Mehmet Büyükekşi ne yapıyor?

Türkiye'de enzor yönetilmesi gereken kurum Türkiye Futbol Federasyonudur.. Ateşten gömlek misalidir bu koltukta oturmak. TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi futbola hizmet noktasında "Dertsiz başını derde sokan" başkan gerçeği ile bugün TFF'yi kurumsal olarak çok farklı noktalara götürüyor..Onları anlatılması zaruridir..

Osman DİYADİN o.diyadin@hotmail.com

 
Türkiye’de yönetmesi en zor kurumların başında hiç tartışmasız Futbol Federasyonu geliyor…
Ağzınızdan kuş tutsanız kimseye yaranamazsınız!.

Çünkü dostunuz yok!..

Düşmanınız çok..

Çünkü size yönelik memnuniyet karneniz, direkt saha sonuçları ile ilişkilendirilir…

Kurumsal olarak;

Muhteşem işler yapmışsınız…

Liyakat ehli bir kadro inşa etmişsiniz…

Tesisleşmede dev adımlar atmışsınız…

Kulüplerin daha sağlıklı bir yapıya kavuşması için denetim görevini iyi yapmışsınız…

TFF’ nin uluslararası alanda saygınlığı artırmışsınız…

Kulüplerin gelirlerini artırmışsınız…

Ne yazık ki bunların önemi yok!
 
                                                    *
Yoksa...

Hakem kararlarını TFF Başkan ve yönetimin yönlendirdiği…

PFDK ve Tahkim Kurulu kararlarını TFF Başkan ve yönetiminin verdirttiği…

Her kulübün kendi çıkarı için  TFF’ye destek verip vermediği...

Milli takımın en küçük kötü sonucunda “İstifa” dendiği…

gibi bir anlayışa sahip bir futbol düzeni ile ne sahada ne masada nede kurumsal olarak bir  barış, huzur ve başarı ortamı sağlanamaz..

Daha sezon başlamadan “Bu sezon şampiyon şunu yapacaklar” diye algı operasyonu ile taraftarlarını yönlendiren ve tahrik eden bir futbol anlayışının hâkim olduğu bir ülkede, Futbol Federasyonu Başkanı ağzı ile kuş tuşsa kimseye yaranamaz…
 
                                                    *
Bakın…
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi’nin göreve geldiği ilk günden bugüne kurumsal olarak federasyon bünyesinde yaptığı işlere şapka çıkarmamak mümkün değil…

Futbol Federasyonu, Büyükekşi’nin başkanlığında yeniden yapılanma altında bütün profesyonel kadroları ile ilk kez böylesine “DONANIMLI” bir yapıya kavuşmuştur…

Son yapılan Genel Sekreterlik atamasında karar kılınan ismin liyakati bunu göstermiştir…

Buna rağmen, hakem penaltıyı vermedi, şu az ceza aldı, var odasında şu oldu gibi günlük, haftalık ekilen fitne ve fesat tohumları ile bu ülke futbolunu sağlıklı bir düzene kavuşturmak için büyük emek veren insanların emeğine ihanet ediliyor…

TFF olarak kulüpleri ilgilendiren kararlar alırken Kulüpler Birliği ile ilk kez böylesine uyum ve dayanışma ruhunu ortaya koyan bir TFF Başkanı gerçeği vardır…

“Ben yaparım kulüpler karışamaz” anlayışını rafa kaldırmıştır…

Çünkü  bugün varlığını kulüplere borçlu olduğunu bilerek hareket eden  sırca köşklerde oturarak değil kendi içlerinde oturarak hareket eden, kulüplerle istişare ederek karar alan bir TFF  gerçeği var!..
 
                                                   *
Kuşkusuz eksikler, hatalar olabilir…

Oluyor da…

Herkesin  konuştuğu herkesin rol biçtiği, herkesin  futbolu bildiği ve herkesin bir yerden tutup çektiği bir  toplumda nasıl olmasın!..

Kim ne derse desin kim ne söylerse söylesin bugün ne yaptığını çok iyi bilen ve uygulamaya koyan bir TFF gerçeği vardır…

TFF Büyükekşi başkanlığında sessiz bir devrimi gerçekleştirmektedir…

Kurumsal olarak yepyeni bir TFF  oluşturmaktadır…

İşte bu gerçeğin yeniden yapılanma noktasında ortaya konulan isimlerin liyakati ile futbol dünyası adına ortaya konulan son derece önemli projelerin toplumla paylaşılmasında fayda olduğunu düşünmekteyim

TFF'nin en büyük eksikliği enformasyon  eksikliği olsa gerek ki  bu eksikliği  göreve getirilen son derece başarılı bir  isim  olan yeni Genel Sekreter  Taner Senseven giderecektir...

"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz " sözü ile örtüşen bir tercih olmuştur Genel Sekreter Taner Senseven... 

Çünkü...

TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi “ne yapıyor?” sorusunun cevabını verilmelidir ki konuşanlar derslerini alsınlar…

Çünkü liyakatli kadrolarla “Bilimsel” mekanizmayı çok iyi  çalıştırmaya kararlı olan  örnek bir TFF modeli inşa edilmektedir ki bu toplumla, spor dünyası ile  paylaşılmalıdır…
 
                                                    *
Artık bırakalım da bir Futbol Federasyonu Başkanı ve yönetimi görev süresinde icraatlarını rahat bir şekilde yapsın yoksa bugünkü siyaset  düzenindeki muhalefet anlayışı bir kulüpçülükle Türk futbolu bir yol kat edemiz..

Günün sonunda  kendi başarısızlıklarını sürekli  örtbas edenlerin faturayı  Türkiye Futbol Federasyonuna kesme alışkanlıklarının hiçbir inandırıcılığı yok..

Artık kendi taraftarları bunu biliyor!..

Eski taraftar toplulukları yok..

Taraftar bilinçli...

Tıpkı seçmen gibi...

                                                     *

Bakın bu yolda karşılıksız  futbol dünyasına hizmet etmeyi kendine görev sayan TFF Başkanı Büyükekşi bir şanstır...

Son derece ihtiyatlı davranan…

Futbol dünyasını çok iyi bilen …

Fevri değil sabırlı hareket ederek oğru karar almayı ve bunu hayata geçirmeyi  ilke edinen…

Sırca köşkte oturup talimat vermeyip kulüplerle iç içe sorunları çözmeye çalışan bir Futbol Federasyonu Başkanına herkes destek olmalı…

                                                       *
Kulüp başkanlarına, yöneticilerine  diyorum ki..

"KENDİNİZE TARAFTARLARINIZIN NASIL

DAVNANMASI  GEREKTİĞİNİ İSTİYORSANIZ , 

SİZDE TFF 'YE  ÖYLE DAVRANIN…"

İşte o zaman sorular çözülür..

Futbolumuzu korumak ve geleceğe daha büyük umutlarla  taşımak  için yapacağımız ilk iş "Güvendir"..

Yoksa başarısızlıklarına TFF’yi malzeme ederek kendi kendilerini kandırmaya devam edeceksiniz ki sonuç malumunuz ilanı..

Öyle gelmiş öyle gitmesin artık!

Bu ülkenin futbolu çok iyi bilen, kulüplerin başları sıkıntıya girdiğinde kapısını çaldığı  Cumhurbaşkanı  Recep Tayyip Erdoğan TFF'yi Mehmet Büyükekşi' ye emanet etmiş ve arkasında tereddütsüz duruyorsa bu kendisine duyduğu büyük güvendir...

O güveni futbol dünyasıda TFF üzerinde inşa etmelidir!..

Türk futbolunun bugünkünden çok daha güzel yerlere layık olduğu bir gerçek olarak karşımızda durmuyor mu?

Bu yük bütün Futbol dünyasının...