Koşaner'in istifasının şifresi çözüldü
Abone olKamuoyundaki genel kanı, hükümetin bu personeli emekliye sevk edeceği ve askerlerin de buna karşı çıktığı yönünde.
Kamuoyundaki genel kanı, hükümetin bu personeli emekliye
sevk edeceği ve askerlerin de buna karşı çıktığı yönünde. Işık
Koşaner ile üç kuvvet komutanının da işte bu nedenle görevi
bıraktıkları... Oysa ‘gerçek’ bu değil. Vatan gazetesi yazarı Murat
Çelik, istifanın perde arkasını araladı.
TSK'ya yakın kaynaklardan edindiği izlenimleri bugün köşesinde yazan Çelik, Koşaner'in komutanların tutuksuz yargılanmaları yönündeki ısrarlı talebine karşılık bulamadığı için görevinden ayrıldığını yazdı.
Tutuklu muvazzaf subaylar terfi de ettirilmeyecek, emekli de. Hükümetin sanık komutanları emekli etme gibi düşüncesi yoksa o zaman asker niye istifa etti? Bu ayrıntıya dikkat çeken Murat Çelik, TSK’nin komuta kademesine hakim görüşü aktarıp istifanın asıl nedenini yazdı:
“Yargı elbette bağımsızdır ama o bağımsız yargının
kararlarına dayanak oluşturan yasaları, yürütmenin belirleyici
olduğu yasama şekillendirir. Dolayısıyla, eğer hükümet isterse,
Meclis’ten, tutuklu komutanların tutuksuz yargılanmasına olanak
tanıyacak yasal düzenlemeleri hayata geçirebilir. Anayasa
değişikliği de bu durumun son ve somut örneğidir.”
Işık Koşaner’i istifaya götüren sürecin özeti işte buydu.
Genelkurmay’ın (gerçekleşmeyen) isteği; komutanların tutuksuz
yargılanması, böylece terfi edebilmeleri ve uygun görülen görevlere
atanabilmeleriydi. Bu ‘gerçek’ aslında, Koşaner’in TSK personeline
veda mesajının satır aralarında da gizli.
Emekli Orgeneral Işık Koşaner'in veda mesajındaki şu bölümlerini
aktaran Çelik, satır aralarını okudu:
“Tutuklamaların evrensel hukuk kaidelerine, hakka, adalete ve
vicdani değerlere uygun olarak yapıldığını kabul etmek, birçok
hukukçunun da ifade ettiği gibi, mümkün değildir. Bu durum, birçok
defa yetkili makamlara iletilmesine, anlatılmasına ve takip
edilmesine rağmen soruna yasal çerçevede bir çözüm bulunması mümkün
olmamıştır. Haklarında henüz hiçbir kesin yargı kararı olmamasına
rağmen tutuklu bulunan 14 general-amiral ile 58 albay,
hürriyetlerinin tehdit edilmesinin yanı sıra mevcut yasalarımız
gereğince bu yıl yapılacak Yüksek Askeri Şura‘da değerlendirmeye
girme hakkını kaybetmiş ve peşinen cezalandırılmıştır.”