MEBden YÖKe rektör darbesi
Abone olYeni kurulan 15 üniversiteye rektör atamasında Milli Eğitim Bakanlığı devreye giriyor.
Yeni kurulan 15 üniversiteye rektör atanmasında YÖK'e de yetki
verilmesini öngören kanun teklifi, TBMM Milli Eğitim, Kültür,
Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edildi. AK Parti İstanbul
Milletvekili Tayyar Altıkulaç'ın başkanlığında toplanan komisyonda,
Altıkulaç, teklif sahibi olarak komisyon üyelerine bilgi verdi.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararının ardından yeni bir düzenlemeye
ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Altıkulaç, ''İptal kararının ardından
bir boşluk doğmuştur. Şahsen hazırladığım bu kanun teklifi ile bu
boşluğun doldurulmasını amaçladım'' dedi. Teklifi, konunun çözümü
doğrultusunda hazırlandığını ifade eden Altıkulaç, ''Karşımızda
hepimizin uymak zorunda olduğu bir Anayasa Mahkemesi kararı vardır.
Bize parlamenterler olarak görev düşüyor'' diye konuştu.
''İLLE DE HUKUK DİYORUZ''
CHP Denizli Milletvekili Mustafa Gazalcı da yeni kurulan 15
üniversiteye rektör adayları seçiminin Milli Eğitim Bakanlığınca
yapılacağını, bakanlığın seçeceği 4 adayın YÖK tarafından ikiye
indirileceğini hatırlatarak, bu teklifin kendisini üzdüğünü ve
yadırgadığını söyledi. Teklifin AKP'nin, ''Ben üniversiteleri kendi
dükkanım kabul ediyorum. İstediğim rektörleri kadrolaşma için
atayacağım'' olayına dönüştüğünü öne süren Gazalcı, ''Türkiye bir
hukuk devleti ise anayasa geçerli ise bu yasa teklifi geri
çekilmelidir'' dedi.
CHP olarak teklifin geri çekilmesinde ısrar ettiklerini vurgulayan
Gazalcı, ''Hükümetin bu inadına karşın ille de hukuk diyoruz'' diye
konuştu. CHP Bursa milletvekili Mustafa Özyurt ise kanun teklifi
ile hükümetin ''Ben bu 15 yeni üniversiteye rektör nasıl atayayım''
düşüncesi içinde olduğunu ileri sürerek şöyle devam etti: ''Hükümet
böyle bir tasarı getirebilir. Ancak, eski bir üniversite öğretim
üyesi olan komisyon başkanı Altıkulaç böyle bir teklif
getirebiliyor. Anayasa'nın 130. maddesi cumhurbaşkanına seçme ve
atama yetkisi vermektedir. Bu nedenle böyle bir hakkınız yok. Milli
Eğitim Bakanlığı 4 aday belirleyecek, YÖK bunları ikiye düşürerek
cumhurbaşkanına sunacak, cumhurbaşkanı bunlardan birini seçecek...
Böyle bir şey olmaz.'' CHP'li Özyurt, teklifin TBMM'den geçmesi
halinde bile yine Anayasa Mahkemesinden döneceğini iddia ederek,
''Kadrolaşma için bu 15 yeni üniversite elinizin altında olsun
istiyorsunuz'' dedi.
ANAVATAN Afyonkarahisar Milletvekili Reyhan Balandı da Anayasa
Mahkemesinden dönecek bir kanun teklifini burada tartışmanın bir
anlamının olmadığını söyledi. Balandı, ''Burada mutlaka bir formül
bulunmalı. Bu teklif daha demokratik bir hale getirilmeli. Esas
olan laik Türkiye Cumhuriyeti'ne layık profesörlerin
üniversitelerde görev yapmasıdır'' diye konuştu.
''DİKTATÖR DEVLETLERDEKİ GİBİ...''
AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Avni Doğan ise bir şey yanlış
olduğu zaman o yanlıştan dönülebileceğini kaydederek, ''İktidarda
şu an CHP olsaydı acaba böyle bir tepki verilir miydi?'' diye
sordu. Mevcut YÖK yapısı içinde üniversitelerin özerkliğinden
bahsedilemeyeceğini savunan Doğan, şunları söyledi: ''Bunu bir
zamanlar CHP'de dile getirmişti. Üniversitelerin üzerinden siyasi
iktidarların gölgesi uzaklaştırılmalıdır. Buna inanıyorum. Ancak,
bugünkü YÖK'ün statüsü diktatör devletlerdeki statü gibi. Türkiye
kendi içinde bir Baas rejimini yaşayamaz. Uzlaşıp bu YÖK'ten
kurtulmalıyız.'' AK Parti Manisa Milletvekili Mehmet Çerçi de YÖK
sisteminin bugün Türkiye'nin çağdaşlaşmasına, ilerlemesine,
gelişmesine en büyük engellerden biri olduğunu ileri sürdü. AK
Parti Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz ise CHP'li Gazalcı'nın
''Üniversiteler hükümetin dükkanı'' benzetmesini eleştirerek,
''Üniversiteler hiçbir hükümetin dükkanı değildir. Tenkit
yapılırken, rencide edici olunmamalıdır'' dedi.
''KEDİYE CİĞER VERMEK GİBİ...''
Türkiye'de üniversitelerin özerkliğinden, ideal bir üniversiteden
bahsetmenin mümkün olmadığını öne süren Özyılmaz, ''Türkiye'de
özürsüz bir demokrasi, özürsüz bir üniversite kavramını önce kendi
kafalarımızda oluşturmalıyız'' diye konuştu. AK Parti Giresun
Milletvekili Hasan Aydın ise Anayasa değişikliği yapılarak, dünya
ile yarışan üniversitelerin yaratılması gerektiğini söyledi. Aydın,
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenecek kurucu rektör
adayların kabul edilmemesi halinde, TBMM Milli Eğitim Komisyonu
olarak kendilerinin aday belirlemesini önerdi.
AK Parti'li milletvekillerinin konuşmalarında kendisine sataşma
olduğu gerekçesiyle yeniden söz olan CHP'li Gazalcı, ''yaptığı her
3 işten biri yargıdan dönen Milli Eğitim Bakanlığına güvenin
kalmadığını'' savundu. Teklifi, ''Kediye ciğer vermek gibi'' diye
değerlendiren Gazalcı, düzenlemenin geri çekilmesi talebini
tekrarladı. -''BASKI ALTINDAYIZ'' Komisyonda söz verilen YÖK Genel
Sekreter Yardımcısı Hasan Sayın da mevzuat açısından yeni kurulan
üniversitelere kurucu rektör atanmasının zorunlu olmadığını
söyledi. YÖK'ün öncelikle bu üniversitelerin idari, mali ve
akademik sorunlarını çözdüğünü anlatan Sayın, bu kurumlarda
kadrolaşma iddialarının gündeme gelmemesi için daha önce bağlı
bulundukları üniversitelerin görevlendirildiğini anlattı.
Yeni kurulan üniversitelerin rektör seçimleriyle ilgili takvim
belirlendiğini, 3-4'ünde Aralık ayı başında rektör seçileceğini
belirten Sayın, diğer seçimlerin de 4-5 ay içinde tamamlanacağını
söyledi. ''Rahatsız olduğumuz konular var'' diyen YÖK Genel
Sekreter Yardımcısı Sayın, ''Kendine harcayacağı bütçe ve kadro
verilmeyen, baskı altında bulunan kişiler olarak huzurlu bir ortam
yaratılmasına çalışıyoruz'' dedi. -TARTIŞMALAR- Konuşması sırasında
Sayın'ın, ''Sağlık Bakanlığı bize baskı yapıyor. Kurumu işlemez
hale getiriyor'' sözlerine AK Parti milletvekilleri tepki
göstererek, bu sözlerle ne demek istendiğinin açıklanmasını
istediler. CHP'li ve AK Parti'li komisyon üyelerinin tartışmaya
başlaması ve birbirlerine laf atmaları üzerine, Komisyon Başkanı
Altıkulaç, YÖK Genel Sekreter Yardımcısı Sayın'ı, ''Durumu
YÖK-Milli Eğitim Bakanlığı çekişmesi içine sokmayın. Burası yeri
değil'' diyerek uyardı ve konuşmasını tamamlaması için söz
vermedi.
AK Parti Erzurum Milletvekili Ömer Özyılmaz, tekrar söz alarak YÖK
temsilcisi Sayın'ın konuşmasını eleştirdi. Özyılmaz, ''YÖK
temsilcisinin konuşmasında bir şey ortaya çıktı. Birileri işi almış
götürüyor. Biz devre dışı kaldık. Hükümete, meclise rağmen YÖK yeni
kurulan üniversitelerden bir kısmına rektör atıyor, diğer
rektörleri ise 3-4 ay içinde seçeceğini söylüyor. YÖK'ün burada
hukuk dışı bir uygulaması vardır'' diye konuştu. Görüşmelerin
ardından teklifin değiştirilmesi veya geri çekilmesi istemiyle CHP
ve ANAVATAN tarafından verilen 3 ayrı önerge kabul edilmezken,
teklif, yapılan oylama ile komisyonda benimsendi. Milli Eğitim
Komisyonunda kabul edilen teklif, yeni kurulan 15 üniversitenin
kurucu rektörlerinin iki yıllığına, Milli Eğitim Bakanlığınca
belirlenen 4 profesör arasından, YÖK'ün 15 gün içinde aday sayısını
2'ye indirerek Cumhurbaşkanına sunmasını ve rektörün Cumhurbaşkanı
tarafından atanmasını öngörüyor.