Mesut Yılmaz'a bir suçlama daha
Abone olİşadamları Erdoğan Demirören, Hayyam Gariboğlu ve Yahya Murat Demirel, Mesut Yılmaz'ı suçladı.
Türkbank ihalesine fesat karıştırıldığı iddiasıyla eski Başbakan
Mesut Yılmaz ile eski Devlet Bakanı Güneş Taner hakkında kurulan
Meclis Soruşturma Komisyonu, işadamları Erdoğan Demirören, Hayyam
Gariboğlu ve Yahya Murat Demirel’i dinledi. Komisyon, bilgisine
başvurduğu Demirören ve Demirel’e, Türkbank ihalesi için şartname
almalarına karşın neden ihaleye katılmadıklarını, kendilerine bir
baskı yapılıp yapılmadığını sordu. Demirören, ihaleye girmemesi
yönünde bir tehdit almadığını, şartnameyi inceledikten sonra
bankanın tahmin ettiklerinden daha yüksek fiyata satılacağını
öngörerek ihaleye katılmadıklarını söyledi. Gariboğlu ise Türkbank
ihalesine katılması nedeniyle Alaattin Çakıcı tarafından tehdit
edildiğini söyledi. Aynı kişinin Sümerbank ihalesi sırasında da
kendisini tehdit ettiğini bildiren Gariboğlu, dönemin İstanbul
Valisi’ne şikayette bulunduğunu, kendisine zırhlı araç ve iki
korumanın tahsis edildiğini anlattı. Gariboğlu’nun dönemin
Başbakanı Mesut Yılmaz’ı da suçladığı öğrenildi. Yandaş yeni bir
medya grubu yaratmak için Korkmaz Yiğit’in kollandığını, bankanın
da bu kişiye verildiğini savunan Gariboğlu’nun, Türkbank ihalesinde
kendilerinin 380 milyon dolar teklif verdiklerini, bankanın gerçek
değerinin 320 milyon dolar olduğunu söylediği de kaydedildi.
İşadamı Yahya Murat Demirel’in de, Türkbank ihale şartnamesini
inceledikten sonra bu bankanın düşündüklerinden daha büyük ölçekli
olduğuna karar vererek ihaleye girmediklerini ve bu banka ile hiç
ilgilenmediklerini söylediği öğrenildi. İhaleye katılmamaları
yolunda tehdit almadıklarını da bildiren Demirel’in özelleştirilen
ve içi boşaltılan bankalar konusunda Mesut Yılmaz’ı suçladığı
bildirildi. Demirel’in, banka özelleştirmelerinde entrikalar
çevrildiğini, entrikayla özelleştirilen bankaların içinin
boşaltılacağının daha başından belli olduğunu ve bütün bunların
arkasında Mesut Yılmaz’ın bulunduğunu söylediği kaydedildi.
Demirel’in sadece Türkbank konusuyla yetinilmemesi gerektiğini
bildirerek tüm bankacılık sektöründe ne olup bittiğinin
araştırılmasını önerdiği de belirtildi. Demirel’in, diğer banka
özelleştirilmesinde de aynı entrikaların çevrildiğini ileri
sürerek, bankayı alması kararlaştırılan kişilerin iktidarın da
desteğiyle bürokratları bağladığını, özelleştirmeden sonra da
bankanın içini boşalttığını anlattı.