Milyonlarca hayranı bulunan La Casa de Papel dizisinin asi çocuğu Berlin’in canlandıran Pedro Alonso GQ Dergisi tarafından Yılın Uluslararası Starı seçildi. 47 yaşındaki İspanyol oyuncu, GQ Türkiye’ye verdiği röportajda, Berlin karakterini nasıl canlandırdığını anlattı. Meksika’da bir çekim sırasında La Casa de Papel’in deneme çekimlerinin metinlerinin kendine ulaştığına dikkat çeken Alonso “O sırada Meksika’da bulunmamın bu karakteri kafamda kurmamda çok büyük etkisi oldu. Meksika’da şaman kültürü çok etkilidir ve bu kültür benim de her zaman ilgimi çekmiştir. Ben de Berlin’i bir şaman, ancak kötücül bir şaman olarak hayal ettim” diye konuştu. Metinleri okumadan önce Berlin’e özgü yanları olan biriyle tanıştığını dile getiren Alonso "Öyle ki benim karakterle olan bağım çok doğrudan, doğal ve içgüdüsel oldu” dedi Canlandıracağı karaktere hazırlanmadan önce çizim yaptığını dile getiren Alonso, Berlin karakterine hazırlanırken ki sürecini şöyle anlattı: “Senaryo metinleri, üzerine karaladığım suluboya renkli çizimler ve o an aklımdan ne geçiyorsa nasıl bir dünya hayal ediyorsam onu yansıtan mürekkep lekeleriyle dolar. Bir de bazı oyuncular eve iş götürmediklerini söyler. Bende durum tam tersi. Çalışırken deli gibiyimdir. Çok çalışırım, çok sıkı hazırlanırım ve bu süreçte çizim yapmaktan asla vazgeçmem. Bu yoğun tempoda kendimi kaybetmemeye de özen gösteriyorum. Üstlendiğim işlere dört elle sarılmayı seven bir adamım.” İKİ SEÇENEĞİM VARDI: Alonso, Berlin karakterini canlandırırken seçtiği yolu,ünlü futbolcular Ronaldo ve Messi benzetmesi üzerinden şöyle açıkladı: “Berlin’i oynamanın iki yolu olduğunu düşündüm. Biri son derece pratik ve açık, diğer yol ise oldukça öngörülemeyen ve risk almayı gerektiren bir yoldu. İkinci seçenek bana daha heyecanlı ve zorlayıcı geldi. Bu yolda giderek her çekimin birbirinden farklı olması için uğraştım. MESSİ'Yİ SEÇTİM: Bu iki stili Ronaldo ve Messi’ye benzetiyorum. Cristiano Ronaldo hedef belirler, oraya doğru gider ve istediğini elde eder. Messi ise ‘Ne yapacağımı ben de bilmiyorum’ der, gerçekten kendisi bile bilmiyordur, ama sonunda hedefe ulaşır. Bu çok daha büyülüdür. Ben bu dizide Messi olmayı seçtim.” BERLİN BANA ARMAĞAN: Her sahnenin çekimde risk alabilmeme izin vermesi için çok çaba gösterdim. Oyunculuk benim için her geçen gün bir nefes alma şekline dönüşüyor. Berlin de bana nefes almamda yardım eden, özgürlük alanımı genişleten doğaçlama yaparak oyunculuğu kanıtlamama izin veren bir rol oldu. Öngörülmesi imkansız karakterini risk alabilmeme izin verdiği için bir armağan olarak görüyorum.”