Kurtulmuş'tan flaş çözüm süreci ve operasyon açıklaması
Abone olBaşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Güneydoğu'daki operasyonlar, Çözüm Süreci ve Suriye'deki gelişmeler hakkında önemli değerlendirmelerde bulundu.
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü
Numan Kurtulmuş, CNN Türk'te bugün Hakan Çelik'in canlı sunduğu
programa katıldı. Kurtulmuş, Güneydoğu'daki operasyonlarla ilgili
devletin İmrali ile görüşmeye devam edebileceğini
söyledi.
Kurtulmuş, "HDP'nin siyasi varlığı Türkiye demokrasisi
için önemlidir, şanstır" dedikten sonra şunları
söyledi:
"Sayın Cumhurbaşkanın da ifade ettiği gibi devletin
güvenlik birimleri, gerekirse İmralı ile görüşmeye devam eder. Ama
asıl olan, toplumun bütün kesimlerinin sürece dahil olmasıdır.
Genel manzaraya baktığınız zaman, silahtan yana olanlar maalesef şu
aşamada kazanmış gibi görünüyor. HDP'nin içinde de belki Kandil
çevrelerinde de."
LEYLA ZAMAN - ERDOPAN GÖRÜŞMESİ
HDP Milletvekili Leyla Zana ile Cumhurbaşkanının görüşme tartışmalarına ilişkin soru üzerine Kurtulmuş, "Ümit ederim ki en kısa zamanda yemin metnini Meclis'te okuyarak Cumhurbaşkanı ile görüşme fırsatına kavuşur" dedi.
SURİYE'DEKİ SON
GELİŞMELER
Kurtulmuş, şu anda 'lime lime parçalanmış' olarak nitelendirdiği Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını belirterek, "Suriye' nin içişlerine karışmak, ya da oradan herhangi bir toprağı Türkiye'nin etkisine katma gibi bir kaygı içerisinde değiliz" dedi.
Mülteci sorununa değinen Kurtulmuş, "Iraklıları da sayarsak yaklaşık 3 milyon göçmenle karşı karşıya kaldık. Bombardıman devam ederse Halep'ten milyona ulaşacak bir göçmen dalgası olabilir. Sınırın dışında 25, 30 bin kişi var 15 bine yakın insan içeri girdi. Türkiye'nin egemenliğine yapılacak bir saldırıyı Türkiye asla kabul etmez" dedi.
Kurtulmuş, son günlerde Türkmen göçü ile gündeme gelen sığınmacı
sorununa değinirken, "Halep en kritik yerlerden biriydi.
Aylar öncesinden ifade ediyorduk. Maalesef korkulan oldu. 'DAEŞ'e
saldırı yapıyoruz' diye orası bir maymuncuk gibi her kapıyı açıyor.
O görüntü altında sivillerin, muhaliflerin yaşadığı yerlere yoğun
bir saldırlar yapıldı. Devam ediyor. Hazmetmek kapasitemizin sonuna
gelinmiştir" dedi.
"YAKLAŞIK 3 MİLYON GÖÇMENLE KARŞI KARŞIYA
KALDIK"
Kurtulmuş, Iraklılar'ın da sayılması halinde Türkiye'nin
yaklaşık 3 milyon göçmenle karşı karşıya kaldıklarını ifade ederken
"Ama sonuçta bu insanların gidecek başka yerleri yok. Ya
bombardımanlar altında orada ölecekler, bunu bütün dünyanın
seyrettiği gibi Türkiye de seyrederek; bu zulme katkı verecek ya da
sınırlarımızı açarak bu insanları kabul edeceğiz. Şu anda onu
yapıyoruz" diye konuştu.
"SINIRIN DIŞINDA 25, 30 BİNİN KİŞİ VAR"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, şöyle
devam etti:
"Rakamlar sürekli değişiyor. Son saldırılarla birlikte
yaklaşık 15 bine yakın insan içeri girdiği biliniyor. Sınırın hemen
dışında 25, 30 binin kişinin olduğu gözlemleniyor. Şu anda bir
kısmı içeri giriyor bir kısmı sınırların dışında her türlü insani
destek verilerek orada tutulmaya çalışılıyor. Türkiye, bu insanlara
'gelmeyin' deme durumunda değil. Böyle bir şansımız yok. Yoksa bu
insanların tamamına yakını ölüme terk edilmiş olur.
Bombardıman devam ederse Halep büyük bir şehir. Oralardan
Türkiye'ye çok yüksek 100 binler belki milyona ulaşacak bir göçmen
dalgası olabilir."
"TÜRKİYE'NİN SURİYE'YE KARADAN GİRME
İHTİMALİ"
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Suriye'ye karadan
girme olasılığını değerlendirmesi istenince şunları söyledi:
"Suriye'nin, şu anda lime lime parçalanmış olan Suriye'nin
toprak bütünlüğünden yanayız. Hatta açıkça söyleyebiliriz ki belki
bölgedeki güçler arasında sadece Türkiye, Suriye'nin bütünüyle bir
arada kalmasını savunan ülkelerden birisidir. Yani orada bir bölge,
Nusayri bölge olsun, bir bölge Kürt bölgesi olsun, bir bölge Arap
bölgesi olsun gibi bir ayrıma asla rıza göstermeyiz. Bunun
Suriye'nin geleceği için de bölgenin geleceği için de çok büyük bir
felaket olduğunu, büyük bir tartışma, çatışma ortamını devam
ettireceğini biliyoruz. Dolayısıyla biz Suriye'nin bütünlüğünden
yanayız, Irak'ın bütünlüğünden yana olduğumuz gibi. Bizim
tercihimiz budur. Suriye'nin içişlerine karışmak, ya da oradan
herhangi bir toprağı Türkiye'nin etkisine katma gibi bir kaygı
içerisinde değiliz. Suriye'deki iç savaş, vekalet savaşları öyle
bir noktaya geldi ki, Suriye'deki herhangi bir gelişme birinci
dereceden Türkiye'nin güvenlik meselesi haline gelebilir.
Önceliğimiz Türkiye'nin egemenliğini, güvenliğini korumaktır.
Türkiye'ye gelecek olan herhangi bir tehdidin, saldırının bunlara
karşı Türkiye kendisini koruyacak güce sahiptir. Bu hazırlığı her
zaman yapıyor. Bir güç savaşının bir parçası halin gelmek değildir.
Teyakkuz halinde oluruz gelişmeleri çok yakından takip ederiz.
Kritik nokta, Türkiye'nin egemenliğine yapılacak bir saldırıyı
Türkiye asla kabul etmez. "
"BÖLGESEL VE KÜRESEL BİR SAVAŞIN FİTİLİNİ
DE ATEŞLİYOR"
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş,
"Rus savaş uçakları Türkiye'nin hava sahasını ihlal etmeye
devam ederse Türkiye'nin tavrı ne olacak" sorusu üzerine
şu yanıtı verdi:
"Çok tehlikeli bir aşamaya geliyoruz. Neredeyse bütün
orduların, askeri varlıkların olduğu bölge haline geldi. Dünyada
'Şu ordu güçlüdür' dediğimiz kim varsa onun gemileri bu çevrede
dolaşıyor. En aktif olarak da şu anda Ruslar görünüyor. Bu çok
tehlikeli bir durum. Ruslar'ın da tutumlarını gözden geçirimleri
gerektiğini ifade etmek istiyorum. Bu sürdürülebilir bir durum
değil. Bu artık 'Vekalet savaşı' olmasının ötesinde, bölgesel ve
küresel bir savaşın fitilini de ateşliyor. Çok büyük bir risk.
Küresel bir çatışma ortamının fitili zaten ateşlenmiş durumda.
Ruslar'ın da bu gerilimi sürdürmek durumunda olamadıklarını
düşünüyorum. Ruslar'ın mili menfaatlerine bölge barışına katkı
sınacak bir durum değil. Bu açık, aleni bir savaştır. Haksız bir
şekilde savaşa dahil olmalarıdır. Sürdürülebilir olmadığı
kanaatindeyim."
Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler'in bu anlamda bir işe yaramadığını
anlatırken, "Kimin BM Konseyi'nde bir dayısı, tanıdığı,
ağabeyi varsa o ayakta duruyor. Suriye, Ukrayna olayı da bütün bu
sorunlar aslında bir noktaya geliyor. Artık bugün sorun çözme
yeteneğini kaybetmiş, barışı değil, savaşı esas alan bir küresel
sistem var. Bu sistem başlı başına bir tehlike, tehdittir. Bölge
barışı için Suriye'nin toprak bütünlüğü şarttır" diye
konuştu.
"AK PARTİ'NİN KURUMSAL MESELESİ GİBİ
TAKDİM EDİLMEMELİ"
Kurtulmuş, Başkanlık sistemime Ak Parti içinde destek vermeyenlerin
olduğu tartışmalarını değerlendirmesi istenince, "Bu doğru
değil. Başkanlık sistemi hükümet programının bir parçası. Bunu
cumhurbaşkanın şahsi meselesi ya da Ak Parti'nin kurumsal meselesi
gibi takdim edilmesini doğru bulmuyoruz" ifadelerini
kullandı.