Kimdir bu Hüseyin Gün! Meğer casusu Seher Alaçam'ın oğlu Ümit Alaçam ifşa etmiş
Abone olTÜRKİYE İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yönelik casusluk soruşturmasını ve itirafçı olan Hüseyin Gün'ü konuşuyor. Peki kimdir bu Hüseyin Gün? Aynı zamanda İngiltere vatandaşı olduğu ortaya çıkan Hüseyin Gün, Ekrem İmamoğlu ile olan fotoğrafında yer alan Seher Alaçam'ın oğlu tarafından ifşalanmış. Ümit Alaçam annesi havuzda ölü olarak bulunduktan sonra evde Hüseyin Gün'e ait inanılmaz evraklar bulmuş. Hüseyin Gün, manevi annem dediği Seher Alaçam'ın evinde yaşamış ve...
Casus olduğu iddia edilen ve itirafçı olan Hüseyin Gün ifşaları
ortalığı sallamış durumda. Türk vatandaşlığının yanı sıra İngiltere
vatandaşı olduğu belirlenen Hüseyin Gün, M16'dan CIA ve Mossad'a
kadar bir çok istihbarat kurumuna bilgi sızdırmış. Hüseyin Gün'ün
ifşalanması sağlayan, manevi annem dediği Seher Alaçam'ın oğlu Ümit
Alaçam olmuş. Peki ortalığı sarsan Hüseyin Gün kimdir, kimlerle
ilişkileri vardı? Seher Alaçam ve oğlu ile nasıl bir ilişkisi
vardı? Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu Hüseyin Gün
konusunda inanılmaz bilgiler aktardı. İşte o yazıdan bölümler:
İNGİLTERE VE TÜRKİYE
VATANDAŞI
Hüseyin Gün, 1974 yılında Almanya’da doğmuş. İlkokulu ve ortaokulu
Mersin’de okumuş. Ailesi orta 3’te İngiltere’ye eğitime göndermiş.
Liseyi bitirdikten sonra Londra’da genetik mühendisliğine girmiş.
1996’da okulu bitirmesinin ardından Cenevre’de petrol şirketinde
işe başlamış. Bir yıl sonra Merrill Lynch Bankası’nda yoluna devam
etmiş. 2004 yılına kadar çeşitli şirketlerde çalıştıktan sonra,
2004 yılında bir konferansta tanıştığı Seher Alaçam ile ortak
Avicenna Kapital isimli yatırım firmasını kurmuş.
SEHER ALAÇAM KİMDİR? TUHAF İLİŞKİ
(Seher Alaçam) ile iş ortaklığından fazlası var. Hüseyin Gün ona "manevi annem" diyor. Seher Alaçam’ın parasına, hatta hayatına Gün yön veriyordu. Hüseyin Gün’den yaşça oldukça büyük olan Alaçam’ın, Ümit isminde bir de oğlu var. Gün’ün anlattığına göre Seher Alaçam, "haylaz bir hayat süren" oğlundan çok Hüseyin Gün’e güveniyordu. Şirket 2012’ye kadar ayakta kaldı. Buradan sonra kendi ifadesiyle teknoloji yatırımlarına yöneldi: "Bu yatırımlarımın bazılarında Seher Alaçam ve Latif Aral Aliş isimli şahıs vardı. Kendisi aile dostum olur. Bu kişiyle de Sargun Savunma Sanayi isimli bir şirket kurmuştum."
SEHER ALAÇAM HAVUZDA ÖLÜ
BULUNDU
Hüseyin Gün, çoğunlukla İngiltere’de yaşıyordu, Türkiye’ye
geldiğinde ise Seher Alaçam’ın evinde kalıyordu. Alaçam, 2022
yılında evinin havuzunda ölü bulundu. Alaçam’ın ölümünün ardından
bir süre daha o evde yaşadı. Sonra adresini değiştirdi. 2024’te
Şişli’de aldığı eve taşındı.
ÖZ OĞLU ÜMİT ALAÇAM İFŞA
ETTİ
Her şey 2 Mart 2025 günü 112’ye Seher Alaçam’ın öz oğlunun yaptığı
ihbarla başladı. İhbar kayıtlara şöyle girmiş:
-"Hüseyin Gün Türk ve İngiliz vatandaşı. İsrail ve Amerika için çalışıyor. Yabancı istihbaratla çalışıyor. Yeni çıkan asker şahısların projelerini çalar. 2005’ten beri tanıyorum. Annemin evinde yazılı dosyalar bırakmış, orada gördüm, ekiplere teslim edebilirim. Kriptolu telefon kullanıyor. Başka ülkelerin darbeleriyle bağlantılı olduğunu söyler."
Oğul Ümit Alaçam, 6 Mart’ta tanık koltuğuna oturup, Hüseyin Gün’ü anlatmaya başladı. Gün’ün annesiyle ortak olduğunu, bu sayede tanıdığını, şirket evraklarını incelediğinde Hüseyin Gün’ün annesinden para kaçırdığını fark ettiğini söyledi. Asıl mesele…
AJANLIK YAPIYORDU
Ümit Alaçam’ın anlattığına göre:
-Hüseyin Gün, Türkiye’de savunma sanayi içinde işler yapıyordu. Bu
sırada da ajanlık faaliyeti yürütüyordu.
-Devlet yetkililerine satmaya çalıştığı telefon kriptolama programı aslında İngiliz istihbaratının telefon dinleme oyunuydu.
-Lübnan’da Hizbullah’ın çağrı cihazlarını ve telefonları patlatmaktan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan’a kadar farklı ülkelerde karışıklık çıkarmaya kadar bir dizi istihbarat faaliyetinin içindeydi.
-Türkiye’de de yabancı devletlerin elçileriyle, dikkat çekmemek için sevgilisinin kafesinde görüşüyordu. Polise, Gün’ün sevgilisinin adını da verdi.
Ümit Alaçam, bunların bir kısmını Hüseyin Gün’ün kendisinden duyduğunu söylüyor, bir kısmını ise Gün’ün annesinin evinde bıraktığı bilgisayarlar, ajandalar, dosyalar, telefonlar hatta günlükten öğrendiğini söylüyordu. Bunları da polise teslim etti.
-Hatırladığım kadarıyla bu ziyaret 2019'da İBB Başkanı olarak seçildikten sonra tebrik amaçlı yapılmış bir ziyaretti. Fakat her ne kadar ziyareti hatırlasam da fotoğrafta bulunan kadın şahsın ismini hatırlamıyorum, ama sadece bu kadının şık giyimli ve adeta evlat yaklaşımlı bir kadın olduğunu hatırlıyorum. Bu hatırladığım anekdot haricinde belirttiğim üzere Hüseyin Gün isimli şahsı tanımam
HÜSEYİN GÜN 'ÖZ OĞULU'
KARALADI
3 ay önce Hüseyin Gün gözaltına alındı. Polisin karşısına oturdu.
Manevi annesinin öz oğlu Ümit Alaçam’ın uyuşturucudan kumara kötü
alışkanlıkları olduğunu, manevi annesinin Hüseyin Gün’ü gerçek
oğlundan çok sevmesi sebebiyle ona kıskançlıkla husumet
beslediğini, bunları o yüzden yaptığını söyledi.
HÜSEYİN GÜN'ÜN ŞOFÖRÜ
KONUŞUNCA...
Ardından Gün’ün şoförünün ifadesi alındı. Şoför B.Y., Gün’ün
sürekli iktidar aleyhinde konuşan biri olduğunu, yanındayken
kendisi anlamasın diye İngilizce konuştuğunu, haber bültenini
dinlerken "ben dün bu konularla alakalı görüşmüştüm bugün bunlar
oldu" dediğini, "üst düzey devlet yöneticilerinin İngiltere’nin
maaşlı elemanı olduğunu biliyorum, bende belgeleri mevcut"
ifadelerini kullandığını, polis çevirmelerinde tedirgin olduğunu,
birçok yabancı şahısla görüştüğünü anlatmış. Merdan
Yanardağ’ın adı ilk kez şoförün ifadesiyle dosyaya
girmiş. Şoför, 2023 seçimleri öncesinde, bankadan kendisinin
iki kez, biri 10 bin biri 5 bin olmak üzere para çektiğini ve
Merdan Yanardağ’a götürdüğünü söylemiş.
ÜMİT ÖZDAĞ'DAN BİR HALT
OLMAZ
Şoför, Yanardağ dışında bir isim daha vermiş:
-"Seçim zamanlarında bana ‘Ümit Özdağ’ı destekleyelim, maddi yardım sağlayalım, bu hükümetin gitmesi lazım’ demişti. Fakat bir süre sonra ‘Ümit Özdağ’ın bir halt edebileceği yok, paramız boşa gitmesin’ şeklinde konuşmuştu."
Hüseyin Gün, ilk ifadesinde bu iddiaları da reddetti. Kendisini "Türk milliyetçisi" olarak anlatan Gün, para iddiasını reddetti.
FETÖ'CÜ İLE OLAN
İRTİBATI
İşte bunların ardından Hüseyin Gün’e oğul Ümit Alaçam’ın getirdiği
dijitaller sorulmuş. Çoğu sosyal medyadan alınmış IŞİD’den
Redhack’e paylaşımlar, aralarında Akdeniz Yaş Meyve ve Sebze
İhracatçıları Birliği Başkanı ve Sarsılmaz Silah Sanayi Müdürü’nün
de olduğu birçoğu yabancı ismin pasaport görseli, FETÖ hakkında
toplanmış bilgi ve belgeler, çeşitli silah görselleri
sorulmuş. "Gezi olaylarının başlamasında herhangi bir dahliniz
var mıdır" sorusundan "FETÖ ile irtibatınız var mıdır"a kadar daha
çok soru var. Gün, çoğunluğuna, "flash bellek bana
gösterilmediği için bana ait olup olmadığını bilmiyorum" yanıtını
vermiş.
-Günlüğündeki yazan FETÖ yöneticisi Mustafa Özcan ile görüşmesini ise, Özcan’ın "birlikte iş yapma ve Afrika’daki okullara yardım" istediği, kendisinin reddettiği biçiminde açıklamış.
Hüseyin Gün’ün ajandasına aldığı Afganistan, Libya ve Suriye gibi ülkelerle ilgili çeşitli notlar var. 15 Temmuz 2013’te şu yazıyor: "Michelle, Suriye’deki hassasiyeti anladığını söyledi; Halep’in kurtuluşu ve Türkiye sınırında kurulacak yapı ile ilgili olarak sahadaki duruma göre bir öneri sunulabileceğini, ancak mevcutta bir çözüm olmadığını ifade etti."
Bu ve benzer notlar için Hüseyin Gün, çoğunlukla "hatırlamıyorum" yanıtını vermiş. Ve şu ifadeleri eklemiş: "Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 1923 yılından bugüne kadar Lordlar Kamarasını açtıran bir Türk yoktur. Lordlar Kamarasını açtıran tek Türk benim. 10 Şubat 2010 yılında Lordlar Kamarasında Yükselen Türkiye toplantısını organize eden benim. Bu toplantılarda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden yetkililer olurdu."
Birçok yerde el yazısı notlar metne yanlış çevrilmiş. Polis,"Amis kimdir" diye sormuş, Gün şu yanıtı vermiş: "Amis olarak belirtilen AMÖ yani TGRT sahibi Ahmet Mücahit Ören’dir. Kendisinin ricası üzerine sahte Twitter hesabıyla ilgili araştırma yaptırmıştım. Bunla alakalı çalışmayı kendisine göndermiştim. Yazışma içeriklerinin birçoğu yanlış çevrilmiştir."
Cuma günü, Hüseyin Gün ilk ifadesine giren avukatlarının alınmadığı, 262 sayfalık bir ifade daha verdi. Bu ifadeyle etkin pişmanlıktan yararlandığını, itirafçı olduğunu okuduk. 2019’da iptal edilen seçim sonrasında İstanbul verileri üzerine çalışma yaptığını, ikinci turda İmamoğlu’nun kazanması için çalıştığını anlattı.