Manisayı ihya eden K-7 üzümleri
Abone olBu üzüm ile verim oranı yüzde 50 arttı. Üreticilerin kısa sürede yeni gözdesi olan K-7 üzümleri, çiftçiyi de ihya ediyor.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsünün
geliştirdiği ''K-7'' türü Sultaniye üzüm fidanı çeşidi, yüzde 45-50
oranında verim artışı sağlaması ve ihracat avantajıyla üreticilerin
yeni gözdesi oldu.
Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Hayri Sağlam,
sultaniye ve diğer yuvarlak üzüm çeşitleri üzerinde 1980'li
yıllarda başlatılan geliştirme çalışmalarının 20 yıl kadar devam
ettirildikten sonra elde edilen sonuçlardan bir kaç tanesinin,
bazıları kurutmalık, bazıları da hem sofralık hem de kurutmalık
özellikleri açısından seçilerek denenmeye başlandığını
bildirdi.
Geliştirilen üzüm türlerinden en önemlisinin Sultaniye ve
kurutmalık özellikli ''K-7'' türü olduğunu ve 2002 yılından
itibaren bölgede çiftçilere dağıtılarak yayılmasına çalışıldığını
anlatan Sağlam, dağıtılan fidanların 2008 yılında 6 yaşına gelerek
tam olarak verimli hale gelmeleriyle birlikte sonucu gören
üreticilerin yoğun fidan talebiyle karşılaştıklarını söyledi.
Sağlam, ''K-7''nin üreticiye, hem verimlilik hem de ürün kalitesi
açısından önemli avantajlar sağladığını belirterek, şunları
kaydetti:
''Sultaniye üzüm, çekirdeksiz kurutmalık olarak daha çok sanayide
kullanılan bir ürün. Özellikle Avrupa'da daha çok pasta ve ekmek
sanayinde kullanılan bir ürün olduğu için farklı boyutta üzüm
taneleri istenmiyor. Üzüm tanelerinin standart aynı büyüklükte
olması isteniyor. K-7 üzüm çeşidinin en büyük özelliği de salkım ve
tanelerinin bir birbirine yakın, hatta aynı ebatlarda olması. Bu
ihracatta avantaj sağlıyor. Ayrıca yaklaşık yüzde 45-50 oranında
bir ürün artışı sağlaması üreticiye sağladığı avantajlarından bir
diğeri.''
ÜRETİCİLERDEN GELEN TALEBE CEVAP VERMEYE
ÇALIŞILIYOR
Bu avantajları nedeniyle ''K-7'' türü Sultaniye üzüm fidanlarına,
kurutmalık üzüm üretimi yapan çiftçilerden yoğun talep aldıklarını
vurgulayan Sağlam, bu talebi öngördüklerini ve bu yönde hazırlıklı
olduklarını söyledi.
Sağlam, enstitüde, geçen süre içinde söz konusu üzüm türü için
damızlık fidanlıklarını kurduklarını ve yılda 100 bin civarında
fidan üretme şansına sahip olduklarını belirterek, bu sayının
sözleşmeli fidan üretimi yapan özel kuruluşlarla birlikte 150 bin
civarına çıkabileceğini kaydetti.
SIRADA YENİ SOFRALIK ÜZÜM FİDANLARI VAR
Enstitü olarak üzüm fidanları üzerinde geliştirme çalışmalarının
devam ettiğini dile getiren Sağlam, ''K-7''nin ardından sırada
özellikle Alaşehir yöresinde üretilen sofralık üzüm için yeni fidan
türleri olduğunu belirtti.
Sağlam, enstitü olarak Alaşehir'de yetiştirilen ''Thomson'' diye
adlandırılan üzümden çok daha güzel özelliklere sahip, kültürel
uygulamalara çok daha iyi tepki veren sofralık üzüm türlerine sahip
olduklarına işaret ederek, ''Kurum olarak 2002'den bu yana K-7
üzerinde durduk. Diğer sofralık üzüm çeşitlerini de bu yıldan
itibaren Alaşehir'e ve farklı bölgelere göndermeye başladık''
dedi.