Koronavirüse yakalananlar anlattı! Pandemi cinsel yaşamı etkiledi 'Yatağı ayırdık'
Abone olKoronavirüs cinsel yaşamı olumsuz etkilerken bazı çiftler yatağı ayırdıklarını belirtti. Uzmanlar, bu konu üzerinde konuştu, hastalığı geçirenler ise cinsel isteklerinde azalma yaşadıklarını söyledi.
Sosyal hayatta yaşanan olumsuzluklar, ekonomik ve psikolojik
sorunlar, hastalığa yakalanma korkusu, çiftler arasındaki
tartışmalar ve partnerini beğenmeme birçok etken bu süreçte cinsel
hayatı olumsuz etkiledi. Milliyet'in haberine göre, Cinsel Sağlık
Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Psikoterapist Dr. Cem Keçe,
pandeminin seks durgunluğuna neden olduğunu belirtirken, Üsküdar
Üniversitesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Dilek Sarıkaya da,
pandemi sürecinde pek çok insanın daha yüksek düzeyde stres ve
endişe yaşadığını bunun da cinsel isteği azalttığına vurgu yaptı.
Çiftler, ilişkilerinin ve cinsel hayatlarının pandemiden nasıl
etkilendiğini anlattı.
"Suratı bana çirkin görünmeye başladı ve cinsel istek
kalmadı"
İzmir’de yaşayan C.Ç. bu süreçte 2 yıllık birlikteliğinin sona
erdiğini belirterek, “İkimiz de ayrı evlerde yaşıyorduk. Sosyal bir
çifttik ve vaktimizin büyük bir çoğunluğunu dışarıda
arkadaşlarımızla eğlence mekanlarında geçiriyorduk ve mutluyduk.
Ancak pandemi de yasakların başlamasıyla birlikte hemen hemen her
hafta sonunu aynı evde birlikte geçirdik. Bu süreçte şunu fark
ettik ki, aslında biz hiç anlaşamıyoruz. Ortak beğenilerimiz yok
denecek kadar azmış. Bir de beğendiğim kadının suratı bana çirkin
görünmeye başladı ve cinsel istek kalmadı. Uzun süre aynı evin
içinde birlikte olmak ikimizi de sıktı. Bu süreç aslında
birbirimizi daha iyi tanımamıza yardımcı oldu ve ayrılma kararı
aldık” dedi.
"Doktorlar, kullandığım ilaçlardan kaynaklandığını
söylüyor"
K.A. da aylardır eşiyle cinsel birliktelik yaşamadığını belirterek
şunları anlattı: “Kovid 19’a yakalandım ve bu süreci çok ağır
geçirdim. Kovid sonrası erekte olamıyorum. Bu uzun süredir böyle.
Doktorlar, kullandığım ilaçlardan kaynaklandığını ve geçici
olduğunu söylüyor. Ben de strese bağlıyorum. Hastalık süreci çok
ağır geçti, 2 ay hastanede kaldım ve psikolojik olarak çok
yıprandım.”
"Yatakları ayırma kararı aldım"
Eşiyle yataklarını ayıran D.K. da, şöyle konuştu; “Pandemide evde
olduğu süreçte sürekli tartışmaya başladık. Bu durum çekilmez bir
hal aldı. Nedense hep o haklı. Bir de tartışırken sürekli beni
aşağılayarak konuşuyor ve bazı nedenlerden dolayı şimdilik buna
tahammül etmek durumundayım. Tartışma bittikten bir süre sonra da
bir şey olmamış gibi gelip benimle birlikte olmak istiyor. O kadar
laf ve aşağılanmanın üzerine ben de yatakları ayırma kararı aldım.
Uzun süredir böyleyiz.”
İstanbul’da kız arkadaşıyla 3,5 yıldır birlikte yaşayan R.D.
geçtiğimiz ay ilişiklerini bitirdiğini ve evlerini ayırdığını
söylüyor. R.D., “Birlikteliğimiz boyunca büyük bir kavgamız hiç
olmadı. Pandemiyle birlikte ikimiz de sıkılmaya başladık. Bu
sıkkınlık ilişkimize de yansıdı. Zamanla birbirimizden soğuduk.
Aynı evin içinde yaşamaktan başka ortak bir paylaşımımız kalmadı.
Bir süre bu birliktelik ev arkadaşlığına dönüştü ve evlerimizi
ayırmaya karar verdik” diye konuştu.
"Stres cinsel isteği azaltıyor"
Üsküdar Üniversitesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Dilek
Sarıkayada, pandemi sürecinden cinsel yaşamda yaşanan değişime dair
şu değerlendirmelerde bulundu:
“Pandemi süreci cinsel yaşamı biyolojik ve hormonal açıdan etkiledi. Bu süreçte pek çok insan daha yüksek düzeyde stres ve endişe yaşıyor. Bu da beynimize tehlikede olduğumuz mesajını gönderiyor. Tehlikede olduğumuzda, evrimsel bir bakış açısıyla seks yapmak nadiren iyi bir fikirdir. Stres kaynaklı kortizol seviyelerinin artması, cinsel isteğin azalmasını kaçınılmaz hale getiriyor. Ayrıca evden çalışma, tüm zamanı bir arada geçirme, çocukların gün boyu evde olması, mesai sürelerinin artması, kişisel alan ve mahremiyet ile ilgili sorunlar da yaratabiliyor. Bu durum kişisel bakımın azalması ve uyaran eksikliğine bağlı cinsel isteğin azalmasına yol açabiliyor. Birlikte yaşamayan partnerlerin karantina ve sosyal mesafe nedeni ile bir araya gelememesi, düzenli partneri olmayan bireylerin ise bulaş endişesi ve güvensizlik nedeni ile cinsel aktiviteden kaçınması da cinsel yaşamı etkileyen faktörler arasında sayılabilir. Bu noktada cinsel çeşitliliğin arttırılması, cinsel içerikli konuşmalar, mesajlaşmalar ve flörtleşmeler, cinsel fantezilerin aşılması, yeni pozisyonlar denenmesi, erotik içerikli video film seyredilmesi, cinsel oyuncakların kullanılması, cinsel istek ve uyarılmanın ve cinsellikten alınan doyumun arttırılmasına yardımcı olacaktır. Bu yöntemlere rağmen sorunun halen devam etmesi halinde ise cinsellik ve cinsel terapiler alanında uzmanlaşmış bir ruh sağlığı profesyoneline başvurmalarını önerebiliriz.”
"Cinsel özgüven kaybı yaşanıyor"
Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) Genel Başkanı Psikoterapist
Dr. Cem Keçe Pandemide aynı evi paylaştıkları için sürekli birlikte
zaman geçirmek zorunda kalan çiftler ve farklı yerlerde yaşadıkları
için bir araya gelemeyen çiftlerin hem duygusal hem de cinsel
ilişkileri olumsuz etkilendiğine dikkat çekerek şunları
aktardı:
“Sosyal yaşamdan izole olmak, hastalığa yakalanma korkusu, maddi sıkıntılar, gelecek kaygısı, can sıkıntısı gibi pek çok olumsuzluk pandemi sürecini büyük bir stres faktörü haline getirdi. Yaşanan stresin yüksek seviyelere çıkmasının cinsel isteksizliğe ve seks durgunluğuna yol açması olağan bir durum. Stres ve geleceğe dair kaygılar adrenalin ve kortizol hormonlarının daha çok salgılanmasına neden olur. Vücutta adrenalin ve kortizol yükseldiğinde libido düşer, cinsel istek azalır. Çünkü seks sadece fiziksel bir etkinlik değil, aksine bedenin ve ruhun bütünleştiği duygusal bir deneyimdir. Bireysel olarak kişinin kendi psikolojik durumunun yanı sıra çift ilişkisiyle de bağlantılıdır. Bazı kişiler sekse olan ilgisini tamamen kaybederken, bazıları cinselliği bağlantıda kalmak ve kaygıyı azaltmak için başa çıkma mekanizması olarak kullanılabilir. Çiftler arasındaki farklılıklar bu dönemde daha belirgin hale gelebilir ve cinsel istek uyuşmazlığı riskini artırabilir. Her zaman evde olmanın sonucunda öz bakıma özen göstermemek, hareketsiz yaşam ve kötü beslenme alışkanlıkları yüzünden kilo artışı gibi faktörler de eklenince kişinin beden imgesi de bozulabilir. Tüm bu faktörler cinsel özgüven kaybına ve libido düşmesine yol açar.”