Malum medyaya kızdı
Abone olErdoğan 'malum' medyaya çattı. Gündeminde türban düzenlemesi vardı.
Başbakan Erdoğan medyanın bir kısmının krizi
körüklediğini ve kendi duygularına göre haber yaptığını
söyledi.
Sorunun görmezden gelinemeyeceğini söyleyen Erdoğan, koparılan
fırtınaları ve senaryoları 1994 yılında İstanbul'a belediye başkanı
olduğu dönemde de gördüğünü hatırlattı. İşte Erdoğan'ın partisinin
grup toplantısında yaptığı konuşma:
KABUK BAĞLAYAN ÖN YARGILAR
Türkiye'nin sorunları doğrudan birbiriyle ilgilidir. Özgürlük
çıtasını yükseltmeden demokrasiyi geliştiremezsiniz. Vatandaşların
aidiyetini güçlendirmeden sosyal barışı temin edemeyiz. Tam bir
özgüven içinde olmalıdır. Biz vatandaşlarımıza güveniyoruz. Türkiye
bütün sorunlarını çözer. Yeter ki kabuk bağlayan ön yargılardan
kurtulalım. Tartışma konusunu tedavülden kaldıralım. Yüksek
öğretimde eğitim hakkına yönelik düzenlemedir. Kimse bunu başka
yere çekmesin. Laikliği güçlendiren bir düzenlemeye MHP ve AK
Partili vekiller imza atmıştır.
AYNI SENARYOLARI 1994'TE GÖRDÜM
Eleştiri ve kaygıları katkı olarak görüyoruz. Bütün vatandaşların
yaşam biçimlerine saygı duyuyoruz. Koparılan fırtınalar yeni değil.
Aynı senaryoları 1994'te İstanbul'da başkan olduğun zaman izledim.
Yine aynı senaristler vardı. Neler demediler?. Otobüslerden
ayırdığımızı trenden aşağı attığımızı söylediler.
LAİKLİK KİMSENİN TASARRUFUNDA DEĞİL
Dürüst olalım samimi olalım. Bardağın dolu tarafına bakalım, boş
tarafına değil. Gelişmiş ülkere bakalım özgürlükler noktasında
Türkiye'ye benzer başka ülke var mı? Hak ve özgürlükleri bütün
vatandaşlarımız için istiyoruz. Laiklik ilkesi kimsenin tasarrufu
değildir. Laikliği her türlü tartışmanın üstünde tutmalıyız ama
laiklik üzerinden geçinmekle değil
MALUM GAZETENİN BAŞLIĞI
| Hürriyet'te bugün yer alan bu manşet Başbakan Erdoğan'ı kızdırdı. |
Bu soruna muhatap olmayan parti yoktur. Sorun üretme gibi bir görevi olamaz. Böyle bir sorun var mı var. O halde bu siyasi iktidarların görevidir.
Sorun ne kadar iktidarı ilgilendiriyorsa muhalefeti de ilgilendiriyor. Milletin hukuku birliğimizi ve beraberliğimiz savunarak olur. Başı örteni ve örtmeyenin hukuku ayrı değildir. Dün DSP lideri Sezer geldi. Kendilerine aynı şeyi söyledim. Sorunun çözümü noktasında uzlaşmaya açığız. Nereden katkı gelirse onu tartışırız.Malum gazetelerden biri başlığını atmış: Uzlaşmaya varılamadı. Şu anda bu işi körükleyen medya da zamanınd araştırma yaptı. Bu rağmen veriyor veriştiriyorlar. Millet nabzı çözüm yönünde olmadı mı? Milletin beklentilerine mi yoksa kendi duygularına mı cevap arıyorsunuz?. Her türlü kaygıları dikkate alıyoruz.
BÜYÜKANIT'I KUTLADI
Bir kez daha bu harekatların planlama ve icrasında görev alan
Genelkurmay Başkanımız başta olmak üzere kuvvet komutanları,
kahraman pilotlarımız ve subayından erine askerlerimizi şahsım,
hükümetim, milletim adına kutluyorum. Bu vesileyle tekrar
vurgulamakta yarar görüyorum; terör örgütüne yönelik mücadelemiz
siyasi, askeri, diplomatik, sosyal ve ekonomik, bütün alanlarda
aynı kararlılıkla devam edecektir''
DOĞUDA DURMAK YOK
Devlet olarak, hükümet olarak üstümüze düşen şu ana kadar sosyo
ekonomik anlamda bütün adımları attık, altyapıyla ilgili
yatırımları yaptık, yapıyoruz, yapacağız. Burada durmak yok.
Eğitim, sağlık alanında bu bölgelerdeki yatırımlarımız devam
ediyor. Ulaşım, otobanlar noktasında buralardaki çalışmalarımız
aynı şekilde devam ediyor. 42 bini yakalayan toplu konut
yatırımlarımız gerçekleşti. Batı da et kombinaları
özelleştirilirken, bu bölgelerdeki tesisler özelleştirme
kapsamından çıkarılarak, hayvancılığımızı teşvik ederek,
vatandaşımızın kendi ayakları üzerinde durabilmesini ayrıca teşvik
ediyoruz. Her zaman ifade ettiğimiz gibi biz 70 milyon insanımızın,
81 vilayetimizin hükümetiyiz. Bu ülke insanının canına, birlik ve
beraberliğine, mutluluk ve refahına kastedenlere de asla izin
veremeyiz, vermeyeceğiz.
HEDEF TERÖR ÖRGÜTÜ
Bu konuda Türkiye olarak üzerimize düşeni de yaptığımıza
inanıyorum. Silahlı Kuvvetlerimizin icra ettiği sınır ötesi
harekatlarda da kardeş Irak halkının zarar görmemesi için her türlü
tedbir alınmakta, buna azami dikkat ve özen gösterilmektedir. Bizim
hedefimiz, Irak'ın kuzeyinde konuşlanan terör örgütüdür, terör
örgütüne ait kamplardır. Birlik ve beraberliğimize, toprak
bütünlüğümüze, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğine yönelen
bölücü terör tehdidini bertaraf etmek, bizim meşru, doğal
hakkımızdır. Bu mücadelemizi, müttefikimiz ABD, Irak ve İran,
buralarla da görüşerek sürdürmekteyiz. İşbirliği ve yakın çalışma
içinde sürdürmekte de bundan sonra kararlıyız
TRAJİK BİR YANGIN FACİASI
Almanya'nın Ludwigshafen şehrinde meydana gelen trajik bir yangın
faciasında 9 vatandaşımız hayatını kaybetti. İkisi ağır, 20 de
yaralı kardeşimiz var. Acımız, üzüntümüz büyüktür. Hayatlarını
kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına,
milletimize, Almanya'da yaşayan vatandaşlarımıza başsağlığı, sabır
ve metanet diliyorum. Yaralı kardeşlerimize Allah'tan acil şifalar
temenni ediyorum
TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ
Sadece Türk vatandaşlarının hayatlarını kaybettiği bu yangında
akıllara ilk gelen, ihmal ya da kasıt ihtimali, bizi büyük endişeye
sevk etmiştir. Umuyorum ki soruşturma en kısa zamanda
sonuçlanacaktır ve olay aydınlığa kavuşacaktır. Hükümet olarak
olayın bir an önce aydınlatılması için yakın takipçisi
olacağımızdan herkesin emin olmasını istiyorum. Bu elim olayın
arkasındaki esas saik, son zamanlardaki 'yabancı düşmanlığı'
anlayışına dayalı bir gelişme midir, değil midir? İstiyoruz ki bu
olmasın