Konkordato ilan eden şirketlerin ne kadar borcu ertelendi?
Abone olŞirketlerin iflastan korunmak için başvurduğu konkordatonun şimdiye kadarki toplam tutarı belli oldu. Son üç aydır hız kazanan konkordato gerekçesiyle sadece bankalar tarafından ertelenen borç miktarı 30 milyar lirayı geçti.
Şirketlere kolayca iflas etmemeleri için tanınan konkortado
hakkı son üç aydır önemli bir hız kazandı. Öyle ki son zamanlarda
hemen her gün 2-3 önemli şirketin konkordato ilan ettiği görülüyor
ve haberlere yansıyor.
Habertürk'ün haberine göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun haziran ayından bu yana konkordato ilan eden şirketlerin bankalardaki borç miktarını yaklaşık 15 milyar lira olarak ölçtüğü öğrenildi. Bu borç konkordato nedeniyle bankaların anlaşma veya yeniden yapılandırmaya gittiği toplam rakamı ifade ediyor. Konkordato ilan eden şirketlerin diğer kişi, kurum ve şirketlere olan borcunun da 15 milyar lirayı bulabileceği hesaplanıyor. Böylece Türkiye ekonomisinde son günlerde en çok konuşulan konu olan konkordato nedeniyle yaklaşık 30 milyar liralık borcun anlaşmaya bağlanarak ertelendiği ortaya çıkıyor.
BİLDİKLERİ MAHKEMEYE GİDİYORLAR
Şirketlere
toplamda 29 ay borç ödemeden yapılandırma imkanı sağlayan ve bu
dönemde de haciz yapılamayan şirketlerin bu durumu lehlerine kötüye
kullanmaları nedeniyle hükümetin önlem alması bekleniyor.
Bankacılar tıpkı bundan önceki iflas erteleme müessesesinde olduğu
gibi bazı mahkemelerin 1 günde konkordato kararı verdiğini bu
mahkemeleri bilen şirketlerin de o mahkemelere konkordato için
başvurduğunu ifade ediyor. Bankalar 15 milyar lirayı bulan
konkordatolu alacakların Ne zaman geri döneceğini bilmediği için
banka bilançoları üzerinde ciddi risk yarattığını ifade
ediyor.
İFLASTAN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞ
Konkordato Türkiye'nin son dönemde en çok duyduğu kelime haline
geldi. Kısaca şirketlerin nakit akışlarını yönetemedikleri için
alacaklılarla anlaşıp borcunu bir ödeme takvimine bağlamak için
kullandığı konkordato şirketlerin iflastan önce başvurduğu hukuki
bir yol. Bu yolda aslında ipler tamamen alacaklıların eline
geçiyor. Tabi ki eğer şirketler mevcut hallerinde ve gelecekte
borçlarını ödeyebilme kabiliyetine sahip olsalar buna gerek
duymazlardı.
Öncelikle konkordatonun ilan edilmesi için tabii ki şirketin
borçlu olması ve bu borcunu kısa sürede ödeme kabiliyetini
kaybetmesi gerekiyor. Borç ister bankalara ister ticari olarak
ilişkide bulunulan kesimlere olabilir. Türkiye'de ticari borçların
ne kadar olduğuna dair rivayetler var ancak şirketlerin
konkordatoya konu olabilecek banka borçları çok net olarak ortaya
çıkmış durumda. Şirket borçlarının artmasına neden olan durumun son
dönemde tırmanan kurlar nedeniyle yabancı para borçları olduğunu da
akıldan çıkarmayalım. Bu tutarı Merkez Bankası'nın son istikrar
raporunda görebiliyoruz.
TOPLAM BANKA BORCU NE KADAR?
Merkez'in raporuna göre reel sektörün döviz cinsi açık pozisyonunda
(yani döviz alacakları ile döviz borçları arasındaki fark) uzun
süredir gözlenen artış eğilimi 2017 yılında bir miktar yavaşlasa da
221 milyar ABD dolara çıkmış durumda. Toplamda 335 milyar dolara
ulaşan firma döviz borçlarının kompozisyonuna bakıldığında, ithalat
borçlarının 42 milyar dolar olduğu, geriye kalan 293 milyar doların
kredi borcu olduğu görülüyor. Yüksek miktardaki döviz borcu, döviz
gelir ve varlığı yeterli seviyede olmayan veya vade uyumsuzluğu
taşıyan firmaların kur şoklarına karşı kırılganlığını artırıyor ve
belirsizliğin arttığı dönemlerde firmaları, borcun geri
ödemesindeki kur riskini azaltmak için yüksek montanlı döviz
alımlarına yöneltiyor. Bankaların tahsilde zorlandığı yani batık
kredi tutarı 69 milyar lira düzeyinde. Ancak bir de 'yakın
İzleme'de denilen krediler var. Bunlar için ne batık ne değil
diyebiliriz. Ancak geri ödemede zorluklar olacağı sanılan krediler
olduğu da açık. İşte belki de son dönemde konkordato ilan edenlerin
büyük bölümünün borcu bu durumda. Bu tutar ise biraz yüksek, tam
152 milyar lira.