Marketlere kartel soruşturmasında yeni gelişme! Zamları, indirimleri hep birlikte belirlemişlerdi
Abone olZincir marketlerin indirimleri, fiyat zamlarını, promosyonları birlikte iletişime geçerek hareket ettiklerinin ortaya çıkması üzerine başlatılan soruşturmada son durumu Rekabet Kurumu Başkanı Küle açıkladı.
Rekabet Kurumu Başkanı Küle, perakende sektörüne ilişkin ikinci
soruşturmada "topla-dağıt karteli" kapsamında yeniden fiyat tespiti
üzerine yoğunlaştıklarını belirterek, söz konusu soruşturmada nihai
kararın bu yılın sonu gibi verileceğini söyledi.
Rekabet Kurumu Başkanı Birol Küle, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Rekabet Kurumunda soruşturmaları daha çok şikayet üzerinden başlatmaya özen gösterdiklerini söyledi.
"Perakende soruşturmasına göre, 'topla dağıt karteli'nde bir tedarikçi, teşebbüslerin birbirleriyle direkt ilişkisi olmaksızın onların arasındaki iletişimi sağlıyor. Fiyat geçişleri, promosyonlar, kampanyalar hatta indirimleri birlikte belirliyorlar. Bu da fiyatlar genel seviyesini yukarı çekiyor"
Resen başlatılan soruşturma sayısının çok az olduğunu ifade eden
Küle, şikayetlerin önce ilgili süzgeçten geçtiğini, sonra Kurula
geldiğini bildirdi.
Kurulun ön araştırma yapılmasına karar vermesinin ardından resmi
sürecin başladığını ifade eden Küle, süreci şöyle anlattı:
"İlk önce ön araştırma başlatıyoruz. Kurul kararıyla yerinde
inceleme yetkimiz var. Bu aşamada özel hayata kesinlikle
girmiyoruz. Yüksek teknoloji ekipman desteği ile inceleme yapan
uzmanlarımız bu konuda eğitimli ve bilinçli. Sadece inceleme konusu
araştırılıyor, özel hayatla ilgili hiçbir şey incelenmiyor. "
Küle, teknolojiye ciddi yatırım yaptıklarını ve çok gelişmiş teknolojik aletleri sayesinde her türlü iletişim platformuna erişebildiklerini ifade etti.
"Fiyat denetimi yapmıyoruz"
Küle, özellikle perakende soruşturmalarında kamuoyunda "Rekabet
Kurulu fiyat denetimi yapıyor" algısının ortaya çıktığına dikkati
çekerek, "Biz fiyat denetimi yapmıyoruz. Biz fiyat nasıl oluşuyor,
ona bakıyoruz. Bizim için fiyatın oluşum süreci çok önemli. Yoksa
bu fiyat düşüktür, yüksektir, böyle olmalıdır gibi müdahalemiz yok.
Fiyatı birlikte belirlemeye yönelik bir iletişim var mı, birlikte
arz belirleniyor mu, pazar paylaşımı var mı, hassas bilgiler
paylaşılıyor mu? Bu ve benzeri uygulamalar varsa bizim alanımıza
girer." değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada enflasyonist bir ortamın olduğunu ifade eden Küle, bu
durumdan Türkiye'nin de etkilendiğini söyledi. Küle, bu ortamda
Rekabet Kurumu olarak üzerlerine düşen sorumluluğun bilincinde
olduklarını ve var olan enflasyonun ne kadarının rekabet
ihlallerinden kaynaklandığının kendilerini ilgilendirdiğini
aktarırken, "Kim diyebilir ki enflasyonun tamamı maliyet
enflasyonudur. Bunun içinde mutlaka rekabet ihlalleri vardır. Biz
bunla ilgili kendimizi sorumlu tutuyoruz." diye konuştu.
"Büyük teşebbüslerin alıcı gücünden kaynaklanan sorunlar var"
Küle, perakende sektöründe organize pazarın çok sağlıklı bir yapıya
sahip olmadığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Organize pazarın içinde yoğunlaşmanın dikkati çekici boyutta olması dengeleri bozuyor. Tüketiciler olarak sadece raftaki fiyata bakıyorsunuz ancak raftaki fiyatın ötesinde pazarda çok ciddi payı olan büyük teşebbüslerin tedarikçilerle olan ilişkilerinde alıcı gücünden kaynaklanan sorunlar var. Dolayısıyla sağlıklı bir ekonomi için üretim tarafını güçlendirmek lazım. Ancak siz pazarda alıcı gücüne sahipseniz, o güç üreticinin sağlıklı büyümesine, gelişmesine, yatırım yapmasına da engel olabilirsiniz. Dolayısıyla önemli pazar gücüne sahip olan teşebbüslerin bu güçlerinden kaynaklı olumsuz uygulamaları pazarda çok yönlü görebiliyoruz."
Perakende sektörü ile ilgili soruşturmada topla-dağıt karteli kapsamında yeniden fiyat tespiti üzerine yoğunlaştıklarını anlatan Küle, "'Topla-dağıtta bir tedarikçi, teşebbüslerin birbirleriyle direkt ilişkisi olmaksızın onların arasındaki iletişimi sağlıyor. Fiyat geçişleri, promosyonlar, kampanyalar hatta indirimleri birlikte belirliyorlar. Bu da fiyatlar genel seviyesine yukarı yönlü bir ivme kazandırıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Uzlaşma talepleri reddedildi"
Küle, zincir marketlerle ilgili açılan iki soruşturmanın da
konusunun aynı olduğunu belirterek, 5 zincir market ve 14 tedarikçi
için açılan ikinci soruşturmada 3 teşebbüsün uzlaşma talebinde
bulunduğunu söyledi.
Küle, bu teşebbüslerin, "İhlali kabul etmiyoruz ama Rekabet Kurulu
ile uzlaşmak istiyoruz." demesi üzerine uzlaşma taleplerini
reddedildiğini aktarırken, "Uzlaşma başvurusunun ruhunda ihlali
kabul etmek temel prensiptir." dedi.
Perakende sektörüne yönelik 2. soruşturmada şu anda 3. yazılı savunmaları aldıklarını ifade eden Küle, nihai kararın muhtemelen sonbahar aylarında verileceğini söyledi.
"Rakipler bilgi alışverişinde bulunamaz"
Küle, rakip firmaların hassas bilgi, geleceğe dair fiyat, üretim,
teknolojik değişimle ilgili bilgi alışverişinde bulunamayacaklarını
belirterek, böyle bir durumu asla affetmeyeceklerine dikkati
çekti.
Firmaların birlikte hareket etmesinin piyasadaki yarışı engellediğini ifade eden Küle, "Bu durumda verimlilik düşer, inovasyon biter. İnovasyonun bitmesi ekonomi için felakettir. Fiyatlar genel seviyesi yukarı yönlü hareket eder, kalite düşer, inovatif aksiyonlar alınamaz, tüketici refahı ciddi zarar görür. Dolayısıyla kartel ilişkileri; ülkenin kalkınma ve büyüme politikalarına çok büyük zarar verir." dedi.
Kurumun en çok dikkat ettiği hususlardan birisinin pazar tanımı
olduğunu söyleyen Küle, buradan hareketle hakim durumdaki
teşebbüsün pazardaki uygulamalarını analiz ettiklerini
bildirdi.
Teşebbüsün hakim durumda olduğu pazardaki olumsuz yönelimlerine
müdahale ettiklerini belirten Küle, "Pazarda çok sayıda firmanın
olması ve pazar paylarının dengeli olarak dağılması bizim için son
derece önemli. Örneğin 'Yemek Sepeti' soruşturmasından sonra pazara
girişin önü açıldı. Yeni girişler ve aldığımız taahhütler ile pazar
dengeye geldi." ifadesini kullandı.
"Devam eden 32 soruşturma var"
Başkan Küle, Rekabet Kurumunun bugüne kadar 394 soruşturma
tamamladığını ve 32 soruşturmanın ise devam ettiğini bildirirken,
"Tamamlanan 394 soruşturmanın altısı taahhüt ile sekiz soruşturma
ise uzlaşma ile sonuçlandırıldı. 1999- 2022 yıllarında uygulanan
idari para cezası miktarı 10 milyar 725 milyon 990 bin 278 lira
oldu." değerlendirmesinde bulundu.