MHP Genel Başkan Yardımcısı Emin Haluk Ayhan: Gara katliamı artık bir milattır
Abone olMilliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve önceki dönem Denizli milletvekili Emin Haluk Ayhan, Gara’da masum vatandaşların vahşice katledilmesinin artık bir milat olduğunu söyledi.
Cumhur ittifakının sivil bir anayasa hazırlanması önerisi ile
zillet ittifakının köşeye sıkıştığını kaydeden Ayhan, “Anayasanın
ilk dört maddesini ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini
değiştirilmez olarak gören Cumhur İttifakı ortaklarının yeni sivil
bir Anayasa hazırlanması önerisi ile köşeye sıkışan zillet
ortakları, yeni anayasa çalışmalarının önüne set çekmek için telaş
içinde birbirlerine gidip gelmeye çalışıyorlar. Zilletin ortakları,
dostları, koro halinde körün fili tarifi gibi neresinden tutulsa
farklı tanımlanan sözde Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem
önerisinde diretiyorlar. Ne olduğunu millete bir türlü
açıklayamıyorlar. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem önerisi, Cumhur
ittifakı karşısındaki tüm odakların ortaklaşa söylemi olması
tesadüf değildir. Cumhur ittifakına karşı muhalefeti birleştirme ve
aynı söylem etrafında toplama stratejisinin bir parçasıdır. Ne
özgün ne de milli bir projedir. Zira bu strateji ve yol haritası
Zilletin akıl hocaları olan ABD’li strateji kuruluşlarının aylar
önce yayımlanan Türkiye’yi istikrarsızlaştırma hedefine yönelik
sözde yol haritalarında yer almıştır. Asıl gaye MHP Genel Başkanı
Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği gibi “Türkiye’nin
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile sahip olduğu güçlü yürütme
fonksiyonunu tasfiye etmek, demokratik adımlardan geriye dönüşünü
sağlamak ve çıkarlarına uygun bir Türkiye tasarlayanlara
yöneliktir” dedi.
Cumhur ittifakının sivil Anayasa hazırlanması teklifinin bazı kesimlerde paniğe neden olduğunu ifade eden Ayhan, “Türklüğün ve Atatürk’ün Anayasa’dan çıkarılması, Türkiye’nin bölünmesi, anadilde eğitim ve vatandaşlık tanımı gibi değişiklikleri içeren çalışma ile Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem talebinin eş zamanlı olması manidardır.” Sistem değişikliğine soyunanların Anayasa Değişikliğini zamansız bulması ne anlama gelmektedir. Cumhur İttifakının sivil Anayasa önerisi karşısında bu kadar paniğe kapılmaları gerçek niyetlerinin deşifre olmasından mıdır? Zira Anayasa değişmeden sistemi nasıl değiştirmeyi düşünüyorlar? TBMM de böyle bir aritmetik yok 2023 seçimlerinden sonra da olmayacak. İlk dört maddenin kırmızı çizgileri olduğunu söylerken riyakarlıklar, yalanlar HDP ile yapılan görüşmelerin arkasından bir bir ortaya çıkıyor. Anayasa’nın ilk dört maddesinin tartışılmaya açılmasıyla ilgili soruya Babacan, ‘Şu anda bunları tartışmak için uygun iklim yok ülkede. Onun için hiç kimseyle konuşmuyoruz bu konuda, günü geldiğinde zemin ve şartlar uygun olduğunda’ diyerek, anayasanın ilk dört maddesi üzerinde de konuşulabileceğini söylemek istiyor. Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği için uygun iklim yok diyor. Sivil darbe süreci içinde olduğumuzu sivil bir Anayasa yapmak için uygun iklim olmadığını söylüyor. Yani hem FETÖ söylemlerini dillendiriyor. Hem de adeta ilk dört maddenin pazarlık konusu yapılması için uygun ortamı beklediğini ima ediyor” diye konuştu.
Kahvaltı masası kurulamayınca, sözde memleket masası kurulmaya çalışıldığını öne süren Ayhan, “Zillet yeni Anayasaya karşı çıkarken, zamansız bulurken, ilk dört maddenin değiştirilebileceği uygun iklimin oluşmasını beklediği ortaya çıkıyor. Acaba bunun için mi sistemi zafiyete sürükleyecek sözde güçlendirilmiş parlamenter sistem önerilerinde diretiyorlar? Zillet ittifakı ne olduğunu tanımlayamadıkları sözde güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ile eski sisteme, onun zaaflarına ve Türkiye’yi siyasi kaosa, hükümet kuramaz, yönetemez bir ortama yeniden dönüşmesi için var gücü ile çalışmaktadır. CHP’nin üslubu HDP’li ve FETÖ’cü bölücülerin kaos tetikçilerinin üslubuyla aynıdır. Zillet İttifakı Türkiye üzerinde plan yapanlar, demokrasi dışı arayışlara heves edenler, dış güçlerden medet umanlarla birlikte harekete geçmiştir. Boğaziçi Üniversitesindeki olaylarında bölücü örgütlerin yönlendirmesine gözlerini kapatıyor, her türlü kaos fırsatını ülkede istikrarsızlığı tetiklemek için düzenlenen her oyunu gözü kapalı destekliyor. yandan da kimin oturacağı belli olmayan masalar kurmaya hevesleniyorlar. Kahvaltı masası kurulamayınca, sözde memleket masası kumaya çalıştılar. Terör örgütü uzantısı partileri bu yolla aklamaya, bölücü talepleri müzakere için yol açmaya çalıştılar. Bu da yetmeyince terör örgütü uzantısı parti ile kamuoyu önünde ziyaretlere görüşmelere başladılar. Ancak yaptıkları görüşmeleri millete açıklayamadılar” ifadelerini kullandı.
“Kapalı devre siyaset alışkanlığını terk etmelidir”
Zillet ortaklarının kapalı devre siyaset alışkanlığını terk
etmeleri gerektiğini belirten Ayhan, açıklamasını şöyle
tamamladı:
“Masalar kurmaya heveslenenler basın toplantısı yapmaya bile
cesaret edemediler. Bir taraftan ilk dört maddesine sadığız derken
bir yandan da HDP ile nasıl ittifak yapacaklarını açıklamalılar. Ya
Anayasanın ilk dört maddesini bilmiyorlar, okumamışlar ya da
milletin gözünün içe baka baka yalan söylüyorlar. Zillet ortakları,
dostları kapalı devre siyaset alışkanlığını terk etmelidir. Şeffaf
olmalıdır, demokratik olmalıdır, PKK’dan FETÖ’ye kadar terör
örgütleriyle arasına duvar örmelidir. HDP’yle CHP ve İP arasındaki
ilişkinin, Deva partisi ile HDP arasında kurulan sıcak bağların,
son dönemde yoğunlaşan büyükelçi ve sivil toplum ziyaretlerinin
Zillet ittifakının ve dostlarının görünmeyen ortaklarının PKK, FETÖ
lobisi olduğunu ortaya koymaktadır. Gara da masum vatandaşlarımızın
vahşice katledilmesi artık bir milat olmuştur. Hiç kimse Terör
örgütü destekçileri ve uzantıları ile kapalı kapılar ardında
görüşmeler yapamayacak gizli emellerini saklayamayacaktır. CHP‘nin
Gara katliamı sonrası yaptığı açıklamalarda HDP’yi incitmemek için
PKK’yı zikretmemesi milletin gözünden kaçmamıştır”