Kurtulmuş'a göre Türkiye'nin ayıbı

Abone ol

Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, hedefini açıkladı.

Halkın Sesi Partisi (HAS Parti) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, ''Seçim barajı meselesi Türkiye'nin bir ayıbıdır. Bu Türkiye'nin anti demokratik siyasal yapısının önemli göstergelerinden bir tanesidir'' dedi.

Kurtulmuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, HAS Parti olarak bundan sonra her hafta 5 ilde program yaparak, bütün Anadolu'yu şubat ayı sonuna kadar dolaşacaklarını, böylece hem kuruluş çalışmalarını hem de partinin halka tanıtılmasını birinci elden sağlayacaklarını söyledi.

Hedefinin 2 ay içerisinde 40 ili dolaşmak olduğunu dile getiren Kurtulmuş, mart ayının başında ise resmi seçim kampanyasını başlatacaklarını kaydetti.

''Hedefimiz Türkiye'nin siyasal iktidarına alternatif olmaktır'' diyen Kurtulmuş, milletin alternatif olarak HAS Parti'yi gördüğünü savundu. Bundan sonra üzerlerine düşen görevin Türkiye'nin siyasal iktidar merkezini oluşturmak olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, ''Bu amaçla çalışıyoruz. 22 çalışma grubumuz bu konular üzerinde gayret ediyor. Teşkilatlanma çalışmaları yapılıyor. Gençlik kollarımız, kadın kollarımız fevkalade ciddi çalışmalar yapıyor'' diye konuştu.

Türkiye'de 12 Eylül 1980 sonrası iktidara gelmiş bütün partilerin sınıfta kaldığını öne süren Kurtulmuş, ''Partiler iktidara gelene kadar seçim barajı konusunda rahatsızlıklarını dile getiriyor ancak iktidara geldikten sonra hiçbir çalışmada bulunmuyorlar. Siyasi iktidarlar barajlardan medet umarak yollarına devam ediyor. Maalesef son 30 yıldır iktidara gelen partiler bir taraftan seçim barajı, bir taraftan da halktan kopuk Siyasi Partiler Yasası ile bu ülkeyi yönetmeye çalışıyor'' şeklinde konuştu.

AK Parti Hükümeti'nin de seçim barajı konusunda sınıfta kaldığını iddia eden Kurtulmuş, ''AK Pati'ye bırakırsanız belki yüzde 10 barajını yüzde 20'ye çıkarır. Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 'yüzde 10 barajını kaldırırsak istikrar bozulur' dediği hala kulağımızdadır. Bu söz aynen Kenan Evren Paşa'nın sözüdür. Bırakın yüzde 10 barajını savunmak Kenan Evren gibi askeri ihtilalin komutanlarına düşsün'' diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:

''Seçim barajı meselesi Türkiye'nin bir ayıbıdır. Bu mesele Türkiye'nin anti demokratik siyasal yapısının önemli göstergelerinden biridir. 2007 genel seçimlerinde halkın oyunun yüzde 20'si çöp tenekesine atıldı. Yani 5 vatandaştan birine 'Senin görüşünün hiçbir değeri yok' denildi. Böyle bir demokrasi olmaz. 2002 seçimlerinde de halkın oyunun yüzde 34'ü yine bu çöp tenekesine atıldı. Bir parti yüzde 9.98 oyla barajın altında kaldı ve meclise giremedi. Bu yüzden 2002 seçimlerinde başka bir tablo ortaya çıktı. Bu katılım değildir, hakkaniyet değildir, demokrasi değildir.

Seçim barajı meselesinin haziranda yapılacak genel seçimlerinden önce düzeltilmesi zorunludur. Seçim barajının kaldırılmasıyla Türkiye daha demokratik bir yapıya sahip olacaktır. Bu barajın kaldırılmasıyla herkes parlamentoda temsil edilebilecektir. Sadece seçim barajı değil bunun yanında ön seçim, Meclis'in denetim fonksiyonları, siyasi partilerin propaganda eşitliği değişiklikler yapılmalıdır. Bunu yapamayan bir hükümet anti demokratik şartlarda kendisini ülkenin yönetilmesine odaklamış demektir. Türkiye'nin esas felaketi bu meselelerin halledilmemesidir.''

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI

Türkiye'de belli bir demokratik olgunluğunun oturmasının ardından başkanlık sistemini tartışılabileceğine de dikkati çeken Kurtulmuş, şunları kaydetti:

''Demokrasilerin en ideal şekli başkanlık sistemidir. Ancak başkanlık sistemin kurulabilmesi için Türkiye'deki siyasal yapının demokratik hale getirilmesi, partiler yasasının, seçim yasasının, seçim sisteminin, meclis iç tüzüğünün, sendikalar yasasının ve toplu görüşme yasasının demokratik hale getirilmesi lazım.

Türkiye vesayetçi sistem dediğimiz millete hesap vermeyen millet tarafından denetlenmeyen bürokratik oligarşi yapısı mevcuttur. İlgili bütün yasal ve anayasal düzenlemeler yapıldıktan sonra Türkiye ileri ki süreçte başkanlık sistemini tartışabilir. Ama bu değişiklikler yapılmadan, Türkiye'nin bugünkü yapısıyla bu sistemin tartışılması çok net söylüyorum ki seçimle diktatörlerin iş başına gelmesinin sağlar. Bunu önlemenin yolu önce Türkiye'nin demokratikleşmesidir.''

''100 YILDIR BU ÜLKEDE KARDEŞÇE YAŞAMAKTAYIZ''

''Kürt meselesi, Alevi meselesi ve dindar insanların meseleleri çözülmelidir'' diyen HAS Parti Genel Başkanı Kurtulmuş, ''Türkiye azınlık meselelerini yıllardır konuşuyor ama bir türlü çözüm üretmiyor. Demokratik açılım da bu konulardan biridir. Daha sonra sanki çöp tenekesine atılmış ve rafa kaldırılmış gibidir. Burada siyasetin samimi olması, partilerin oy devşirme kaygısından uzak olması gerek. 30 yıldır süren bu büyük kavganın son bulması için siyasetin aktif bir şekilde çözümleri ortaya koyması gerekiyor'' diye konuştu.

Bu sorunların çözüm yerinin parlamento olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, sözlerini şu sözlerle tamamladı:

Bu konuda üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve barolar parlamentoya destek olmalıdır. Böylece bu mesele ilelebet çözülmelidir. Eşit ve özgür Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığı içerisinde yasal ve anayasal değişiklikler de yaparak sosyal telafi programlarını da uygulayarak Türkiye'deki bu meseleyi çözmek gerekir. Herkes bilmelidir ki biz Kürtler ve Türkler 100 yıldır bu ülkede kardeşçe yaşamaktayız. Aramıza bir taraftan uluslararası terör siyaseti, diğer taraftan derin güçlerin gayretleri ile konulmuş olan bu fitnenin ortadan kaldırılması herkesin eşit ve özgür olması lazım. Bu sorunun altın anahtarı Kürtlerin hakkını, hukukunu koruyacak, geliştirecek çözümler üretmek gerekiyor. Makul çoğunluğun kabul edeceği çözümler ortaya konulmalıdır.'' 

Günün Önemli Haberleri