Memur sınavları için çok önemli karar
Abone olArt arda yaşanan sınav skandalları yüzünden ÖSYM, artık memur sınavı düzenlemeyecek. Peki sınavları hangi kurum yapacak?
Art arda yaşanan kopya skandalları yüzünden hedef haline
gelen ÖSYM, eski işlevine dönüyor. Kamu sınavlarının yükü
ÖSYM'nin üzerinden alınıyor. Kamuya ait sınavlar
için de Devlet Sınav Merkezi devreye sokulacak.
Milliyet Gazetesi yazarı Abbas Güçlü, başlıklı yazısında
konuya ilişkin bilgileri şöyle aktarıyor:
(...) Son yaşanan kopya skandallarından sonra, YÖK ve devlet
katında ağır basan görüş, Devlet Personel Dairesi’ne bağlı olarak
kurulacak bir Devlet Sınav Merkezi’nin kademeli olarak ÖSYM’nin
yapmakta olduğu kamuya ait tüm sınavları yapar hale gelmesi. Bu
merkezin kurulmasında ÖSYM’nin de kurucu partnerlerden birisi
olacağı da özellikle vurgulanıyor.
Peki ÖSYM’nin üzerindeki sınav yükü azalırsa, kopya ya da
çalınmaların önüne geçilir mi? Evet demek o kadar kolay değil.
Çünkü, bu konuda öylesine büyük bir rant söz konusu ki, sistemi
delmek isteyenler hep olacak.
Bu konuda asıl önemli olan ÖSYM’nin nasıl bir güvenlik zırhı ile
korunacağı?
Bugüne kadar olduğu gibi,
ÖSYM YENİDEN YAPILANDIRALACAK |
YÖK Başkanı Prof.
Yusuf Ziya Özcan, ÖSYM'nin hazırladığı sınavlarda kopya çekildiği
iddialarıyla ilgili konuştu. |
kuruma olan aidiyet duygusu ile mi koruma sağlanacak yoksa
günümüz teknolojisinden de yararlanılarak çok gelişmiş güvenlik
önlemleri mi alınacak? Bunu da zaman gösterecek.
Bayramdan hemen sonra ilköğretim birinci sınıflar, sonraki hafta da
diğer okullar açılacak. Ama öğretmen atamaları henüz gerçekleşmiş
değil. Milli Eğitim Bakanlığı bu konuda ne olacaksa bir an önce
olsun noktasında. YÖK ve ÖSYM de aynı görüşte. Acak hiçbir kurum bu
konuda öne çıkmak istemiyor. Çünkü nasıl bir karar alınırsa
alınsın, büyük tepkilere neden olacak.
Bu yüzden şu anda tüm gözler Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda.
Onların vereceği kararı gerekçe göstererek hareket edecekler.
Ama YÖK’teki genel hava, hiç içlerine sinmese de iptalden yana.
“Çünkü, soruşturma derinleştikçe, ortaya çıkan tablo iptal
varsayımını biraz daha güçlendiriyor. Şu andaki genel eğilim
iptalden yana ama yarın ne olur, hangi noktaya gelinir, onu
şimdiden söylemek doğru olmaz” görüşündeler.
YÖK’ü bu kadar tedirgin eden ise alın teri ile başarılı olanların
yaşayacağı moral bozukluğu. “İptal son çare. Ona gelinceye kadar,
her türlü olasılık düşünülecek” diyorlar.