçbir vatandaşımız bu ucubeliğe inanacak
değildir. Kişi kendinden bilir işi misali her kemik atanın peşine
takılanlar; MHP’yi de kendileri gibi ilkesiz, ahlaksız, şuursuz ve
gayri milli zannederek kendi karakterlerini sergilemektedir. MHP,
milli mücadele ruhunun taşıyıcısıdır. Bu ruh, birilerinin
rüyalarını kaçırmaktadır. Şer odakları her seçimden önce olduğu
gibi şeytanın yüzünü güldürmek için mücadele etmekte ve rol
paylaşımı yapmaktadır. Türk milletine çağrımız bu şer odaklarının
kardeşliğine dikkat etmesi ve müfterilere her fırsatta hak ettiğini
vermesidir. Yolumuz zor ve çetindir, bu yolda iftiraların da
karşımıza çıkacağının bilincindeyiz. Büyük Türk milletinin bu
iftiraların sahibini zaten bildiği aşikardır. ‘Lafa bakarım laf mı
diye, adama bakarım adam mı diye’ vecizesine en büyük örneği teşkil
eden bu zat-ı gereksize başka bir şey söylemeyi kendimize zul
saymaktayız. Son olarak zerre miktarı şeref ve haysiyet taşıyorsa
yalanını kabullenmeli ve hiç kimseyi zan altında
bırakmamalıdır.”
(İHA)