Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz; Kulüpler Birliği
toplantısında Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na “Sayın
başkanım ahlaksızlıktan, şikeden söz ediyorsunuz. Sizin kulübünüzün
yöneticilerinin o dönem de bize ne tekliflerle geldiğini, neler
önerdiğini biliyor musunuz? Gidin Sadri Şener’e sorun. Biz o dönem
Trabzonspor yönetiminin tekliflerini kabul etseydik temiz futbol mu
olacaktı? Ben o zamanda söyledim şimdi de söylüyorum maç satan
karısını da satar.” Demiş.
Daha doğrusu dediğini söylemiş.
Yine Sayın Odyakmaz’ın söylediğine göre Trabzonspor Başkanı
Sayın Hacıosmanoğlu ise bu sözlere karşı herhangi bir şey demeden
gitmiş.
Basında böyle yer aldı.
Eee şimdi bu laflar doğru ise askıda mı kalacak?
Konuşan konuştu, arkasını dönen de gitti mi olacak?
Duyan, okuyan da sadece duyup, okudu mu olacak?
Böyle bir şey var mı?
Madem burası bir hukuk devleti, madem şikeden dolayı onlarca
kişi neredeyse bir sene hapis yattı, madem milyonlarca taraftarın
gönül verdiği takımlar yargılandı.
O zaman bu imalı laflar da yenilmemeli ve atlanmamalıdır.
Kimse yetkili, kimse etkili; gereğini yapmalı ve Sayın
Odyakmaz’ın söylediklerine dayanarak şikeye teşebbüs anlamında
incelenmek üzere değerlendirmelidir.
Madem Fenerbahçe yargılandı, madem Beşiktaş şikeye teşebbüs
etmekten yargılandı. O zaman bu sözlerin doğruluğu da incelenmeli
ve gerçeğin açığa çıkarılması için gerekiyorsa Trabzonspor da
yargılanmalıdır.
Yargılanmalıdır ki koskoca bir camia bu sözlerden
aklansın, yargılanmalıdır ki kimsenin aklında, içinde en ufak bir
kuşku kalmasın.
Ve tabii ki şikeye teşebbüs suç olduğuna göre, şikeye
teşebbüsten iki güzide takımın başı yandığına göre; eğer ima
edilenin doğru olduğu ispatlanırsa Trabzonspor’un da başı
yanmalıdır.
Adalet bunu gerektirir.
Hak, hukuk bunu gerektirir.
Velhasıl bu imalı sözlerin içine saklanmış iddia temizlenmediği
sürece; şampiyonluk kupası Trabzon’a falan gidemez.
Gitmemelidir de…