Medyanın embesilleri kim?
Abone olThe Wall Street Journal Gazetesi yazarı Robert Pullock'ın "Türkiye'deki ABD aleyhtarlığını darhal önleyin" dediği gazeteciler kim?
Amerika'nın önde gelen gazetelerinden The Wall Stret Journal
Gazetesi yazarı Robert Pullock'ın son zamanlarda Türkiye'de
başgösteren ABD aleyhtarını önlemek için talimat verdiği Türk
gazeteleri kim? Halka ve Olaylara Tercüman Gazetesi yazarlarından
Servet Kabaklı " başlıklı yazısında sözkonusu edilen gazeteler
hakkında ipuçu verdi:
- TÜRKİYE'DE son zamanlarda, okyanus ötesinden gelen talimat ve
tepkilerin "gereği" yerine getiriliyor.
New York'un, parayla palazlanan o ünlü caddesiyle aynı adı taşıyan
The Wall Street Journal Gazetesi Yazarı Robert Pullock mudur nedir;
İşte bu Türkiye'yi çok seven (!) "mister çok ister"in okşayışları,
"Türkiyeli Medya" üzerinde derhal şok etkisi yaptı!... Pollock, o
makalesinde, "Türkiyeli medya" içindeki "çok özel" temsilcilerine,
"iliştirilmiş yiğitlerine", biri tam, diğeri yarım "Türkiyeli" 2
gazetenin de ismini zikrederek talimat veriyordu...
"ABD aleyhtarlığını derhal önleyin!.. Türkiye'den yükselen ABD
düşmanlığını körüklemekten vazgeçin!.."
Pullock'un bu "yarı resmî" talimatının hemen ardından, ABD Savunma
Bakanlığı Müsteşarı ve Türkiye'nin bir başka "çok seveni" Douglas
Feith'in ihtarı geldi.
Türkiye'nin üzerine, her sabah "Vahşî Batı"dan "doğan" grubun
gazeteleri, televizyonları; bir telâş, pür telâş, derhal sıvadılar
kolları...
"Özüne kibrit, köküne Petrus suyu dökülesicesi" başta olmak üzere;
Bu gruptan "genel yayın yönetmeni, yazar çizer, biçer döver, kazar
gömer" titrini ve şöhretini taşıyan "Sahibinin Sesi" marka
borazanlar, milletin kanı ve canı üzerinde kene misalî tutunan
"embesiller", verilen ev ödevini, "fazla mesai" yaparak yerine
getirmeye başladılar. Hele hele bir tanesi vardı ki gazetesinin adı
verilerek, okyanus ötesine dostluk hizmeti sunmasına kusur
kondurulmasının verdiği büyük üzüntüyle kendini affettirmek için
"inciler saçmaya" başladı...
Pullock biraderine "Biraderim, herhalde sürç-i lisan etmişim.
Affına sığınıyorum!.. Valla billa bilerek yapmadım. Ben şafağı
eskiden atmışlardanım, lûtfen beni yepyeni şafaklarla
karıştırma!.." diye, âdeta yalvarıyor şimdilerde...
"Türkiyeli Medya", yine o çok sesli detoneler korosu halinde ABD
aleyhtarlığının Türkiye'ye vereceği ağır zararları seslendirmekle
meşgul..
Racon sökmedi!..
BU arada, ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Bayan Rice'ı, Esenboğa'da
kapı arasında kabul ederek, racon yükseltmeye çalışan "İşportacı
Devlet Zihniyeti" de bu ülkenin savunma bakanlığında müsteşarlık
yapan zatın tehdîdine; "eyvallah abedicim" demekle gecikmedi.
El âlemin savunma bakanlığı müsteşarının; "Türk Milleti'ndeki ABD
karşıtlığının sorumlusu Türk Hükûmeti'dir" sözüne, dengi olan
Türkiye Savunma Bakanlığı Müsteşarımız cevap verebilirdi ama
herhalde ona sıra gelmedi... Çünkü Sayın Dışişleri Bakanı Başbakan
Yardımcısı ve Sayın Başbakan bülbüller gibi şakıdılar...
"Olur mu efendim, biz ABD'nin dostu, müttefiki ve stratejik
ortağıyız. Bizim size gösterdiğimiz yakınlık hep karşılıksız
kalıyor. Halbuki Brüksel'de şöyle bir baş başa görüşsek, bu görüşme
kapılar da kapalı olsa, bakınız ne güzel anlaşırız. Bakınız bizim
'Altaylar'dan gelen cıvık' da söylüyor; İnanın ki 40 yıllık
diplomat gibi kıvırırız o görüşmede bu işi..."
Sonra da büyük bir ümitle kanatlanıp uçtular, istikbâllerini
bağladıkları Brüksel'e...
Nice Bilal'ler yetişecek...
ÖNCE Türk Milleti'nin körü körüne hiçbir millete düşmanlık
yapmayacağını, "Türklerin Altın Çağı" dahil, tarihte buna tek örnek
gösterilemeyeceğini tespit etmeliyiz. Ayağımıza dolaşan, karşımıza
dikilen kim olursa olsun dersini almış, sonra da haddini bilmiştir
o kadar!..
ASALA'yı, PKK'yı, yakın geçmişte Türkiye'nin başına belâ edenin ABD
ve gerçek stratejik ortakları olduğu artık gün gibi ortadadır.
Kıbrıs Türklüğü'nü baskılarla çözümsüzlüğe ve çözülüp "teslimiyete"
zorlayan da bu "Vahşî Batı"dır. Irak'ın kuzeyinde, çapulcuları
Türkmen kardeşlerimizin üzerine salan ve Türkiye'ye hırlatanlar,
Türk askerine dostmuş gibi yaklaşıp başına çuval geçirme şovu
yapan, Kandil Dağı'nda PKK çetesiyle kandil söndüren ABD ve
stratejik ortaklarıdır. Gûya demokrasi adına işgal ettikleri
Irak'ta masum soy ve din kardeşlerimizi caniyane operasyonlarla
katleden, hapishanelerde en iğrenç işkenceleri yapan ABD ve
stratejik ortaklarının askerleridir. Türk Milleti de mazlumun
yanında "Yunus ve Selim" zalimin karşısında "yavuz" olmak gibi,
tarihin kendisine yüklediği mesuliyet ve hissîyatla, ABD dahil,
dünyanın neresinde olursa olsun, mazlumların değil, zalim "Bush
oğlu Bush"ların her zaman karşısında olacaktır. İçine sinsîce veya
açıktan sokulan cümle "Truva Atlarına", bilcümle "embesillere"
rağmen!..
Ve "Türkiyeli Medya"nın görüntülü ve yazılı yayın organlarından,
dün etrafa saçılan sevinç nâralarını, ibretle tespit ediniz aziz
dostlarım!..
Tercüman'ın "Ayaküstü 8 dakika" manşetiyle verdiği Erdoğan-Bush
"geyik sohbetini", Türkiyeli Medya'nın ne ölçüde bir yalakalıkla,
yağlayıp-ballayıp, yaldızladığını görünüz...
Her şakada bir gerçek, bir "iğneleme" payı olduğunu da unutmayınız.
Baksanıza!.. İmam Hatip Lisesi öğrenciliği sırasında, terbiyeli,
dindar ve çalışkan Müslüman Türk evlâdı olduğunu müşahâde ettiğimiz
Bilâl Erdoğan, "ABD'nin enflasyonunu düşürüyormuş"...
"Bush oğlu Bush" merak etmesin, yakında nice Bilal'ler, nice
Burak'lar ve Nice Kürşad'lar yetişecek!.. ABD'nin, AB'nin ve bütün
"Vahşî Batı"nın tansiyonunu düşürmek de Müslüman Türk'e nasib
olacak inşaallah!..
Yazar: Servet Kabaklı
Kaynak: