Kim bu kıskanç gazeteciler?

Yazı: Hadi Özışık
Kaynak:

Şimdi elimizi vicdanımıza koyup öyle konuşalım; hangi birimiz bugün Fatih Altaylı'nın yerinde olmak istemezdik?

"Yalaka" yalanının arkasına sığınıp, "Ben olmak istemezdim!" demeyin sakın. İlkokul öğrencileri gibi, "O'na verdi de bize vermedi" diyerek ağlaşmamızın bir sebebi olmalı öyle değil mi?

Hem yalakalık malakalık, adam Türkiye'nin başbakanı ile konuşup, gündemi belirledi mi, belirlemedi mi siz ona bakın! Bir dakika, kızmayın hemen! "Hadi canım sende" diyerek kestirip atmayın. Fatih gazetecilik yaptı, haksızlık etmeyelim! Fatih, 3,5 saat kapıda bekledi ve röportajını koparıp geldi. Üstelik eften püften bir iş yapmadı, Türkiye'nin gündemini sarstı! Ankara'daki meslektaşlarımızın rahatını bozdu Fatih Altaylı...

Ömer Çelik ile Ahmet Tezcan'a duyulan hınçın asıl sebebi bu! Halbuki bu işin ne Ömer Çelik'le ne de Ahmet Tezcan'la ilgisi yok. Ankara'da gazetesini temsil eden bazı arkadaşlarımız güzel giyinip, sık sık makyaj tazelemekle yapılan gazetecilik devrinin sona erdiğini fark edebilseydi eğer, bugün bunlar yaşanmazdı belki de! Ömer'e, Ahmet'e veya bir başkasına çıkarmayalım beceriksizliğimizin faturasını...

Lütfen!