MB'den Kasım ayı enflasyon yorumu
Abone olMerkez Bankası'ndan yapılan ''Kasım ayı Enflasyonu ve Görünüm'' başlıklı açıklamada, Türkiye ekonomisinde yaşanılan gelişmeler değerlendirildi.
Merkez Bankası, mevcut arz-talep ve istihdam piyasası koşulları
enflasyon üzerinde belirgin bir baskı yaratacak nitelikte olmasa
da, enflasyonun 2006 hedefi olan yüzde 5 ile uyumlu bir eğilime
kavuşması için iç talep ve maliyet koşullarının dikkatle izlenmesi
gereğinin devam ettiğini bildirdi. Buna göre, Kasım ayı enflasyonu
gıda fiyatlarındaki mevsimsel hareketlerden kaynaklanan yüksek
artışlar nedeniyle piyasa bekleyişlerinin üzerinde gerçekleşti.
2004 yılı Kasım ayındaki oranlarının yaklaşık 9 puan üzerinde
gerçekleşen meyve ve sebze fiyat artışı söz konusu gelişmede
belirleyici oldu. Merkez Bankası'nca uygulanan para politikasının,
gerçekleşen değil gerçekleşecek olan enflasyonla ilişkilendirilmesi
gerektiğinin vurgulandığı açıklamada Banka'nın enflasyon tanımının
2003 temel yıllı Tüketici Fiyat Endeksi'nin yüzde değişimi ile
hesaplanan enflasyon oranı olduğu ifade edildi. Açıklamada,
mevsimlik ürünler (endeks içinde değişken ağırlığa sahip olan
çeşitli gıda ve giyim ürünleri) dışlandığında Kasım ayı
enflasyonunun sadece yüzde 0,05 oranında gerçekleştiği ve söz
konusu artışın 2005 yılındaki en düşük aylık artış olduğu gözden
kaçırılmaması gerektiği kaydedildi. -ORTA VADELİ BEKLEYİŞLER-
Enflasyonun orta vadeli eğiliminin, bekleyişler, arz-talep dengesi,
maliyetler ve fiyatlama davranışlarındaki gelişmelerce belirlendiği
ifade edilen açıklamada, son aylarda tüketici güven endekslerindeki
gelişmeler ve beyaz eşya-otomobil satış verilerinin tüketim
talebinin istikrarlı seyrettiğine işaret ettiği belirtildi.
Açıklamada, dış ticaret verileri incelendiğinde, mevsimsellikten
arındırılmış tüketim malları ithalatının yılın üçüncü çeyreğinde
hızlandığı ancak sonrasında tekrar istikrara kavuştuğu görüldüğü
bildirildi. Açıklamada şöyle denildi: ''Özetle, son dönemde ev
eşyası sektörü hariç tüketim talebinde çok belirgin bir artış
gözlenmemektedir. Bu sektördeki artışların ise daha çok konut
piyasasındaki canlanmanın bir yansıması olduğu tahmin
edilmektedir.'' Açıklamada, bir süredir yakından izlenen bir diğer
unsurun, kredi gelişmeleri olduğu kaydedilen açıklamada, gerek
tüketici gerekse şirketler tarafında kredilerde son dönemde göreli
bir istikrara kavuşma eğiliminin görüldüğü ifade edildi. -KONUT
KREDİSİ- Otomobil talebinin belirli bir doygunluğa ulaşmasının bu
gelişmede katkısının olduğu düşünüldüğü kaydedilen açıklamada,
konut kredilerindeki yüksek artışların ise devam ettiği belirtilen
açıklamada şöyle denildi: ''Ekonomideki normalleşme sürecinin bir
yansıması olarak, kredi faiz oranlarında belirgin bir gerileme
olması ve vadelerin kademeli bir şekilde uzama eğilimine girmesi,
kredi kullanımını cazip hale getirmiş, böylece özellikle 2005 yılı
içinde konut kredilerine olan talepte ciddi bir artış meydana
gelmiştir.'' Mali baskınlığın azalmasının, finansal derinleşme ve
ekonomik istikrarın devam edeceği inancı da arz tarafını
desteklediği bildirilen açıklamada, bu gelişmeler doğrultusunda
konut kredilerinin tüketici kredileri içindeki payının 2004 yılı
başında yüzde 14 iken, 2005 yılı Kasım ayı itibarıyla yüzde 41
seviyesine ulaşarak taşıt ve diğer kredilerin önüne geçtiği
belirtildi. Önümüzdeki dönemde konut kredilerinin artmaya devam
edeceğinin düşünüldüğü ifade edilen açıklamada, ''bu aşamada Merkez
Bankası, hızlı kredi genişlemesini gerek fiyat istikrarı gerekse
finansal istikrar konusunda oluşturabileceği riskler açısından
dikkatle takip edilmesi gereken bir gelişme olarak değerlendirmeye
devam etmektedir'' denildi. Açıklamada, maliyet tarafında ise,
gerek Yeni Türk Lirası'nın güçlü seyri gerekse petrol
fiyatlarındaki gevşemenin de etkisiyle son dönemde göreli olarak
istikrarlı bir eğilimin ortaya çıktığının görüldüğü vurgulandı.
Açıklamada, önümüzdeki dönem enflasyonu konusunda riskleri, ham
petrol fiyatları, hizmet grubundaki yüksek fiyat artışları,
uluslararası likidite koşulları ve global risk iştahında gelişmekte
olan ülkeler aleyhine yaşanabilecek bir değişim olduğu
bildirildi.