Mengi, Tatlıses'e fena yüklendi
Abone olVatan gazetesi Yazarı Ruhat Mengi, Bugün Gazetesi'nde köşe yazmaya başlayan Tatlıses'i sert bir dille eleştirdi. Tabii bu eleştiriden gazete yönetimi de nasibini aldı...
Yazarlığın bu kadar ucuzladığı, İbrahim Tatlıses'in gazete
köşesi sahibi olduğu yerde "olamaz" diye bir şey yoktur artık. Her
şey olabilir!
Efendim, bütün gazeteleri okuyamıyoruz tabiî, bunu tepkili
okurlarım haber verdikten sonra okudum. Bizlerin köşesine konu
olması bile yeterli reklâmdır onun için, ama artık bu kötü
örneklere son verilmesi gerekiyor, bu nedenle yazacağım. Kendisiyle
beraber olan kadınların en hafif şiddet olayı olarak burun
kırılması, göz morarması, bacaktan vurulma gibi eylemlerle
karşılaştığı bu "baş tacı" türkücü bir gazetenin kendisine verdiği
köşede "Kadınlarımız" başlığıyla kadınları anlatmış.
Tam "Kız ben seni vurmaz mıyım, saçlarından asmaz mıyım" şarkısına
yakışır şekilde...
* "Gerekirse onlar için hem ölürüz, hem de 39 yerinden sokak
ortasında bıçaklarız, aşağılarız, iter kakarız, çünkü onlar bizim
KADINLARIMIZ"
* "Uğurlarında hapis yattığımız, uğurlarında prangalar eskittiğimiz
kadınlarımız"
* "Dışarıda kızgınlığımızı atamadığımız, eve gelince onlara
patladığımız, hıncımızı onlardan aldığımız..."
* "Dul kaldıkları için şehvet uğruna asıldığımız..."
* "Bazen mal gibi görülen, bazen sövülen, dövülen..."
* "Uyuduğu için sopa yiyen..."
İçinde şiddet, kötülük ve cehalet olmayan tek satır yok denebilir,
öyle bir yazı işte. Ve kıdemli, değerli yazarları da olan gazete bu
korkunç yazıyı basmış. Kontrol etmeden, topluma karşı en ufak bir
sorumluluk hissetmeden yayımlamış.
Eğer tirajını 50-100 kadar arttırıyorsa yeter ona çünkü... Başka
sorun yok! Bu mudur gazeteci sorumluluğu, bu mudur basın? Haydi
yazarlık bu kadar ucuz, topluma verilen zararın da mı önemi yok? O
kıdemli yazarlar böylesi bir yanlışa nasıl susuyorlar?
Bunları halkına TV'leriyle, gazeteleriyle sunan bir medyanın
bulunduğu ülkenin kadın mezbahasına dönmesi elbette
kaçınılmazdır.
Son haber; Gaziantep'te 26 yaşındaki karısı ile iki çocuğunu
bıçaklayarak öldüren bir baba... Bu tür haberleri medeni ülkelerde
duymazsınız. Adı üstünde "medeni" dirler çünkü... O ülkelerin
yönetimleri toplumlarını sistematik bir şekilde eğitir, şiddetin
hiçbir şeye çözüm olmayacağını öğretirken bir yandan da
vatandaşının güvenliği için her önlemi alır. Bu da yetmezse
yasalarını uygular, şiddeti ağır yaptıranlarla önler.
Şiddete uğrayan kadınların emniyette olacağı, iyi korunan ve adresi
gizlenen "sığınma evleri" açar. Bizdeki gibi "40 milyon kadın
nüfusa 9 sığınma evi" olarak değil, yüzlercesini...
AKP Hükümeti bunu kolayca yapabilecekken yapmadı. Aksine mevcut
sığınma evleri bile kapatıldı. Hiçbirine devlet desteği
verilmedi.
Şimdi, her kötü olayından sonra yaptıktarı gibi, "kadınlan
bıçaklarız, asarız, keseriz" yazısından sonra da kadınlar gidip
türkücü Tatlıses'in programında göbek atacaklar. Atsınlar...
İnsanda beyin olmayınca... İlke, onur ve hiçbir değer kalmayınca
sınırlar yok olur demiştik.
Tek bildikleri şey göbek atmak ise şiddet sırası kendilerine gelene
kadar atsınlar atabildikleri kadar!
Ama hiç değilse saygısı, onuru, vicdanı olanlar önlesin bu gidişi.
Birileri "saçmalamaya" dur desin artık!