Koronavirüs aşısı yaptıran Prof. Necmettin Ünal gönüllü aşı olanları uyardı
Abone olANKARA Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal, aşı çalışmaları için kendisi gibi gönüllü olan vatandaşları uyararak, "Maske, mesafe, hijyen ve toplu aktivitelere katılmama kuralını ihlal etmememiz gerekiyor. Çünkü aşının ne kadar süre etkili olacağıyla ilgili elimizde bir veri yok" dedi.
Ankara Üniversitesi'nde Alman aşısının gönüllü uygulamalarına
katılan 56 gönüllü arasında, öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal
da yer aldı.
Faz 3 çalışmaları kapsamında ilk doz uygulaması 27 Ekim'de yapılan Prof. Dr. Ünal'a, ikinci doz uygulama 17 Kasım’da yapıldı.
Prof. Dr. Ünal, aşının ikinci doz uygulanmasının ardından da bir yan etki hissetmediğini belirterek, "Herhangi bir belirtim yok. Son derece rahatım. Belki tıp dışından birisi, bu işlerin içinde bu kadar olmayan birisi çok daha heyecan duyabilirdi. Ama ben olağan akşam yemek yer gibi gittim aşımı oldum. Sadece her gün bir rapor yollamam gerekiyor. Umut ediyorum ki her şey yolunda gider ve umut ediyorum ki plasebo grubunda değil, aşı grubundayımdır. Aşı grubunda mıyım değil miyim merak ediyorum; ama bunun peşine düşmüş değilim" dedi.
"Korunma kurallarına harfiyen uyuyorum"
Prof. Dr. Ünal, bundan sonra aşı araştırmasını düzenleyen
otoritelerin belli aralıklarla kendilerinden örnekler alacaklarını
ve bu tetkikler sonucunda aşı grubunda olup
olmadıklarını deklare edeceklerini kaydetti. Prof.
Dr. Ünal, "Ben eğer sonuçları görüp de aşı grubunda olduğumu
anlarsam belki de sıkı kurallara uyma alışkanlığımı biraz
azaltabilirim diye düşünüyorum. Onun için hiç merak etmiyorum ve
korunma kurallarına harfiyen uyarak hayatımı devam ettiriyorum. Ne
zaman ki araştırmayı düzenleyenler 'sen aşı grubundasın,
bağışıklığın sağlandı' derse o zaman rahatlayabilirim; ama
yine de bu maske, mesafe, hijyen ve toplu aktivitelere katılmama
kuralını ihlal etmememiz gerekiyor. Çünkü aşının ne kadar süre
etkili olacağıyla ilgili elimizde bir veri yok. En az 6 ay olacağı
konusunda öngörüler var. Hatta 1 sene olacağı şeklinde de öngörüler
var; ama bununla ilgili elimizde kanıt yok, önceden konuşmanın
anlamı yok. Bununla ilgili veriler net çıkıncaya kadar korunma
tedbirlerini maksimum olarak devam ettirmemiz gerekiyor" diye
konuştu.
"Hiçbirinin etkisinin ne kadar süreceğiyle ilgili elimizde kanıt yok"
Türkiye'de temin edilecek aşıyla toplumun tamamının bağışık hale getirilmesi ve salgının önlenme şansının olmayacağını düşündüğünü söyleyen Ünal, şöyle konuştu:
"Çünkü temin edilebilen aşı salgını önlemeye yetecek dozda bir aşı değil. Dolayısıyla, az aşı vurulan ülkelerde bu salgın hızı azaltılarak ve sağlık sisteminin, ekonomik sistemin yükü azaltılarak devam edecek; ama devam edecek.
"Ne zamana kadar? Bu toplumun tamamı bağışık hale gelip virüs yok olancaya kadar"
Bu süreçte aşının etkisinin ne zaman bittiğini bilmediğimiz için daha epeyce konvansiyonel korunma tedbirlerini harfiyen uygulamakta yükümlü olduğumuzu düşünüyorum ve aşı olan herkese bunu öneriyorum. Ne zamana kadar? Bu toplumun tamamı bağışık hale gelip virüs yok olancaya kadar. Bu her aşı için geçerli. Çin aşısı, Rus aşısı, Alman aşısı fark etmez. Hiçbirinin etkisinin ne kadar süreceğiyle ilgili elimizde kanıt yok. Hepsinin öyle ya da böyle bir etki oluşturacağı kesin. Yüzde 50 mi olur 90 mı olur onu araştırma sonuçları gösterecek. Ama sonuçta bütün aşılarda öyle ya da böyle bir bağışıklık oluşacağı bunun oranının farklı olabileceği yan etkiler konusunda da farklı sonuçlar çıkabileceği kanaatindeyim. Ama faz 3 çalışmalarının sonuçları bunların hangisinin uygulanabilir hangisinin uygulanamaz olduğu ortaya çıkacak."