Meclis’te şok iddia
Abone olCHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Türkiye Cumhuriyeti ile Azerbaycan Hükümeti arasında imzalanan işbirliği anlaşmasının görüşmelerinden son...
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Türkiye Cumhuriyeti ile
Azerbaycan Hükümeti arasında imzalanan işbirliği anlaşmasının
görüşmelerinden sonra yapılan açık oylamada TBMM’de sahte oy
kullanıldığını iddia etti.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında Genel Kurul’da
demokrasilerde olmaması gereken çirkin, ahlak dışı bir olayın
yaşandığını söyleyen Engin Altay, Türkiye Cumhuriyeti ile
Azerbaycan Hükümeti arasında imzalanan işbirliği anlaşmasının
görüşmelerinden sonra yapılan açık oylamada TBMM’de sahte oy
skandalı yaşandığını iddia etti. Birleşimin açılmasından sonra
elektronik oylama ile birlikte sisteme giremeyen milletvekillerinin
Başkan Divanı’na pusula göndermesinin esas olduğunu ifade eden
Altay, “Bazı arkadaşlarımızın gözlemlerinden yola çıkarak
tespitleri oldu, bize intikal ettirildi. İsim vermeyeceğim o 2 ismi
AK Parti’nin açıklamasını bekliyorum. O isimlerin önceden
hazırlanmış oy pusulalarını divana teslim ettikleri
arkadaşlarımızca gözlenmiş. Başkanlıktan pusula gönderen isimlerin
Genel Kurul’da olup olmamalarının tespit edilmesini istedik.
Birinci isim Genel Kurul’da bulunamadı, ikinci isim bulunamadı,
dördüncü okunan isim Genel Kurul’da bulunamadı. Bunun üzerine
başkan diğer pusulaların da bu şekilde sahte olduğu kuvvetle
muhtemel intibaı ile oturuma ara verdi. İkinci oturum açıldığında
tutanaklara geçilmesi bakımından yerimden söz alarak ‘Genel
Kurul’da sahte oy pusulası verildiğine yönelik dedikodu var, izahat
bekliyorum’ dediğimde Başkan ‘Söyledikleriniz tutanaklara
geçmiştir’ demekle yetindi” diye konuştu.
AK Parti içinde bir sıkıntının ve çatlağın olduğunun muhakkak
olduğunu, iktidar partisinin parlamentoyu çalıştıramaz hale
getirdiğini öne süren Altay, “Kendi içindeki sıkıntı ve çatlağı
usulsüzlükle, sahte oy pusulası ile kapatma çabası gayri ahlakidir,
ahlaksızlıktır. Bir ülkede herkesin uymakla mükellef olduğu
kanunları yapan parlamentonun kendi içinde kanunsuzluk yapması,
hırsızlık yapması asla kabul edilemez. AK Parti için bu yeni bir
anlayış değildir. Geçen dönem parlamentoda haç görevini ifa eden
milletvekilleri yerine sahte oy pusulaları Başkanlık Divanı’na
verilmişti. Divana verilen oy pusulalarındaki isimlerin sahteciliği
yaptığını düşünmüyoruz, parlamentoda olmayan milletvekillerinin
yerine kimi işgüzar AK Parti milletvekillerinin o kişilerin
isimlerini yazıp, sahte imza atıp divana verdiklerini düşünüyoruz.
Genel başkanları sahte bilet basarsa milletvekillerinin sahte oy
pusulası göndermesi de AK Parti açısından normaldir. TBMM’nin
itibarı açısından yakışıksız olan bir harekettir. İktidar
partisinden, bizim isimlerini bildiğimiz sahte oy pusulalarını
divana gönderen milletvekilleri hakkında işlem yapmasını
bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
AK PARTİLİ KADINLARIN CHP ÖNÜNDE YAPTIKLARI KAMER GENÇ EYLEMİ
AK Partili kadınların CHP Genel Merkezi önünde Kamer Genç’i
protesto etmek için yaptıkları eyleme değinen Altay, “Çok güzel bir
gelişme yaşandı. AK Parti Kadın Kolları üyelerinin tepki ve gösteri
haklarını kullanmak amacıyla izinli-izinsiz CHP Genel Merkezi
önünde gerçekleştirdikleri eylemde gaz kullanılmaması, cop
kullanılmaması, gaz sıkılmaması bizi ziyadesiyle memnun eti.
Emniyet teşkilatından oradaki toleransın, oradaki normalin her
yerde olmasını beklemek bizim hakkımız. Keşke CHP Genel Merkezi’nin
önünde yapılan demokrasi sınavı ve olgunluğu Taksim’de, Kuğulu
Park’ta ve Kenedi Caddesi’nde de gösterilseydi diye düşünüyorum.
Polisin devletin polisi olduğunu tıpkı dün olduğu gibi bundan
önceki gösterilerde de hatırlasaydı, bundan sonraki olası
gösterilerde aklında tutmasını hem rica ediyorum, hem polisi
Başbakan’ın muhafızı olmaktan çıkıp, devletin polisi olmaya davet
ediyorum” dedi.
YSK’NIN KARARI
Altay, “YSK önemli bir karar açıkladı. Aday bakanlarla ilgili
açıklanan bu karar Türkiye kamuoyunda şaşkınlıkla, hayretle
izlendi. Bu karar bize göre hem yadırgatıcı hem düşündürücü bir
karardır. YSK’ya şu mesajı iletmek istiyorum; yargı kararlarının
meşruluğu kamu vicdanındaki karşılığı ile doğru orantılıdır. Dün
YSK’dan çıkan bu karar Türkiye’de yargının ne noktaya geldiğinin
açık bir delilidir. Aday olması muhtemel bakanları eşit koşulda bir
yarışa girmeye davet ediyorum. Bakanlıktan istifa etmeseler de biz
onlarla yarışacağız. YSK’nın bu kararı bir hukuk garabetidir”
şeklinde konuştu.
Dershanelerin geldiği noktayı doğru bulmadıklarını da belirten
Altay, “Dershanelerin sayısı, öğrenci ve öğretmen sayısı itibariyle
baktığınız zaman eğitimde bir anormalliğin göstergesidir.
Dershaneleri kaldırma, ihtiyacı ortadan kaldır. İhtiyaç ortadan
kalktığında dershaneler kendiliğinden ortadan kalkacaktır. Asıl
ikna odalarını şimdi AK Parti çalıştırıyor. Türk Milli Eğitim
sisteminde nitelik farklılıkları varken dershanelerin olmasından
doğal bir şey olamaz. Eğitim sisteminin içinde bulunduğu kötü
durumun 5 bakan değiştirmesine rağmen bu nitelik sorunu
dershanelerin ortaya çıkmasına sebep oldu” diye konuştu.
MGK KARARLARI TARTIŞMASI
MGK kararları tartışmasına yönelik sorulara da cevap veren Altay,
“Milli Güvenlik Kurulu 2004 yılında alınan kararın uygulayıcısı
hükümettir. Bu konuda kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilen bir
eylem planı var mı diye biz daha 2 sene önce hükümete sormuşuz.
Hükümetten 2 yıldan beri cevap yok. Sükut ikrardan gelir. Hükümetin
bu kararlar çerçevesinde iş ve işlem yaptığını biz biliyoruz. O
toplantıda bulunan hükümet üyelerinin ikiyüzlülüğü de bugün bütün
gazetelerde sergilendi. ’Yok ben öyle imza attım, yok ben orada
yoktum’, tıpkı Ahmet Kaya’nın olayında olduğu gibi. Şimdi bende
Başbakan’ın tabiri ile mi hükümet üyelerine seslensem;hepiniz
oradaydınız, hepiniz altını imzaladınız mı desem?” şeklinde
konuştu.
(İHA)