Kolesterol üzüm çekirdeğiyle düşer mi?
Abone olBazı kolestrol hastaları ilaçları bir yana bırakıp bitkisel kaynaklardan çözüm umuyor. Peki bu ne kadar doğru?
Kolesterol ilaçlarının hastalara yararlı mı yoksa
zararlı mı olduğu konusu uzun süreden beri bitmeyen bir tartışma
konusu.
Bu tartışmadan olumsuz etkilenen bazı yüksek kolesterol hastaları, ilaçlardan uzaklaşıp bitkisel yollara başvuruyorlar.
Muzdan üzüm çekirdeğine kadar farklı bitkilerle
kolesterollerini düşürmeye çalışıyorlar. Oysa uzmanın önermesine
rağmen ilaçlarını bırakarak yalnızca bitkisel yolla kolesterolü
düşürmeye çalışmak çeşitli sağlık risklerine davetiye çıkarmak
anlamına gelebiliyor.
Acıbadem Kadıköy Hastanesi'nden Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sinan
Dağdelen, kolesterolün düşürmesindeki birincil yaklaşımın önce
dengeli, düzenli beslenme ve spor formülüyle aşılmaya
çalışılmasının önemine değinerek, “Eğer bu önlemlere rağmen
kolesterol değerleri düşmüyorsa ilaca başlanabilir. En son bilimsel
çalışmaların ışığında kolesterol ilaçlarının doğru hastada
kullanıldığında kalp krizini önlemede büyük rol oynadıklarını
biliyoruz” diyor.
İlaç almadan bitkisel yollarla kolesterolünü düşürmeye çalışanları
ise çeşitli sağlık tehlikeleri bekliyor.
Kolesterolü düşürmesi amacıyla ister üzüm çekirdeği ya da başka
bitkilerin tüketilmesinin zararlı olabileceğine değinen Prof. Dr.
Sinan Dağdelen, şunları söylüyor:
• Üzümü ya da başka bitkisel ürünleri normal bir gıda alır gibi
tükettiğinizde, sık sık ve fazla miktarda yemediğinizde bir zararı
olmayabilir. Ancak üzüm çekirdeğini ya da başka bir
bitkisel ürünü her gün tedavi edici maksatla düzenli olarak
kullanıyorsanız o artık bir ilaçtır. Hepsinin yan etkileri
vardır. Üzüm çekirdeğinde veya kabuğunda bulunan
proantosiyanidin ve reservatrol denilen maddelerin özellikle
hayvanlar üzerinde yapılmış çalışmalarında, kötü kolesterolün
oksidasyonunu azaltıcı ve safrada yağ miktarını artırmak gibi
etkileri gösterilmiştir. Üstelik kanıtlanmış klinik yararları kesin
değildir. Bu konuda yeterli ve geniş kapsamlı araştırma
bulunmamaktadır.
• Her gün aşırı muz yerseniz kalbinizi
durdurabilirsiniz. İlaçların da bir kısmı bitkisel
kaynaklıdır, bir şeyi her gün ve tedavi edici maksat ile
alıyorsanız o artık bir ilaç olur. Normal bir insan haftada 2-3 muz
tüketebilir, ancak bunun üzerinde aşırı muz tüketimi kanda bazı
mineralleri toksik (toksik) seviyelere çıkartabilir.
• Her gün sarımsak yerseniz tansiyon düşmesinden mağdur
olursunuz. Bir meyve veya sebzeyi gündelik hayatta normal
olarak tüketebilirsiniz, ancak sırf iyi gelecek diye abartılı
tüketmek yanlıştır. Her gün doğal besin olarak arzu ediliyor ise
1-2 diş sarımsak tüketilebilir. Ancak bunu tedavi edici maksatla
düzenli ve aşırı miktarlarda almak, yokuş aşağı giden direksiyonsuz
bir araca benzer. Unutulmamalıdır ki her besinin faydaları vardır,
ama yanlış kullanımlarının önemli yan etkileri vardır.
• Bilim adamı olmayan, tedavi yetkisi bulunmayanlar
kişilerin , hekimlerin işleriyle ilgili yaklaşımlarda bulunmamaları
lazımdır. “Efendim bitkiseldir ve bu nedenle yan etkisi
hiç yoktur” yaklaşımı yanlıştır ve hiçbir bilim adamı bu ifadeyi
zaten kulanmaz.
• Biz kullandığımız ilaçların yan etkilerini biliyoruz
hastaya verirken de bunları göz önünde bulunduruyoruz.
Kolesterol Yüksek Kalırsa, Cinsel Organ Damarları Bile
Tıkanıyor
Kolesterol yüksekliği belli derecelerin
üzerine çıkınca belli yaşlarda, belli şartlarda kişilerin hayatını
tehdit ediyor, belki başını ağrıtmıyor, görmesinde bozukluk ya da
midesinde bulantı yapmıyor ama kolesterol yüksekliği aylar, yıllar
içinde damarlara hasar veriyor. Damar hücrelerinin fonksiyonlarını
bozuyor, tehdit ediyor. Beyin, göz damarları, cinsel organ, böbrek,
kalp damarlarında tıkanmaya yol açıyor.
Vücudun en iyi ilacının kan olduğunu, organlara sağlıklı bir
şekilde kan gittiği zaman kanın adeta ilaç etkisi yaptığını
vurgulayan Prof. Dr. Sinan Dağdelen şu bilgileri verdi:
“Kalp, beyin damarlarına kan gitmezse felç olur, göze gitmezse
körlük olur. Tüm bu sonuçlar milyonlarca kişinin üzerinde yapılan
araştırmaların sonucunda ortaya çıkmış ve dünya bilimsel
otoritelerinin ortak görüşüdür.”
Diyet ve Sporla Düşmeyen Kolesterolü İlaç
Düşürüyor
Kolesterol sorununun çözülebilmesi için
hastalara kilo verdirip spor yaptırmak gerekiyor. Eğer bunlar
yeterli gelmiyorsa ilaç tedavisine başladıklarını anlatan Prof. Dr.
Sinan Dağdelen, “Eğer verilen ilacın dozu yeterli gelmiyorsa ikinci
bir ilaca başlamak gerekebilir. Değişmez bir gerçek vardır, hangi
yöntemi denerseniz deneyin kolesterolü normal sınırlara çekmek
gerekiyor. Bazı hastalarda kolesterol seviyeleri o kadar yüksektir
ki, ne diyetle ne de sporla düşmez. Bu durumda hastaya doğrudan
ilaç tedavisi verirsiniz” diyor.