Kızını sele kaptıran anneye 6 yıl hapis istendi
Abone olKurban Bayramı'nda ikiz çocuklarından birini sele kurban veren anne İnaltay'a açılan kamu davasında 6 yıl hapis istendi. Anne "İdam etsinler" dedi
Kurban Bayramı'nda iki kızını sele kaptırıp birini
kurtaran birini ise kaybeden anne açılan kamu davası ile şoke oldu.
Anne, 'Ben en büyük acıyı yaşadım. İdam etsinler"
dedi.
Kocaeli'nde hatıra fotoğrafı çektirmek için çıktıkları tahta
köprünün çökmesi sonucu, ikiz çocuklarından birini sele kaptıran
anne Berat İnaltay'a "Taksirle ölüme neden olmak"
suçundan dava açıldı. "Ben zaten acıların en büyüğünü
yaşamışım. İdam etseler umurumda değil" diye ağlayan
annenin 6 yıl hapsi istendi.
Özel bir dil kursunun sahibi olan İbrahim Çağdaş İnaltay, geçen
Kurban Bayramı'nda, eşi Berat İnaltay, 5 yaşındaki ikiz kızları
Miray ve Omay ile birlikte Karamürsel'deki bir alabalık tesisine
gitti. Kahvaltının ardından aile tesisleri gezmeye koyuldu.
Bir ara hatıra fotoğrafı çektirmek isteyen anne ve kızlar, akarsu
üzerindeki tahta köprüye çıktı. Babanın fotoğrafı çekeceği sırada,
yağmurun etkisiyle iyice yumuşayan toprak, köprü ayağını daha fazla
taşıyamadı. Köprü yan yatınca ikizler suya düştü. Derhal suya
atlayan baba İnaltay Miray'ı kurtarırken, Omay akarsuda kayboldu.
Omay'ın cesedi tesislerin iki kilometre uzağında ağaç dallarına
takılmış halde bulundu.
TAKDİR MAHKEMENİN
Olayla ilgili soruşturmasını tamamlayan Karamürsel Cumhuriyet Savcılığı, iddianamesini mahkemeye gönderdi. Savcı Avni Rıfat Baysal, anne Berat İnaltay ve tesis sahibi Mustafa Baş hakkında "Taksirle ölüme neden olmak" suçlamasıyla 6 yıl hapis istedi. Savcı Baysal, ölen kişinin Berat İnaltay'ın çocuğu olması nedeniyle ve annenin ceza verilmeyecek derecede mağduriyetinin oluşması yüzünden, anneye ceza verilip verilemeyeceğinin takdirini mahkemeye bıraktı.
İddianamede, "Anne Berat İnaltay'ın, hava şartları
müsait olmamasına rağmen, Omay ile köprüye çıkmasının tehlikeli
olabileceğini öngöremediği ve olaya mani olamadığı"
vurgusu yapıldı. İddianamede ayrıca, köprünün etrafında herhangi
bir uyarıcı işaretin bulunmadığı ve tesis sahibinin köprünün
bakımını yaptırmadığı gibi, üzerine çıkanları da uyarmadığı için
kusurlu olduğu kaydedildi.
'MELEĞİMİ KAYBETTİM'
İddianameyle ilgili Sabah gazetesine konuşan anne Berat İnaltay, "Kızımın ölümünden daha büyük bir acı olamaz. Bu açılan dava, kızımın ölümü yanında bir hiç kalır. Biz Omay'ımızı, meleğimizi kaybettik. Böyle bir davanın bizim için bir anlamı yok. Artık idam etseler umurumda değil" diye konuştu. Anne İnaltay, "Ciğerimin bir parçası koptu sanki. Evimizin her köşesinde, gittiğimiz her yerde kızımız var. İkizi Miray kardeşini arıyor. Sürekli resimler yaparak, 'Anne Omay'ın resmini yaptım. Onu duvara asalım da unutmayalım' diyor. Bu acıyı kaldıramıyorum" diye gözyaşı döktü.
EMSAL DAVA İSTANBUL'DAN
İstanbul Gültepe'de, evde yalnız bıraktığı iki küçük çocuğu yanarak ölen anne olayda sorumlu tutulmuş ve hakkında 25 yıl hapis istemiyle dava açılmıştı. Mahkeme heyeti, iki çocuğunu kaybeden anne Nimet Aksoy'a "Zaten en büyük cezayı çekti" diyerek ceza vermemişti.
'ACIYI TAZELER'
Ceza Avukatı Barış Çabuk: TCK'nın 22/6 maddesinde, taksirle hareket sonucu ortaya çıkan ölüm olaylarında bir cezasızlık hali öngörülmüştür. Özellikle kırsal bölgelerde, kadınların gündelik uğraşları ve hayat zorlukları itibariyle, sayısı çok olan çocuklarına gerekli dikkat ve itinayı gösterememeleri nedeniyle, çocuklarının yaralandıkları ya da öldükleri görülmektedir. Taksirle ölümüne neden olmaktan açılan davada verilen ceza, anne ve babanın çektiği acıyı şiddetlendirir.
'ANNEYE İNSAFSIZLIK'
Emekli Savcı Çetin Kezer: Anne köprünün yıkılacağını tahmin edemezdi. Her ne kadar annenin taksirle ölüme neden olmak suçundan cezalandırılması istenmişse de takdir mahkemeye bırakılmıştır. Yaşanan olay sonucunda anne zaten çocuğunun ölümü nedeniyle manevi olarak yıkılmış ve acıların en büyüğüne maruz kalmıştır. Verilecek ceza, evladını kaybeden annenin uğradığı acıyı şiddetlendirmekle kalmayıp, ailenin tümüyle ağır derecede mağduriyete uğramasına neden olacaktır.