Maden mi, bir daha asla
Abone olSoma’da yaşanan maden faciasından kıl payı kurtulan maden işçisi Mehmet Çolban, her işi yapabileceğini ama madene bir daha asla gitmeyeceğin...
Soma’da yaşanan maden faciasından kıl payı kurtulan maden işçisi
Mehmet Çolban, her işi yapabileceğini ama madene bir daha asla
gitmeyeceğini söyledi.
Vardiya değişikliği yaptığı eniştesi Hakan Uçkun’un vefat ettiği
maden faciasını asla unutamayacağını söyleyen Mehmet Çolban, 8
aylık oğluyla yapayalnız kalan ablasını Kırkağaç’taki evinde bir an
olsun yalnız bırakmıyor.
Aynı madende çalıştığı ve vardiya değişikliği sırasında görevi
eniştesine devreden Mehmet Çolban, eniştesiyle değişim sırasında
yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarına boğuldu. Mehmet Çolban, “Ben
enişteme devrettim. Eniştemle girişte yolda denk geldim, konuştuk.
’Geçmiş olsun, evdekilere selam söyle’ dedi. Ben de ’aleyküm selam,
hayırlı işler’ dedim. Madenden çıkıp eve istirahat etmeye gittim.
Akşamüzeri kalktım ve faciayı televizyonda duydum. Akrabaları
aradım, onlar da duymuş. Telefon edip sordum birkaç yere. Doğru
olduğu açıklandı. Arabaya binerek direkt iş yerine gittim. Bir saat
sonra madene girdim. Girdim ama içler acısı görüntüye yüreğim
dayanmadı. Dumandan hiçbir şey görünmüyordu. Dumandan etkilendim,
arkadaşa rica ettim beni çıkardı. Cesetleri görünce bünyem
kaldırmadı. İhmal değil de ihmalin ta kendisi. Hiçbir şekilde
emniyet yok. İlla bir şey olacak da ondan sonra emniyet alacaklar.
Bu madende daha kaç tane ocaklar sönecek. Kaç kişinin daha canı
yanacak. Bunu kimse görmüyor mu?
Denetleme olacak diyorlar, her şey dört dörtlük oluyor, bir iğne
bile eksiksiz yapılıyor. Çünkü denetleme olacağından haberleri
oluyor. Denetlemeciler, şirketi denetlemeye geleceğiz diye haberdar
ediyor. Denetleme oluyor bitiyor, her şey yine eski haline dönüyor.
Hiçbir şey değişmiyor. Ocakta sığınma odası var diyorlar, sığınma
odası bakımsızlıktan göçtü, yıkıldı. Üç kuruş eksik alsınlar da, şu
ocaklara bir emniyet sağlasınlar. Sığınma cebi varmış, ben
yıllardır çalışıyorum, bir kez bile görmedim sığınma cebini.
Eniştemi kurtarmak için yer altına indim, sabaha kadar yer
altındaydım. yine de ulaşamadım. Her bekleyişim de bir umutla
bekliyordum. Ben eve gelemedim, neden, birisi eniştemi soracak
diye. Kimsenin yüzüne bakamadım. Ne yapalım Allah’ım çocuğuna uzun
ömürler versin. Hepsini Allah’a havale ediyorum. Millete bu acıları
yaşattılar, hepsi de bu acıları çeksinler. Ben artık işe
gitmeyeceğim. Bırakıyorum işi. Başka yerde iş bulacağım. Gerekirse
çalışmayacağım. Çöp toplayacağım, yine de gitmeyeceğim” dedi.
(İHA)