Maymun çiçeği virüsü için Türkiye'yi uyardı: Görülürse ne yapmak gerekiyor?
Abone olSon zamanlarda dünya üzerinde birkaç noktada görülmeye başlanan Maymun çiçeği virüsü hakkında değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “Benim şahsi kanaatim, Türkiye özeli için de konuşacak olursam; şu an itibariyle panik yapacak bir durum söz konusu değil. Eğer bir şekilde bu tür lezyonları olan kişiler olursa, acil servise gelip takip ve tedavi süreciyle ilgili profesyonel bir destek alabilirler” dedi.
Dolayısıyla yeni olmayan ve tıp dünyası tarafından da bilinen
bir virüs. Maymun çiçeği virüsü hakkındaki detayları İhlas Haber
Ajansı (İHA) muhabirine anlatan Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ)
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Oğuztürk, “Maymun çiçeği virüsü yeni
ortaya çıkan bir virüs değil. Çiçek virüsü ailesinin bir bireyi. Bu
Çiçek virüsü ailesinin üyeleri çok daha farklı isimlerle de
hastalık yapıyordu. 1979 yılında Dünya Sağlık Örgütü’nün de
açıklamasıyla, Çiçek Virüsü dünyada elemine edilmişti yani vaka
bildirilmemişti. Ama Maymun Çiçeği, bu virüs ailesinin farklı bir
üyesi. Dolayısıyla bu virüsün küçük çaplarda, Orta ve Batı
Afrika’da hastalıklar yaptığı biliniyordu. Bu süreç hem Asya hem
Avrupa hem de Amerika kıtasındaki bazı ülkelerde de vakaların
bildirilmesiyle gündem oluşturdu. Tekrar söylemek gerekirse yeni
ortaya çıkan bir virüs değil. Tıp dünyası tarafından bilinen bir
virüs. Çiçek grubu ailesine dahil olan bir virüs” ifadelerini
kullandı.
“Şu an panik yapmaya gerek yok”
Maymun çiçeği virüsünün, çiçek virüsü ailesinin bir üyesi olduğunu,
ancak çiçek virüsü kadar ölümcül olmadığını, yayılım hızı ve bulaş
şekli itibariyle şu an için endişe edilecek bir durumun söz konusu
olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Oğuztürk, “Şu an panik yapmaya
gerek yok. Vaka sayıları bir endemi ya da Covid-19’da olduğu gibi
bir pandemi yapabilecek durumda değil. Bulaş özellikleri Covid-19
kadar hızlı ve bulaştırıcılık insidansı çok yüksek değil. Çiçek
virüsüne göre de ölümcül olma oran daha düşük. Evet bu virüs
dünyanın bazı ülkelerinde hastalık oluşturuyor. Bu hastalık
oluşmasında da insandan insana, solunum yolu ifrazatları ya da
ortak kullanılan malzemelere uzun süreli temas yoluyla bir bulaş
olabiliyor. Kan ve kan ürünleri ile bulaş olabiliyor. Bu virüsün
bulaş durumundan sonra yaklaşık 6 ile 8 gün arasında değişen bir
süreçte kuluçka süresi söz konusu. Daha sonra ise 2 ile 3 gün
içerisinde kendini sınırlayarak ortadan kalkan bir durum söz
konusu. Eğer sizin kronik bir hastalığınız yoksa genel itibariyle
hafif seyreden bir virüs” şeklinde konuştu.
“Vücutta ateş, sırt ağrısı, eklem ağrıları ve baş ağrısı
olabiliyor”
Maymun çiçeği virüsü bulaşan kişilerdeki belirtiler hakkında da
bilgiler veren Prof. Dr. Hakan Oğuztürk şunları kaydetti:
“Vücutta ateş, sırt ağrısı, eklem ağrıları ve baş ağrısı olabiliyor. Buna ek olarak halsizlik ile beraber vücutta lenf bezleri dediğimiz bezlerde şişkinlik oluyor. Daha sonraki süreçte ise başta yüzde daha sonrasında da el içi avuç ayası, ayak tabanı gibi bölgelerde döküntüler dediğimiz cilt değişiklikleri meydana geliyor. Döküntülerin içi sıvı dolu şekilleri de söz konusu olabiliyor. Ama belli bir süre sonra bu döküntülerde de bir iyileşme söz konusu oluyor. Bu anlamda şunu net olarak ifade etmek gerekiyor ki; tanısı net yapılabilen, tedavi anlamında da sonuç itibariyle şikayetlerin azaltılmasına yönelik bir tedavi sürecinin olduğu, kesinlikle Covid-19 gibi bir pandemi ihtimalinin düşük olduğu söylenebilir. Ama ülkelerin bir miktar etkileneceği, küçük vakalarla seyredecek bir süreç söz konusu.”
“Eğer bir şekilde bu tür lezyonları olan kişiler olursa,
acil servise giderek profesyonel destek alabilirler”
Şu an itibariyle insanları paniğe sürükleyecek bir durumun söz
konusu olmadığını, eğer belirtileri olan kişiler olursa
hastanelerin acil servislerine başvurarak profesyonel destek
alabileceklerinin altını çizen Oğuztürk, “Benim şahsi kanaatim,
Türkiye özeli için de konuşacak olursam; şu an itibariyle panik
yapacak bir durum söz konusu değil. Eğer bir şekilde bu tür
lezyonları olan kişiler olursa, acil servise gelip takip ve tedavi
süreciyle ilgili profesyonel bir destek alabilirler. Tekrar
söylemem gerekirse panik yapacak bir durum söz konusu değil”
açıklamasında bulundu.