Kuşadasında gökdelen krizi
Abone olKuşadası'nda yapılması planlanan gökdelenli proje tartışmalara yol açtı.
TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, Fransız Tatil Köyü (Club Med)
arazisi üzerinde yapılması planlanan gökdelenli projenin,
Kuşadası'nı betonlaştıracağını belirterek, ''Kuşadası bir
gökdelenler kenti haline gelmemeli'' dedi.
Başaran Ulusoy, Ege'nin incisi olan Kuşadası gibi bir tatil
ve turizm merkezinde turizm maksatlı da olsa bu tip yüksek ve yoğun
yapılaşmalara TÜRSAB olarak karşı olduklarını bildirdi.
Yazlıklar nedeniyle aşırı yapılaşma yaşanan Kuşadası'nda, bu tip
yanlış uygulamaların şimdi de bir gökdelenleşme furyasına yol
açacağı inancında olduklarını ifade eden Ulusoy, Kuşadası'nın,
Türkiye'nin en çok ziyaret edilen en değerli arkeolojik hazinesi
olan Efes Antik Kenti'nin giriş kapısı olduğunu söyledi. Ulusoy,
Kuşadası'nın, çevresini amansızca saran yazlıklara rağmen hala ilgi
gördüğünü, bunda kültür hazinelerinin çekim gücünün payının büyük
olduğunu kaydetti. TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, söz konusu
projenin ilçeyi betonlaştıracağını belirterek, ''Kuşadası, bir
gökdelenler kenti
haline gelmemeli'' dedi.
''İNŞAAT YOĞUNLUĞU ARTACAK''
Kuşadası Aslanburnu Koyu'ndaki Kuşadası Tatil Köyü'nün, 28 Temmuz
2005 tarihinde Türkiye Özelleştirme İdaresi'nce bir ortak girişim
grubuna devredildiğini hatırlatan Ulusoy, şunları kaydetti:
''İhaleyi alan bu şirketlere ait Kuşadası Turizm A.Ş, Kuşadası
Tatil Köyü'nün bulunduğu 326 hektarlık arazi üzerinde 30'ar ve
15'er katlı yüksek binaları ve var olan villa tipi yapılara ek
olarak da yüzlerce yeni villayı içeren bir 'Turizm Kompleksi
Projesi'ni hayata geçirme kararını kamuoyuna açıklamıştır.
Uzmanların tespitlerine göre bu projede inşaat yoğunluğu mevcut
0,20'den 1,20 ye çıkmaktadır. Doğal ve kültürel cazibelere sahip ve
ekonomisi ağırlıklı olarak
arkeoloji ve sahil turizmine dayalı olan Kuşadası, bölgeye ve
ilçeye
gelen ziyaretçilerde bu imaja uygun izlenimler bırakacak bir
görünüme sahip olmalıdır. Efes Antik Kenti gibi binlerce yıllık
tarihi yerleşimleri ve Türkiye'nin otantik kültürünü görmek üzere
Kuşadası'na gelen yerli ve yabancı ziyaretçiler üzerinde bu tarz
yapılaşmalar çok olumsuz bir etki yapacaktır.''
Ulusoy, projenin inşaat yoğunluğunun, Kuşadası'nın eşsiz doğasına
zarar verecek düzeyde olduğunu ifade ederek, ilçede bu tip
yapılaşmanın hem var olan, hem de gelecekteki yatırımcılar
açısından rekabet ve maliyet kaygılarıyla taklit edileceğini ve
Kuşadası'nın geri dönülemez bir çevresel felaket olan betonlaşmayla
karşı karşıya kalabileceğini bildirdi.
Başaran Ulusoy, Kuşadası'nın en önemli geçim kaynağı olan
turizmin
önünü tıkayıcı ve turizmin temel dayanaklarından olan çevreyi
tahrip
edici bu tip yapılaşmaları tasvip etmediklerini bildirdi.