Kürt’üm diye oy...
Abone olCumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, “Kürt’üm diye oy vermem tavrına girerseniz yanlış olur” dedi. <br/>Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin D...
Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, “Kürt’üm diye oy vermem
tavrına girerseniz yanlış olur” dedi.
Cumhurbaşkanı Adayı Selahattin Demirtaş, seçim öncesi son mitingini
İzmir Gündoğdu Meydanı’nda yaparak halka seslendi. Binlerce kişinin
katıldığı miting öncesi üç farklı grup şarkılar söyledi. Mitinge,
SDP Genel Başkan Yardımcısı Yeşim Ergün, SYKP Genel Başkanı Tuncer
Yılmaz, HDP Eş Genel Başkanı Yüksekdağ, HDP İstanbul
Milletvekilleri Levent Tüzel ve Sırrı Süreyya Önder katılırken,
Selahattin Demirtaş sahneye eşi Başak Demirtaş ile birlikte çıkarak
halkı selamladı. Selahattin Demirtaş’ın eşi ile aynı renkte
pantolon ve gömlek giymesi dikkat çekti. Seçimde Kürt olduğu için
oy vermek istemeyenlerin yanlış yapacağını söyleyen Demirtaş,
kimlik siyaseti yapmadığını belirterek, “Eğer ‘Bir cumhurbaşkanı
düşünün’ dediğimizde düşündüyseniz bu alanı dolduranlar ve
gelmeyenler olarak kararınızı verdiyseniz sandık başında
pratikleştirme zamanı. Kürt’üm diye oy vermem tavrına girerseniz
yanlış olur. Etnik kimliğimi inkar etmedim. Direnerek bugünlere
geldik. Kimlik siyaseti yapmadık. ‘Kürt aday var oy vermeyiz’
diyenler diğerlerine baksınlar hangi ilkeleri savunuyorlar”
dedi.
“TIPIŞ TIPIŞ DEĞİL GÜMBÜR GÜMBÜR GİDİN”
İzmir halkının güçlü destekle uzatılan barış elini tutması
gerektiğini kaydeden Demirtaş, ‘Tıpış tıpış oy vereceksiniz’
sözleri içinse şu yorumda bulundu:
“Hep birlikte masanın ezilenler tarafında olacağız. Özgürlüğü
kardeşliği dayatacağız. Birlikte yaşamı dayatacağız. Eğer
İzmirliler barış elini tutma sözü verirse önümüz olacak. Çatı
adayın ilkelerinde ne buluyor olacaksınız. Irkçı dayanışma ile
ortay aday çıkaracaklar, sonra da ‘Tıpış tıpış sandığa giderek oy
vereceksiniz’ diyecekler. Kim olursa olsun sandığa tıpış tıpış
değil coşku ile onurunuzla gümbür gümbür gidin ki el mi yaman bey
mi yaman halk mı yaman herkes anlasın.”
“REKTÖRÜ ÖĞRENCİ SEÇECEK”
Sonuçlardan sonra gönül rahatlığı ile ‘Yeni siyasi hat oluşmuştur’
diyeceklerini ifade eden Demirtaş, üniversitelerde bilim adına
hiçbir şey yapılmadığını, cumhurbaşkanı seçilirse rektörlerin
öğrenciler tarafından seçilmesini sağlayacaklarını söyledi.
İzmir’de öğrenciyken rektörlük önünde aynı düşünce için eylem
yaptığını hatırlatan Demirtaş, “Bugün cumhurbaşkanı adayıyım. 20
yıl önce ne diyorsam bugün aynı şeyi söylüyorum. Seçilirsem devlet
sanatçısı ödülünü kaldıracağız. Halk sanatçısı ödülünü getireceğiz.
Devlet sanatçısı olur mu halkın sanatçısı olur” dedi.
“TÜRKİYE’YE UZATILMIŞ KARDEŞLİK ELİ”
Seçim süresinde gittikleri her yerde, her ilçede Türkiye
halklarının barışı, kardeşliği, korkmadan yaşamı ne kadar
özlediğine tanıklık ettiklerini dile getiren Demirtaş, “Umut
ediyorum ki sizlerin gayreti mücadelesi çabası kardeşlik oyları ile
Türkiye’nin önünün açacaktır. Ülkede eşitçe, adilce yaşamak isteyen
bütün halklar bütün inançlar kadını, erkeği, genci, yaşlısıyla bu
topraklarda ana vatanımızda birbirimizden kimliklerimizden
korkmadan kaygı duymadan devletten korkmadan yaşamak istiyoruz.
Özgürlüğü diğer onurlu haklar gibi hak ettik. Korkmadan yaşamayı
özledik. Yeni yaşam çağrısı işte bu duygularla bütün Türkiye’ye
uzatılmış kardeşlik elidir” şeklinde konuştu.
“KARDEŞİM DİYE SARILIN”
Hükümetin ırkçı, tekçi, mezhepçi politikaları ve 90 yıldır devletin
kronikleşmiş hastalıkları nedeniyle” herkesin birbirinden korkar
hale geldiğini savunan Demirtaş, “Kim kendi kimliğini, inancını,
mezhebini inkar ederek yaşayabilir. Bizler kimliklerimizden
vazgeçmeden yaşam tarzımızdan taviz vermeden formülü bulamazsak
işte böyle her gün düşman ettirmeye devam ettirecekler. Orta
Doğu’daki facialar acı tablo olarak önümüzde. Bu kadar zenginlik
içinde bu yoksulluğu yaşamayı hak etmiyoruz. El ele yaşamayı
başarırsak aşamayacağımız zorluk yoktur. Bunlar oy devşirmeyi ucuz
ve kolay politika olarak benimsemişler. Belki oy getiriyor olabilir
iktidarda tutmaya yetebilir ama iktidarı güçlendirecek diye biz
birbirimize düşman olmayalım. Alevi’yi yuhalatıyorlar. Sünnilere
sesleniyorum; onlar yuhalattıkça Alevi’ye daha fazla sahip çıkın
boynuna sarılıp ‘Kardeşim’ diyelim Türk’ü Kürt’ü birbirine
düşmanlaştırmaya çalışıyorlar. Nerede birbirinizi görseniz etnik
kimliğimizi sormayın kardeşçe sarılın. Nerede Ermeni görseniz
‘Kardeşim’ deyin ki ırkçı politikaları siz boşa çıkarın” diye
konuştu.
“KÜRTLERİN ANA DİLİNİ EN ÇOK TÜRK HALKI SAVUNMALI”
Kimsenin aynı düşünceye sahip olmak zorunda olmadığını söyleyen
Demirtaş, böyle bir yaşamın yaşam değil zulmün kendisi olduğunu
belirtti. Etnik kimlikler arası dayanışmayı geliştireceklerini
ifade eden Demirtaş, “Kürt kardeşlerimin ana dilini en çok Türk
halkı savunmalı. ‘Ana dilde eğitim hakkı kardeşimin hakkıdır’
demeli. Halklar kendi gönlünde çözer bu işi. Ondan sonra Anayasa’da
çözmek kolay olur. Zorla dayatılan bu ayrılığı gayrılığı bir
ortadan kaldıralım. Diğerine baskı yapamadan yaşam tarzını
dayatmadan görüşünü dayatmadan yaşayabiliriz. Kemalist, Sosyalist,
İslamcı olan da var. Bunların hepsi gerçektir. Birbirimiz ile temas
kurmaya birbirini anlamaya çalışmalıdır. Birbirinin alanını
daraltmaya çalışmak bize huzur getirmez” dedi.
KADINLARA SESLENDİ
Özgürlük ve demokrasiden yana olmak için önce kimliklere saygı
duyulması gerektiğini belirten Demirtaş, kadınlara da şöyle
seslendi:
“Neden? 1.si yan yana huzurlu yaşamak için, 2. si farklı kimlik ve
inançlarımızla emekçi yoksul kesimleriz. Açlık sınırı altında
çalışmaya mecbur edileniz. Biz kimlikler arası ayrımı kabul
etmeyelim anlımızın teriyle birbirimizle dayanışma içinde mücadele
edelim. Emekçiden ezilenden yana devlet oluşturmak bütün
ezilenlerin birliğini sağlayalım. Yeni yaşam işçi emekçinin
omuzları üstünde yükselmeli. İnkar edilen sokakta evde katledilen,
2. sınıf insan muamelesi gören kadınlar yeni yaşam en çok da sizin
hakkıdır. Kadın yaşamın her alanında eşit olmalı. HDP ile kadın
arkadaşlarımızın öncülüğünde eşitliği gerçekleştiriyoruz. Dünyada
oran olarak 1.’yiz kadın temsiliyetinde. 62 kadın il eş başkanımız
var. 98 belediye eş başkanımız var. Yüzde 34 milletvekili
temsiliyetiyle diğer partilerden 5 kat fazla oranımız var. Yeni
yaşamı siz yaratacaksınız. Sizin kaderiniz evde hakaret görmek
dayak yemek tacize tecavüze uğramak olamaz. Size biçilen rol 3
çocuk sesinizi kesin olamaz. Şen kahkahalarınızla toplumun özgür
geleceğini yaratacaksınız. Yarın doğru yere mührü basıp ‘Kadın
temsiliyetine önem veren olacak’ diyeceksiniz. Neden sizi yok
sayanlara kimliğinize hakaret edenlere oy vereceksiniz. Kadınların
bu seçimdeki tavrı Türkiye’nin önünün açacaktır.”
“DEMİRTAŞ’A DEĞİL KENDİNİZE OY VERİN”
Konuşmasında gençlere de seslenen Demirtaş, “Gençliğe dair
yapabildikleri tek şey kindar ve dindar nesil yetiştirmek.
Gençlerin genç adaydan yana tavırlarının olması lazım. Gençler 3
fotoğrafa baktığında çok da düşünmeye gerek yok. Kabinde 3
fotoğrafa baktığınızda düşünecek fazla bir şey yok. Orada iki
fotoğraf var ortada küçük bir ayna var baktığınızda kendinizi
göreceksiniz. Kadınlar gençler işçiler Türkler Kürtler Gürcüler
kendini görecek. Demirtaş’a değil kendinize özgür geleceğe oy verin
ki iradeyi ortaya çıkaralım” ifadelerini kullandı.
“VIZ GELİR”
İzmir’in Diyarbakır’la, Antalya’nın Samsun’la el ele vermesi
gerektiğini kaydeden Demirtaş, “Kardeşliğimizi tamir ederek
güçlendirmek istiyorsak yeni yaşam çağrısına güç vermek boynumuzun
borcu olmalıdır. İlkelerin yanında mı yoksa ilkelerini bir kenara
bırakıp ‘İlke umurumuzda değil biz koltuğu kazanalım diyene mi oy
vereceksiniz? İşte bu kadar kritik bir tercihtir. Tek adamlığa
giderken tedbir almadan, demokratik tedbir almadan yürüyemeyiz.
Tedbir bugün ortaya koyduğumuz birliktelikle mümkündür. Yeni yaşama
dair güçlü mesaj çıkarırsak tek adam mı olur Kasımpaşalı mı vız
gelir yeter ki yan yana duralım. Yeni yaşam her birimizin
özgürlüğünü ifade edecek” şeklinde konuştu.
“ÖZERKLİK DEDİĞİMİZ ŞEY BUDUR”
Mitingte İzmir’in sorunlarına da değinen Demirtaş, yerinden yönetim
anlayışı ile ilgili şunları söyledi:
“İzmirliler, buranın zorlukları, antidemokratik uygulamalarını iyi
biliyorsunuz. İzmir halkının iradesi CHP’den yana oldu. Fakat yüzde
50 oy almasına rağmen İzmir’i yönetemiyorlar yetkileri yok. Merkezi
hükumet Ankara’dan İzmir’i yönetiyor. Çılgın projeleri oradan
gerçekleştiriyorlar. İzmir’in ekolojik yaşamını tarumar ediyorlar.
Belediyenin yetkileri parası yok. Meclis kararı alamıyor. İzmir
halkı Türkiye genelinde yüzde 50 alıncaya kadar bu zulmü çekmek
zorunda mı? Yeni yaşam bunun çağrısıdır. Özerklik dediğimiz şey
budur. En çok da İzmir’e yakışır. Kime oy verdiyseniz yetki onda
olsun. Belediye başkanı seçmişsiniz ama vali hakaret ediyor. Vali
yardımcısı ‘Soma’da kurtulanlar akıllı olanlardı’ diyor. Emekçiye
madenciye yaklaşım bu. Eğer burası yerinden model ile yönetilseydi
o vali yardımcısını bir günde görevden alabilirdiniz. Belediyeden
yeteri kadar hizmet bile alamıyorsunuz. Bütçesini kısıyorlar. 20
yıldır metroyu bitirmiyorlar. Sadece İstanbuş-Ankara’daki metro
için bile İzmir’deki bütçenin birkaç katını harcayarak bir an önce
faaliyete soktular. Niye destek sunmuyorlar. Çünkü AKP’ye yeteri
kadar oy çıkmıyor. ‘Oy çıkmıyorsa cezalandırırız’ diyorlar. 3.
büyük şehir ama işsizlikte 7. sırada. İşsizliğin başkent oldu. Ne
olacak çaresi ne? İlla AKP’ye mi oy vermelisiniz. Formülü yeni
yaşamda gizli. Geçen yıl İzmirliler 32 milyar vergi ödemişler.
Ankara’ya göndermişsiniz ama yatırım kalemi olarak 704 milyon
harcamış. Çaresi yok mu var. AKP’ye oy vermeden de özgürce
yaşayabilirsiniz. Onun formülü çağrımızın detaylarında
gizlidir.”
“AÇIN TÜRK’Ü KÜRT’Ü YOK”
Türkiye’de ayrımcılığa uğramayan kimsenin olmadığını savunan
Demirtaş, “Kürt halkı 90 yıldır bunu yaşıyor. Dili kültürü
ötekileştiriliyor. Köyü yakılıyor katlediliyor. Israrla kardeşlik
ve barış duygularını geliştirmek için çaba sarf ediyoruz. Hükümet
izin vermiyor. Israrla düşman olalım nefret edelim diye ellerinden
gelen her şeyi yapıyorlar. El ele vermemiz lazım. Açın Kürt’ü
Türk’ü Alevi’si Sünni’si yok. Neden yoksulluk kader gibi
davranalım. Hazinenin üstünde fakir fukara olarak olup bitenleri
izleyecek miyiz? Bu işe dur demenim zamanı geldi. Ortak muhalefet
anlayışı ile yarattığımız model Orta Doğu halkları için de umut
ışığı olabiliriz. Suriye’de Mısır’da Irak’ta Kürdistan Federal
Bölge’de sorunların vahşi sonuçları görüyoruz. Halklar bir arada
duramadığı için büyük bir barbarlık yaşanıyor. Başarabilseydiler
bir meydanda bu şekilde rengarenk el ele verebilseydiler hiçbir güç
onları düşman edemezdi” dedi.
İŞİD’E YÜKLENDİ
İŞİD’e de yüklenen Demirtaş şöyle devam etti:
“Şengal’de bir avuç kalmış zor zahmet yaşam içinde yaşayan
Türkmenleri yok etmek için IŞID barbarlığı işgal etmiş durumda.
Katliamı büyütmek için tehdidini artırıyor. 100 bine yakın kişi su
bile bulamıyor. Bazı anne babalar çocuklarının açlıktan öldüğünü
görmemek içim intihar ediyorlarmış. Biz sessiz kalmayalım. Gazze’ye
de Şengal’e sessiz kalmayalım. IŞID barbarlığını hafife alarak
çanak tutuyorlar. Dış İşleri Bakanı IŞID’in öfke sonucu ortaya
çıktığını anlatıyor. Böyle bir dış politika olur mu? İzmir halkı
burada sizin zulmünüze direnirken İŞİD’ee terörist diyemiyorsunuz
aman İŞİD’i üzmeyelim diyorlar. Ya iktidarı değişeceğiz ya da bir
araya gelip iktidarı değişmeye zorlayacağız. Muhalefeti büyütmemiz
lazım.”
“TÜRKLER TEK GÜN BU DEVLETİ YÖNETMEDİLER”
90 yıllık cumhuriyet tarihinde halktan yana cumhurbaşkanı, hükümet,
parlamento olmadığını savunan Demirtaş, devletin hiçbir zaman
halkların devleti olmadığını ve buna izin vermediklerini söyledi.
Devletin çıkarlarının halkın çıkarlarının üstünde olduğunu belirten
Demirtaş, “Sömürüldük katledildik. Devletin çıkarınıı düşündüler.
Zannetmeyin ki devlet Türk’ün de devleti oldu. İsmine Türk Devleti
dediler ama Türkler bir tek gün bu devleti yönetmediler.
Uyanmayalım diye ısrarla Türk’ü Kürt’ü katlederek karşı karşıya
getirmek istediler. Acıları kaşıyarak acılardan dolayı suçlayarak
kardeşlik inşa edemeyiz. Kürt anasının acısının karşısına Türk
anasının acısını çıkaramayız. Acı çekmiş bütün halkların acı
çekmişlerin cumhurbaşkanı olsun. Cinsel yönelimi farklı olandan
etniği inancı farklı olana kadar korkmadan çekinmeden ‘Devlet benim
devletim’ diyebilsin. ‘Devlet haksızlık yapamaz çünkü insan hakları
avukatı var kardeşimiz var korkmuyoruz bu devlet bizim devletimiz
oldu’ desin” diye konuştu.
“SONUÇLAR GELECEĞİ AYDINLATACAK IŞIK OLACAK”
Söylediklerinin hayal olmadığını, halkın mesajlarını taşımak üzere
aday olduğunu kaydeden Demirtaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Koltuk hasreti ile aday olmadım. Geldiğimiz noktada ‘Halklar
olarak el ele veriyoruz’ dediniz. Mesajı dört bir tarafa taşıdım
sizin göreviniz mesajı büyütmekti başardınız. Mücadelenin asıl
sahibisiniz. İsimsiz kahramanlar sizlersiniz. Orada fotoğrafı
olanlar sizlersiniz. Seçimin tek kazananısınız. Geldiğimiz nokta
küçümsenecek nokta değil. Tekçiliğine ırkçılığa TOMA’ya jopa
güvenenler yanılacaklar. İlkeleri koltuk için bir kenara itenler
yanılacaklar. Halkların iktidarını kuracağız ve halk demokrasisini
demokratik cumhuriyeti inşa edeceğiz. Bölünme kaygısı duymadan
korkmadan özgürlüğün tadın alacağız. Yarın sandıklar açıldığında
her bir yurttaşın içinde bu duygu dolacak. En çok sevinmeyi siz hak
ettiniz. Yarınki sonuçlar geleceği aydınlatacak ışık olacak. 3
kibrit çöpü olacak. Tıpkı Mazlum Doğan’ın yaptığı gibi
yapacaksınız. Eğer ki bizler ‘Direnerek özgür geleceği yaratmanın
temsilcileriyiz’ diyorsak Pir Sultan’dan, Deniz’den, Mahir’den ne
öğrendiysek İbo’dan ne öğrendiysek onu yapacağız.”
(İHA)