İlk gördüğümde yanlış okuduğumu sandım, tekrar tekrar okudum.
Ama maalesef okuduğum doğruymuş. İstanbul Büyükşehir Belediyesi
(İBB), personeline zorunlu LGBT eğitimi
verecekmiş. Daha doğrusu vermeye başlamış bile!
İlk okuduğumda “nasıl yani!” dedim. İnsanları LGBT’li
yapmak için eğitim mi vereceklermiş?! Hatta sosyal mecra da
rastladığım "inşallah eğitim sadece teoriktir" paylaşımı
gülümsememe bile neden oldu. Detaylıca okuduktan sonra anladım ki
personele LGBT’li bireylerle yaşama, onları anlama ve
saygı duyma (!) amaçlı bir eğitimmiş. “Cinsiyet Eşitliği”
başlığının altına saklanmaya çalışılmış bir algı çalışması
imiş!
Buradan İstanbul Sözleşmesi’nin mimarlarına seslenmek
istiyorum her şeyden önce: Yaptığınızdan memnun
musunuz?
Gelinen nokta vicdanlarınızı sızlatıyor mu?
Nasıl bir yanlışın içinde olduğunuzu acaba anlayabildiniz
mi?
Eğer bugün bir belediye, personeline LGBT hakkında
eğitim veriyor ve bunu zorunlu tutuyorsa bunun sorumlusu
İstanbul Sözleşmesi’ni bu milletin başına bela
edenlerindir.
Ne hazindir ki hâlâ bu sözleşmenin feshi veya kaldırılması
noktasında somut bir adım atılmış değil. Bu gidişle atılacak gibi
de durmuyor. Ara sıra hafiften bir gündeme getiriliyor ama sadece
gaz alma amaçlı olduğu artık anlaşılmış durumda.
Bugün bir belediyenin yaptığını ve zorunlu tuttuğu eğitimi yarın
iktidar kurumları da (yapıp yapmadıklarını bilmiyorum)
yaparlarsa hiç şaşırmayın ve boş yere sorumlu aramayın. Bunun
sorumlusu bu anlaşmanın altında imzası olanlardır.
Kimse kusura bakmasın, dost acı söylermiş. Gerçekler maalesef
böyle.
İBB’nin yaptığı daha başlangıç, bunlar daha iyi
günlerimiz.
Bugün bir belediye personeline verilen eğitimin yarın
okullarda çocuklarımıza verileceğinden emin
olabilirsiniz.
İstanbul Sözleşmesi konusunda artık kontrolün elden
çıktığını düşünüyorum. İBB’nin verdiği eğitim ve son
günlerde haberlere konu olan aile içi şiddet bunun en açık
göstergesi.
İBB bu cesareti nereden alıyor? Tabii ki İstanbul
Sözleşmesi’nden…
Engelleyebiliyor muyuz? Hayır…
O zaman geçmiş olsun.
LGBT’li yaşama hoş geldiniz…
Daha önce söyledim, tekrar söylüyorum: İstanbul
Sözleşmesi yırtılmadan, paçavra haline getirilmeden toplumun
ifsat edilmesinin önüne geçilemez.
Bugün İBB’nin başlattığı LGBT’li yaşama
alıştırma çalışmaları yarın hızla bütün ülkeye yayılacaktır. Başta
diğer belediyeler olmak üzere CHP’nin hâkim olduğu bütün
kurum ve kuruluşlar seferber olacak ve bu gayri ahlaki yaşam tarzı
normalleştirilecektir.
Bunun bir sonraki adımını da şimdiden söyleyeyim: Başta
CHP’nin hâkim olduğu belediyelerde LGBT’li
bireylere kadro açılması ve LGBT’li bireylerin
çalıştırılmasının zorunluluk haline getirilmesi…
Tabii ki İBB’nin yaptığını mazur görüyor, hak veriyor
değilim. Bu bir toplumu ifsat etme adına yapılabilecek en
büyük kötülüklerden birisi.
Ama onlara bu cesareti verenler kim? Kim bu altyapıyı
hazırladı?
Kim bu olayı normalleştirmek için birlerinin eline koz
verdi?
İBB’ye hakaret etmek, aşağılamak, yaptığının yanlış
olduğunu söyleyip bunu yapanları lanetlemek işin kolaycılığına
kaçmaktır. Tabiri caizse eyyamcılık yapmaktır. Onlar tabiatlarının
gereğini yapıyorlar, her zaman da yapacaklar. Asıl suçlu onlara at
oynatacakları alanı açanlardır.
Ne olur, Allah aşkına, eğer yarın evlerimize kadar gelip
LGBT propagandası yapılmasını istemiyorsak bir an önce
İstanbul Sözleşmesi denen laneti bu ülkenin ve toplumun
üzerinden kaldıralım.
Bunu yapmaya henüz gücümüz varken yapalım. Gücümüzü sadece
siyasi gelecek endişesine yönelik harcamayalım.
Eğer gücümüzü toplumun ifsat olmasını engellemek adına
harcamıyorsak hiç boşuna başkalarını suçlamayalım…