Oku..!
Seni yaratan Rabbinin adıyla oku..!
İlk ayet ile beraber, mevcut ve gelecekte devam edecek olan
cahiliyeye savaş açıldı.
Oku! emri aslında cehaletin panzehri.
Oku ki cahil kalmayasın, öğrenesin.
“Oku!” emri ile başlayan ve devamında ahkâm-hüküm ayetlerinin,
kuralların, iman-ı kamil olmanın cümleleri ile bezenmiş bir kitap
indirildi bize.
Yani Allah'ın Kelamı ile muhatap alındık.
Kulun, okudukça vücut bulduğu, kul olduğu, yaratan
Rabbiyle konuştuğu kitap.
Bir ömrün, kulluğun, insanlığın bütününü kapsayan ve ihata edip,
mihmandarlık yapan rehber-i kitabımız.
Selef yılları ile başlayan ve günümüze kadar çalışmaları devam
eden ve edecek olan öğrenme, daha iyi öğrenme, öğretme daha iyi
öğretme ihtiyacı…
Tefsirler.. tefsirler..
Müfessirler Kur'an'ın indirildiği ümmetin Peygamberi Hz.
Muhammed (as)'i ezberleyerek, ashabını didik didik ederek tefsir
ilmini, gecesini gündüzünü unutarak her bir kelimede bir daha, bir
daha yeniden öğrendikleri Kur'an.
On ciltlerce Tefsiri yapılmış, yüzlerce müfessir üzerinde
ömürlerini tüketmiş, zamanımızın dilinin karşılığı, birebir kelime
mealinin bile yeterli olamadığı kutsal kitap.
Şimdi gelelim günümüzde Kur'an-ı Kerim Müslüman'a
yetmezmişçesine tavır takınan bazı bilmişlerin söylediklerine…
Yorumların dehşetini yansıtan bir yorumla anlayalım olayın
vehametini!
Neymiş efendim, "Kur'an'ın kardeşi"ymiş!
Kimmiş bu kardeş yahu?
Mesnevi…!!
Kur'an “Oku!” ile başlarken, Mesnevi “Dinle!” diye
başlıyormuş.
Hangi akıl ile Allah Kelamına kul kelamını denk tutarak
bu cümleyi kurabiliyorsunuz?!
Bunları duyunca ''yahu biz Müslümanlar ne durumdayız, muhtemelen
bunları bizim içimize salanlar kıs kıs gülüyorlardır'' dedim.
Kur'an'dan ve Hadis'ten yola çıkarsan Allah'ı bulmuş
olursun!
Mesnevi'den yola çıkarsan kimi bulacaksın?
Mesnevi'den İslam öğrenilmez, kul olunmaz, sadece
vicdanını rahatlatıyorsun sen!
Kur'an'ın kardeşi cümlesini söylemeye nasıl utanmazsın!
Müslümanlık öyle, üç tane veciz cümleyi yan yana getirip, hu hu
diyerek etrafında tütsülerle döndüğün, basitçe senin dar anlayış
kalıplarının içerisine sıkıştırdığın bir şey değildir.
“Dinle” imiş.
Hadi dinle bakayım, mevcut cehalet dinleyerek yok ediliyor
mu?
Hadi dinle bakayım, kulluğuna, kurallar ve imanına yol oluyor
mu?
Hadi dinle bakayım, Kur'an okunurken senide beni de yaratan Rab
ile konuşma makamı gerçekleştiriliyorken, seni kim dinliyor
“Dinle'dikçe”
Hadi dinle bakayım, sana Mesnevi mihmandarlık yapabiliyor
mu?
Hadi dinle bakayım, Mesnevi sana kulluk yaptırabiliyor mu?
Hadi dinle bakayım, vicdanın mı rahatlıyor sadece, yoksa yaratan
Rabbinin emirleri yerine geliyor mu?
Kur'an'a ortak koşmaya sebep olabilecek her hükmü, algıyı,
düşünce şeklini bertaraf etmez isek imanımızın da kemale ermesi
mümkün olmayacaktır.
Kur'an'ın özelliği olan her şey Mesnevi'nin de
özelliğiymiş gibi ifade ediliyor.
Mesnevi'den İslam öğrenilmez ve kulluk
yapılmaz.
Hele hele Allah'ın kutsal kitabı ile kardeş yerine asla
konulmaz.
Ilımlı İslam modelini zaten FETÖ ile denemediler mi?
Yeterli görülmeyince Mesnevi'den İslam modeli ile doğru
İslam'ı sözde ılımlaştırmaya çalışmayın!
Birileri çıkıyor Mesnevi'den hareketle örtünmeye bile gerek yok
diyor, az örtünsen de olur diyor, tasavvuf dinin özüdür diyor,
mesnevi hikmetin dilidir diyor, senin de nefsine hoş geliyor zaten
bunlar ve al sana kıs kıs gülünen ılımlı İslam.
Tesettürlüler çok rahat makyajla, daracık elbiselerle, diğeri
zaten tesettüre bile gerek duymaksızın tütsülerle, birbirlerinin
ellerini öpmeyle din yaşadıklarını zannediyorlar.
Mesnevi'yi bildiğin kadar Kur'an okusan, yolundan gittiğin
Mesnevi kadar Kur'an'ın yolunda olsan, Mesnevi'den ezberlediğin ve
tweet attığın cümleler kadar Kur'an'dan ayetler bilsen, bu din
senin sayende hâkim olacaktır.
Mesnevi'den sadece vicdan rahatlatırsın!
Oku! Ki öğrenesin cahil kalmayasın…