Kış aylarında artış yaşanan solunum yolu hastalıklarına dikkat
Abone olSolunum yolu hastalıkları şikayetiyle hastanelere başvuruların arttığına değinen uzmanlar, hastalıklardan korunmak için aşı, doğal ve dengeli beslenme, sıvı tüketimine dikkat edilmesi, kaliteli bir uyku düzeni oluşturulması ve spor yapılmasının önemine dikkat çekti.
Solunum yolu hastalıkları şikayetiyle Konya'da hastanelere
başvurularda artış yaşanıyor. Konya Şehir Hastanesi Enfeksiyon
Kontrol Komitesi Başkanı Uzman Doktor Arzu Tarakçı, kış aylarında
kapalı ve kalabalık ortamlarda bulunma sıklığının artmasıyla
enfeksiyon hastalıklarının daha fazla görüldüğünü ve vaka
sayılarında artış olduğunu söyledi. Uzman Doktor Arzu Tarakçı,
"Bunu biz kendi hastanemizde, polikliniğimize başvuran ve acil
servise başvuran hastaların artışından da gözlemleyebilmekteyiz.
Niçin bu enfeksiyonlar kış aylarında daha fazla görülmekte dersek,
çünkü kış aylarında kapalı ortamlarda ve kalabalık ortamlarda
bulunma sıklığımız artıyor. Özellikle de virüsler soğuk hava
ortamını çok sevmekte, çoğalmak için ideal bir ortam. Damlacık
yoluyla ve sekresyonlar, parçacıkların etrafa saçılmasıyla
bulaşabilen bir enfeksiyon olduğu için kolaylıkla yayılım imkanı
bulabilmekte. Bu bizim için bir sürpriz değil, beklenen bir durum
aslında” dedi.
“Enfeksiyon
hastalıklarında en iyi korunma yöntemi aşıdır”
Enfeksiyon hastalıklarında aşının önemine dikkat çeken Uzman Doktor
Arzu Tarakçı, “Soğuk algınlığı dediğimiz zaman, daha ziyade burun
akıntısı, burun tıkanıklığı, geniz akıntısı, burunda dolgunluk
hissi, hafif bir ateş bazen olabilir ama genellikle ateşsiz
seyreden hafif bir kırgınlık şeklinde bir enfeksiyondan söz
ediyoruz aslında. Tabii ki bu enfeksiyonların tedavisinde
antibiyotiğin yeri yok. Çünkü etken viral enfeksiyonlu olduğu için
semptomatik tedavi dediğimiz yaklaşımı uyguluyoruz. Ağrı kesiciler,
ateş düşürücü, burun tıkanıklığını giderici spreyler, damlalar,
mukus arttırıcı bir takım ilaçlar gibi verebiliyoruz. Bu kişiler
genellikle ayakta geçirebiliyorlar bu ılımlı enfeksiyon, bazen
yatak istirahati gerekebiliyor. Halk arasında grip olarak bilinen
tablo ise biraz daha farklı, daha gürültülü bir tablo. İnfluenzanın
etken olduğu enfeksiyondan söz ediyoruz. Aslında çok ciddi bir
ateş, ciddi baş ağrısı, öksürük, boğaz ağrısı, şiddetli kas, eklem
ağrıları olan hastada ciddi halsizlik nedeniyle zorunlu yatak
istirahatinin gerektiği, iştahsızlığın olduğu bir tablo. Özellikle
riskli gruplarda hastaneye yatışı gerektirebilecek kadar hızlı
seyir gösterir. Zatürreye doğru ilerler ve bu hastalar hastaneye,
hatta yoğun bakıma yatması gereken vatandaşlarımız olabilir. Bu
anlamda riskli gruptaki hastalar için enfeksiyonun belirtileri
başladığı anda hiç vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna
başvurmalarını öneriyoruz. Nedir bu riskli grup, 65 yaşın üstündeki
yaşlı hasta grubu, çocuk yaş grubundaki hastalarımız ve
gebelerimiz, diğer yanda kronik hastalığı olan bağışıklık sistemi
zayıflamış immün sistemi zayıf kanser hastaları gibi sorumlu grup,
diğer yandan kronik böbrek yetmezliği, kronik karaciğer yetmezliği,
astım, bronşit gibi, KOAH ve hastalarımız bu grubun mutlaka sıkıntı
yaşadığı anda enfeksiyonuyla ilgili sağlık kuruluşuna başvurmasını
öneriyoruz. Diğer yanda yine bu grubu biz aşı ile koruyabiliriz.
İnfluenzanın neyse ki bir aşısı var. Enfeksiyon hastalıklarında en
iyi korunma yöntemi bir aşıdır. Aşının ideal zamanı eylül ile ocak
ayı arasında olsa da vatandaşlarımız paniğe kapılmasın. Ocak ayına
geldik, mart ayına kadar olan süreçte yine aşımızı yaptırabiliriz,
geç kalmış değiliz” şeklinde konuştu.
“Kalabalık ve kapalı
ortamlardan korunalım. Mutlaka öyle bir ortama gireceksek maske
takmaya çalışalım”
Hastalıktan korunmak için doğal ve dengeli beslenme, sıvı tüketimi,
uyku düzeni ve spor yapılmasına dikkat çeken Arzu Tarakçı, “Viral
üst solunum yolu enfeksiyonlarından korunmak için birtakım
tedbirler ise kapalı ortamlarda bulunmamaya çalışalım. Kalabalık ve
kapalı ortamlardan korunalım. Mutlaka öyle bir ortama gireceksek
maske takmaya çalışalım. Bulunduğumuz odamızı hijyenik halde
tutalım, temizleyelim, sık sık havalandıralım. Herhangi bir
hapşırık, öksürük gibi durumda, etrafa sekresyonların saçılmaması
için bir mendil yardımıyla ağzımızı, burnumuzu kapatalım. Sık sık
el hijyenimizi sağlayalım, solunum yolunda enfeksiyona dair
herhangi bir semptomumuz varsa, mümkün mertebe insanlarla temas
etmemeye çalışalım. Temas edecek olursak maske kullanalım dışarıya
çıkarken. Tabii ki bu arada sistemi normal olan insanlar, bu
enfeksiyonları rahatlıkla geçirebilirler. Bunun için destekleyici
bir takım tavsiyelerimiz olabilir. İmmün sistemi destekleyen, doğal
ve dengeli beslenme, mutlaka mevsimin taze meyve sebzelerinden
alalım. Bol sıvı tüketelim, probiyotik alalım. İyi ve kaliteli bir
uyku düzeni oluşturmaya çalışalım, düzenli olarak spor yapalım”
diye konuştu.
Vatandaşlar ise hastalıktan korunmak için spor yaptıklarını,
vitamin aldıklarını belirtti. 73 yaşındaki Ali Doğru, zamanında
futbol oynadığını, çok spor yaptığını belirterek, "Bir kaç kere
doktora gittim. Sadece diz bağlarında kireçleme olmuş onu da spor
ile önledim. 2 oğlum var onlarla halen halı sahada maç yaparım.
Bahçem var orada da yaz aylarında kendim üretip, kendim doğal
olarak tüketiyorum. Onun da karşılığı şuanda dincim çok şükür"
dedi. 83 yaşındaki Abdullah Loras da alkol, sigara kullanmadığını,
halen spor yaptığını ve dinç kaldığını kaydetti.
Kış aylarında C vitamini takviyesi yaptıklarını belirten Mehmet
Göksel de "Kış aylarında çocuğumuzu C vitamini ile besliyoruz.
Soğuk algınlığına karşı ise ilaçlar kullanıyoruz. Soğuk havada
dışarıya çıkınca çocuğumuzun üzerini sıkı giydiriyoruz" diye
konuştu.