• Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol, her ne olursan ol, ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol. • Şu dünyada yüzlerce ahmak, etek dolusu altın verir de, şeytandan dert satın alır. . Aşk altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır.. . Yeşillerden, çiçeklerden meydana gelen bahçe geçici, fakat akıllardan meydana gelen gül bahçesi hep yeşil ve güzeldir.. • Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok. • İsa'nın eşeğinden şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir. • Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır. • Leş, bize göre rezildir ama, domuza, köpeğe şekerdir,helvadır. • Dikenden gül bitiren, kışı da bahar haline döndürür. Selviyi hür bir halde yücelten, kederi de sevinç haline sokabilir. Mevlana'dan özlü sözler • Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner? • O beden testisi ab-ı hayatla dopdolu, bu beden testisi ise ölüm zehiri ile. İçindekine bakarsan padişahsın, kabına bakarsan yolu yitirdin. • Korkunç bir kurban bayramı olan kıyamet günü, inananlara bayram günüdür, öküzlere ölüm günü. • Kim daha güzelse kıskançlığı daha fazla olur. Kıskançlık ateşten meydana gelir. • Dünya tuzaktır. Yemi de istek. İstek tuzaklarından kaçının. • Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok. • Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi. Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler. • Oruç tutmak güçtür, çetindir ama Allah'ın kulu kendisinden uzaklaştırmasından, bir derde uğratmasından daha iyidir. • Ayın, geceye sabretmesi, onu apaydın eder. Gülün, dikene sabretmesi, güle güzel bir koku verir. Arslanın, sabredip pislik içinde beklemesi, onu deve yavrusu ile doyurur. • Zahidin kıblesi, lütuf, kerem sahibi Allah'tır. Tamahkarın kıblesi ise altın torbası. . Allah ile olduktan sonra ölüm de, ömür de hoştur.. • İnsan gözdür, görüştür, gerisi ettir. İnsanın gözü neyi görüyorsa, değeri o kadardır. • Birinin başına toprak saçsan başı yarılmaz. Suyu başına döksen, başı kırılmaz. Toprakla, suyla baş yarmak istiyorsan, toprağı suya karıştırıp kerpiç yapman gerek. Kabuğu kırılan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır. Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak,başka yere koymak. • Hiçbir kafire hor gözle bakmayın. Müslüman olarak ölmesi umulur çünkü. • Yol kesenler olmadıkça ,lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça,sabırlılar ,gerçek erler,yoksulları doyuranlar nasıl belirir,anlaşılır? • Oyun ,görünüşte akla uymaz ama çocuk oyunla akıllanır. • Anlayış,edep şehirlilerdedir. Ziyafet,garip konaklamak da köylülerde. • Resimler ister haberleri olsun,ister olmasın,hepsi de ressamın elindedir,o elden çıkar. • Mal, sadakalar vermekle hiç eksilmez. Hayırlarda bulunmak,malı yitmekten korur. • Çalınmış kumaş,devamlı kalmaz insanda. Hırsızı da darağacına götürür. Ağlayışın,feryat edişin bir sesi,sureti vardır. Zararınsa sureti yoktur. Zararda insan elini dişler ama zararın eli yoktur. • Her korkuda binlerce eminlik vardır,göz karasında onca aydınlık mevcut. • Ekme günü gizlemek toprağa tohumu saçmak günüdür. Devşirme günüyse tohumun bittiği gündür,karşılığını bulma günüdür. • Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır. • Bulutlar ağlamasa yeşillikler nasıl güler? Dünya malı, bedene tapanlara helaldir. Gerçek kokusuyla, ahmağı kandıran yalan sözün kokusu, miskle sarımsak kokusu gibi, söz söyleyenin soluğundan anlaşılır. • Her dil, gönlün perdesidir. Perde kımıldadı mı, sırlara ulaşılır. • Ahlaksızların bağırışıyla, yürekli yiğitlerin naraları, tilkiyle arslanın sesi gibi meydandadır. • Kötü nefis, yırtıcı kuştur.