Medya bu ayıbın altından zor kalkar
Abone olİşgüzar bir muhabir deklanjöre bastı. Medyanın anlı şanlı yazarları bu fotoğrafa balıklama atladı. Oysa kazın ayağı hiç de öyle değildi. İşte 'ilk ağız'dan olup-bitenler
İşgüzar bir muhabir mal bulmuş mağribi gibi deklanjöre bastı. Bu
fotoğrafa balıklama atlayan medyanın 'anlı şanlı' köşe yazarları
alt kimlik-üst kimlik üzerine adeta kalemlerinden kan damlattı.
Oysa kazın ayağı hiç de öyle değildi. Ulaştırma Bakanı Binalı
Yıldırım'ın eşi Seniha Hanım, olan-biteni Hadi Özışık'a bakın nasıl
anlattı:
Yazı: Hadi Özışık
Kaynak: www.internethaber.com.tr
- İki günlük Samsun gezisi.. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve
eşi Seniha Yıldırım'ın da içinde bulunduğu 30 kişilik bir ekip..
Sabah, öğlen, akşam beraber olan bir ekip..
Ayrı gayrıları yok; aynı sofrada oturuyorlar, aynı tasa kaşık
sallıyorlar!.
Yukarıdaki fotoğrafı görüyorsunuz. Onca erkeğin arasında oturan
Seniha Yıldırım, sabah kahvaltısını yapıyor. Herşey ne kadar normal
değil mi?
Seniha Hanım'ı üç bilemediniz dört saat sonra, bir başka sofrada
aynı kıyafetle, tek başına otururken görüyoruz.
"Alt kimlik, üst kimlik" dedikleri bu işte!
Dün sabah, Seniha Yıldırım'la konuştum.. Bir kadının ruh halini,
içine düştüğü zor durumu, kelimelerle burada anlatmak gerçekten
zor...
Anlatırken boğazına düğümleniyor kelimeler..
Kızgın değil, üzgün!
Daha çok eşiyle ilgili yazılanlara üzülüyor:
-Niye böyle yapıyorlar anlamıyorum!
-Fotoğraf Seniha Hanım, her şeyi anlatıyor mu?
-Bakın, iki gün boyunca aynı grupla birçok yemekte bir araya
geldik. Fotoğrafımı çeken arkadaşlar da bizimle beraberdi. Fotoğraf
her şeyi anlatıyor madem, birkaç saat önce çekilen fotoğrafın da
bir şeyler anlatması gerekmiyor mu?
-...?
-Hadi Bey, ben eğitimciyim, insanlarla içiçeyim. Bu kadar kötü
niyetli olabilir mi insan? İki gün boyunca böyle bir şeye tanık
olunmuş mu? İnsanları rahatsız etmemek, mutevazı davranmak suç
mu?
Seniha Hanım'ın soruları bitmiyor:
-Geç geldim, sağolsunlar Bakan Bey'le birlikte oturan herkes ayağa
kalktı. Ben rahatsız etmek istemedim kimseyi, bir masa çektiler
orada yemeğimi yedim. Devletin bürokratına "sen kalk ben oturayım"
demek daha mı hoş olurdu? Yakışır mı bu bana?
Yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal...
Seniha Hanım'ın ki de o mesele...
Tam aksi olsaydı, Denizcilik Müsteşarı İsmet Yılmaz yerinden
fırlayıp, Seniha Yıldırım'a yerini verseydi.. Atılacak manşeti
tahmin edebiliyor musunuz:
-Yalakalığın böylesi!
Peki ne yapsın bu insanlar?
Nasıl davransınlar?
Tek kare fotoğrafla, "Üst kimlik, alt kimlik" tarifi yapmak bu
kadar kolay ha? Çekilen fotoğrafların diğer kareleri yer yarılıp
yerin dibine girmediyse eğer, bu haberin altı da yalan, üstü
de...
Yalan mı?