Medya'nın işlevi nedir?
Abone olMehmet Barlas, Türkiye'de yaşanan "Medya Savaşı"nı kaleme aldı. Barlas, bir dönem promosyonlarla kartelleşen ve günümüzde de güdümlü hareket edenleri eleştirdi.
Mehmet Barlas, başlıklı yazısında Türkiye'de medyanın geçmişten
günümüze nasıl yapılandığını anlattı.
Bir yanda "Medya Savaşları" kıyasıya sürerken, öte yanda da
politikacıların "Medya ile Savaşları" devam etmekte.
Medya "Savaşları"nın, er ya da geç yerlerini "Rekabet"e
bırakacağına inanıyorum. Rekabeti savaş biçiminde sürdürmek, akla
yakışmıyor. Ayrıca bizim mesleğin doğasına aykırı bir durum bu.
Medya aklını, bizim mesleği yozlaştırıp, rayından çıkaran
"Promosyonlar"la yitirdi önce.
Savaşlar "Ansiklopediler"le başladı. Derken tabak, çanak, çarşaf
falan kullanılmaya başlandı savaşlarda.
Yazı işleri kadrolarının bir değeri kalmadı. Tirajı, haberler,
yorumlar değil, çarşaflar, tabaklar artırıyordu çünkü.
Arkasından kartelleşme dönemi geldi. Medya sermayeleri aralarında
anlaşıp, fiyatı ortak belirlediler, bağımsız rakiplerini yok
ettiler, kadrolara ambargo koydular.
Bu dönemde yazı işleri, karıncalar kadar ağırlıklıydı.
Beyti et lokantasında toplanan patronlar ve yöneticiler, hangi
manşetleri ortak atacaklarına, hangi yazarları susturacaklarına
birlikte karar veriyorlar, ülkede kimi başbakan, kimi bakan
yapacaklarını konuşuyorlardı. Demokrasiyi rafa kaldıranlar için,
medya artık "Raf" görevini de üstlenebiliyordu.
Birbirlerinin devletle olan akçalı ilişkilerine de, otosansür
getiriyorlardı.
Artık "Gazete" değil, "Şirket" olmuştu yazılı basının adı.
Derken dönemler birbirini izledi. Şimdi "Rekabet" ortamına girmemiz
gerekirken, hâlâ eski günlerin alışkanlıklarını sürdürenler
yüzünden "Savaş"ı seçenler var.
Oysa politikacıların medyayla savaşı da tırmanıyor bu arada.
Bakın Başbakan Erdoğan'ın "Gerdanlık Krizi"nden ötürü medyayı suçlu
bulan açıklamalarına.
Bakın Deniz Baykal'ın "CHP Krizi" yüzünden başta Milliyet olmak
üzere medyayı suçlayan sözlerine.
Bence medya sermayeleri ve onların yöneticileri, artık "Akıl
Çağı"nı yakalamalıdır.
Geçmişteki akıl ve meslek dışı dönemler, medyayı hem devlete, hem
politikaya bağımlı kılmıştır. Medya sermayelerinin enseleri bile,
Aşil'in Topuğu'ndan daha zayıf durumdadır. Ve artık ülkede "Devlet
TRT"si yetmezmiş gibi, bir de "TMSF Medyası" vardır. Ayrıca medya
bankacılığa girip, kendisini BDDK hegemonyasına bile sokmuştur.
Diyorum ki... Kavgayı bırakın, rekabete başlayın. Kavga zayıflatır,
rekabet güçlendirir kurumları.
Medyanın güçlü olması gereken dönemleri yaşamaktayız.
Medyayı, yakın geçmişindeki ayıplardan başka bağlayan hiçbir şey
yok. Bu ayıplar da ortak ayıplar.
Yani herkes aynı beyazlıkta, hayata yeniden başlayabilir.
YAZI:Mehmet BARLAS