Mehmetçik’e tarihi eğitim
Abone olAile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalanan protokolle, vatani görevini yapan erbaş ve erlere toplums...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı
arasında imzalanan protokolle, vatani görevini yapan erbaş ve
erlere toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadına yönelik
şiddetle mücadele eğitimi verilecek.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı
arasında, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması ve Kadına
Yönelik Şiddetle Mücadelede Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi,
İşbirliği ve Eşgüdümün Artırılmasına Dair Protokol” Milli Savunma
Bakanlığı’nda düzenlenen törenle imzalandı.
Protokol imza töreninde konuşan Milli Savunma Bakanı Yılmaz, Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in göreve başlamasının
ardından bakanlıkta çok büyük bir değişim yaşandığını söyledi.
İmzalanan protokol ile birlikte kadın haklarında farkındalığın ve
duyarlılığın arttırılması ile kadına yönelik şiddetin önlenmesine
yönelik eğitimlerin verilmesinin amaçlandığını belirten Yılmaz,
protokolün Milli Savunma Bakanlığı ile imzalanmasının amaçlarını
açıkladı. Yılmaz, “Anadolu’nun dört bir tarafından gelen herkes
bizim silahlı kuvvetlere katılmakta. Katılanların bu konuda
eğitilmesi ve bu konuda bilincinin yükseltilmesi öncelikli
amacımızdır” dedi.
“3 BİN EĞİTİCİ UZMAN OLACAK”
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kadına yönelik şiddet ile ilgili mevcut
uygulamalarının bulunduğunu dile getiren Bakan Yılmaz, 2007
yılından itibaren erbaş ve erlere kadının insan hakları ve
toplumsal cinsiyet konulu eğitim verildiğini anımsattı. Türk
Silahlı Kuvvetleri’nin bu eğitimler ile kadına yönelik şiddetin
önlenmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda öncü bir rol
oynadığına dikkat çeken Yılmaz, “2011 yılından itibaren ise Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın talebi doğrultusunda erbaş ve
erlere kadına yönelik şiddet mücadele ile ilgili eğitimlere
başlanılmıştır. Bugün hayata geçirilecek protokol ile imza atlına
alacağımız Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından Türk
Silahlı Kuvvetleri’nden 85 eğitimciye iki haftalık uzman eğitici
yetiştirme programı uygulanacaktır. Yani eğiticilerin eğiticisi
öncelik amacıdır bu protokolün. 85 kişilik eğitici sayısı Türk
Silahlı Kuvvetleri tarafından kendi içerisinde yapılacak uzman
eğiticiyle 3 bine çıkarılacaktır. Yetiştirilen bu 3 bin uzman
kadrosuyla bütün birliklerimizdeki erbaş ve erlerimize askerlik
hizmetleri süresince 6 saatlik toplumsal cinsiyet algısı ve kadına
yönelik şiddetle mücadele konusunda eğitim verilecektir” dedi.
“HARP OKULLARI VE ASTSUBAY OKULLARINDA KONFERANSLAR VERİLECEK”
İmzalanan protokol ile birlikte Harp okulları, Astsubay Meslek
Yüksek Okulu ve sınıf okullarında da toplumsal cinsiyet eşitliğinin
sağlanması ile kadına yönelik şiddetle mücadele konularında
bilinçlendirme ve duyarlılığı arttırmaya yönelik konferanslar ve
paneller düzenleneceğini sözlerine ekleyen Bakan Yılmaz, protokol
kapsamında verilecek eğitici eğitimlerin ve ardından hedef kitleye
yönelik eğitimlerin kadınların haklarının korunmasında, aile
bağlarının güçlendirilmesine, aile içi huzurun sağlanmasına ve
kadına yönelik şiddetin önlenmesine önemli ölçüde katkı
sağlanacağına inandığını dile getirdi.
“AİLENİN HUZURU TOPLUMUN HUZURUDUR”
Bakan Yılmaz, “Aile toplumuzun temelidir. Eğer ailede huzur varsa
toplumda da huzurlu olur. Geçen bir hakimle görüşmüştüm. Bana dedi
ki; ‘eğer evden sinirli geldiğim zaman mahkemede kadar vermiyorum’
dedi. Neden evden sinirli veya sıkıntılı bir şekilde gelmesi kendi
işine istemese de yansıyordu. Dolayısıyla huzurlu bir aileden
gelenlerin ve işine başlayanların ürettikleri de, yaptıkları da,
verdiği kararlarda daha doğru ve adil olur diye düşünüyorum.
Ailenin huzuru toplumunun huzurudur” diye konuştu.
“TSK GÜÇLÜ BİR EĞİTİM ORDUSUDUR, BU İMKANI KULLANMAK İSTİYORUZ”
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin ise yaptığı
konuşmada, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Orta Asya’da temelleri
atılan 5 bin yıllık bir geçmişe sahip köklü ve güçlü bir kurum
olduğunu ifade etti. Türkiye’nin çok güçlü ve şerefli bir tarihinin
olduğunun altını çizen Bakan Şahin, “Çocuklarımızı evlatlarımızı
askere gönderirken ‘Peygamber Ocağına’ gönderen bir milletiz. Aynı
zamanda bu kurum güçlü bir eğitim ordusudur. Yıllardır asker
ocağına gelen erbaş ve erleri her noktada eğiten, ihtiyacı olan
bütün bilgileri veren ve hayata hazırlayan güçlüde bir kurum. Bu
bakımdan bu imkanı kullanmak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
olarak yapmış olduğumuz stratejilere, politikalar toplumun
değişiminde ve dönüşümünde bu güçlü potansiyeli kullanmak bizim en
büyük hedefimiz oldu” dedi.
“TSK BİZİM HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIMIZ YER”
Projenin amaçları arasında toplumsal değişim ve dönüşüm için iki
faktörün çok önemli olduğunun altını çizen Bakan Şahin, bunlardan
birisinin sürdürüle bilir kalkınma ile hedeflenen 2023 ve 2071 için
bu protokolün çok önemli olduğunu vurguladı. İnsan potansiyelinin
iyi kullanılması gerektiğini kaydeden Şahin, konuşmasına şöyle
devam etti:
“İnsan potansiyelinin kalkınmanın bir parçası yapmamız gerekiyor.
Toplumdaki herkesin hiçbir ayrımcılığa tabi tutmadan, kadın-erkek
demeden, yaşlı-genç demeden, engelli-engelsiz demeden herkesin
bütün potansiyelinin toplumun bir parçası haline dönüştürmemiz
gerekiyor. Bu iki bacaklı olan bir şey. Bir tanesi fırsat eşitliği
vereceksiniz. Fırsat eşitliği verdiğiniz zaman ne kadar çok şeyin
başarıldığını gördüğümüz bir geçmişimiz var. Biz mümkün olduğu
kadar bu fırsat eşitliğini arttırmaya çalışıyoruz. Nedir bu;
kızlarımızın eğitim imkanı. Kızlarımızın annelerimizin sağlıktan
faydalanma imkanları. Her alanda ama her alanda ekonomide, sosyal
alanda, kültürel alanda, hayatın her alanında onların statüsünü
yükseltecek fırsat eşitliği vermemiz gerekiyor. Bir taraftan da
ikisinin kadın ve erkeğin insan olma üst statüsünde ikisinin
birbirinin hakkını, hukukunu koruduğu toplumsal değişim ve
dönüşümün başarmamız gerekiyor. Bu tabii ki uzun soluklu mücadele.
Bir taraftan temel eğitimde bunları veriyoruz. Bir taraftan da
yetişmiş erkeğimize ulaşacağımız hangi mekanizmalarımız varsa onu
güçlü bir şekilde tutmaya çalışıyoruz. İşte bu mekanizmanın en
önemlilerinden biri ve yılda 400-450 bin erbaş ve erimiz bu eğitim
ordusuna geliyor. İşte bizde tam burada kendi koyduğumuz hedeflere
ulaşabileceğimiz yer burası.”
“BİLGİ DOĞRU KANALLARLA VERİLMESİ GEREKİR”
Farkındalığı arttırma ve bilinci yükseltmenin tamamen eğitim işi
olduğunu kaydeden Bakan Şahin, bilginin güç olduğunu söyledi.
Bilginin doğru kanallarla verilmesi gerektiğinin altını çizen Bakan
Şahin, “Bugün imzalanan bu protokolle özellikle töre, namus
cinayetlerinden tutun, kadına yönelik şiddetle mücadele tutun, hem
yazar okur yazarlığı arttırma hem de buradaki zihinsel dönüşümü,
herkesin birbirinin hakkını, hukukunu kullanmada saygıyı, sevgiyi
ve hoşgörüyü öne çıkaracak bir eğitim potansiyelinin hayata
geçirilecek” diye konuştu.
“BUGÜN İSTANBUL ANLAŞMASINI İMZALAYAN İLK VE TEK ÜLKEYİZ”
Hukuk devleti normlarında çıkarılması gereken en güçlü yasaları
çıkararak herkesin huzurunda olduklarını ifade eden Bakan Şahin,
“Bugün İstanbul Anlaşması dediğimiz ve Avrupa konseyinin yaklaşık
1.5 yıl önce kadına yönelik şiddetle ilgili mücadelede imzalayan
ilk ve tek ülkeyiz. Parlamentosunda çekince koymadan geçiren ilk ve
tek ülkeyiz. Bu bizim koyduğumuz iradeyi gösteriyor. Hukuk devleti
normları tek başına değişimi ve dönüşüme yetmiyor. Zihinlerin,
kalplerin, gönüllerin bu eşitliği özümsemesi bir davranış moduna
dönüştürmesi ve hayatın içerisinde bunları kullanması gerekiyor.
Hayatın her alanda buna sahiplenmesi gerekiyor. Buda toplumsal
seferberlik ve bütün toplumun katmanlarının yönetmeyle alakalı. Biz
çok önemsiyoruz” şeklinde konuştu.
“ERBAŞ VE ERLERE 6 SAATLİK EĞİTİM VERİLECEK”
İmzalanan protokolle eğitim metaryallerinin güçlendirildiğini ve
güncellendiğini dile getiren Bakan Şahin, yetişmiş erkeğe
ulaşabilecek her adımın peşinde olduklarını söyledi.
Yapılan açıklamaların ardından Bakan Şahin ve Bakan Yılmaz
gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Bir gazetecinin ne kadar
süreceğini ve eğitim konu başlıklarının neler olduğunu sorulması
üzerine Bakan Yılmaz, “Kadının insan hakları, toplumsal cinsiyet
eşitliği bilgisi, Türkiye’de kadının durumu, Ulusal mevzuatta
toplumsal cinsiyet eşitliği, uluslararası ve ulusal kurumsal
mekanizmalar, kadınların ekonomik, sosyal ve kültürel alanlara
etkin katılımı, kadınların yetki ve karar alma süreçlerine
katılımın önemi, kadınların sağlık hizmetlerine erişimi ve önemi,
Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve bununla mücadele mekanizmaları
bilgisi, kadına yönelik şiddet, kadına yönelik şiddete ilişkin
yaygın ve yanlış inanışlar, kadına yönelik şiddeti önleme
politikaları, kadına yönelik aile içi şiddetin mağdurları, kadın ve
çocuklar üzerindeki etkileri ile töre ve namus cinayetleri konuları
vardır. Bu konular sadece bunlardan ibaret değildir. Günün
ihtiyaçları olduğu sürece yeni konuların eklene bilmesi mümkündür.
İlk yapılacak olan 85 eğiticiye üç grup halinde iki haftalık uzman
eğitici yetiştirme programı uygulanacak” diye konuştu.
Aynı soru üzerine Bakan Şahin ise, “İkinci aşamada 300 kişilik bir
haftalık eğitici eğitiminden geçirilecek. Üçüncü aşama da bölgesel
düzeyde yapılacak eğitimlerde 3 bin kişinin iki günlük eğitimlerden
geçirilecek. Dördüncü aşamada erbaş ve erlere altı saatlik eğitim
programının düzenlenmesi planlanmıştır. Bunların Hepsinin alt
yapısı hazırdır” dedi.
“KUL HAKKINI UNUTTUK”
BDP’nin Lice olaylarıyla ilgili TBMM’de komisyon kurulması
talebiyle ilgili bir soru üzerine ise Bakan Yılmaz, “Biraz sonra
Meclis’e gideceğim. Komisyonda sorarsanız orada cevap vereyim”
dedi. İmzalanan Protokolün çok önemli olduğuna dikkat çeken Bakan
Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:
“Aslına bakınca biz kaybettiğimiz arıyoruz. Nasıl kaybettiğimizi
arıyoruz, eğer iki insan bir araya gelip de bunların kul hakkı diye
bir kavram vardı, biz kul hakkını unuttuk. Yani kadında insan,
erkek de insan. İkide bir araya geldiğinde mutlaka bir kul hakkı
söz konusudur. Eğer kul hakkına riayet etmiş olsaydık işte o zaman
ailede huzur olurdu. Ama biz toplumda da, kul hakkında da her yerde
bu kul hakkını unuttuğumuz için bu geldi. Bestami Yazgan’ın güzel
bir sözü var; ‘Karışma hikmetine, dokunur gayretine. Sahibi
hürmetine kulu incitme gönül.’ Eğer biz sahibinin hürmetine kulu
incitmeseydik her iki tarafta da bu problemlerin hiç birisi olmaz.
Kul hakkı şu bakımdan önemlidir. Kırmızı ışıkta geçerseniz kul
hakkını ihlal etmişsiniz demektir. Bize kırmızı ışık olan başkasına
yeşil. Eğer sadece arabanızdan dışarı bir çöp atarsanız başkanın
göz kirliliğine neden oluyorsunuz, çevreyi kirletiyorsunuz ve kul
hakkını ihlal ediyorsunuz.”
Yapılan konuşmaların ardından Bakan Şahin ve Bakan Yılmaz,
Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması ve Kadına Yönelik
Şiddetle Mücadelede Kurumsal Kapasitenin Güçlendirilmesi, İşbirliği
ve Eşgüdümün Artırılmasına Dair Protokol”ü imzaladı.
(İHA)