Kılıçdaroğlu'ndan WSJ'ye cemaat açıklaması
Abone olCHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Wall Street Journal gazetesine konuştu, cemaatle ilgili iddialara yanıt verdi.
The Wall Street Journal'ın (WSJ)
sorularını yanıtlan Kemal Kılıçdaroğlu "Gülen cemaatiyle bir
yakınlığımız hiç olmadı." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun WSJ'ye verdiği
röportaja göre, CHP'nin Gülen cemaatine yaklaştığına dair iddiaları
reddeden Kılıçdaroğlu, "Biz eskiden neysek bugün oradayız.
Gülen cemaatiyle bir yakınlığımız hiç olmadı. O algıyı yaratmak
isteyenler var" ifadelerini kullandı.
"BİZ PARALEL DEVLETE KARŞIYIZ"
Paralel devlet yapısına da karşı olduklarını vurgulayan Kılıçdaroğlu, 17 Aralık tarihinin "hükümetin devleti soymasının ortaya çıkması" olduğunu belirterek, "Biz paralel devlete karşıyız. Ama yolsuzluk davasında bir oluşum var. İşadamları var, bakanlar var, çocukları var, Başbakan var. Tam bir paralel devlet" diye konuştu.
SÜLEYMAN ASLAN'IN SERBEST BIRAKILMASI
17 Aralık soruşturmasında gelinen aşamayı Deniz Feneri e.V
Davasına benzeten Kılıçdaroğlu, "Bildiğimiz Deniz Feneri
süreci yeniden başladı. Halkbank'ın Genel Müdürünün serbest
bırakılması tuzun koktuğu anlamına geliyor. Erdoğan belki güvendiği
Halkbank Genel Müdürünü Merkez Bankası Başkanı yapar. Biz olayları
yakından izleyeceğiz. Hukukçu arkadaşlarımız izliyor"
dedi.
KABATAŞ'TAKİ GÖRÜNTÜLER
Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı olayları sırasında Kabataş'ta başörtülü bir kadına saldırıldığı iddiasının ardından yayınlanan görüntülere ilişkin ise, "Hepsinin yalan olduğu ortaya çıktı. Yalancıdan Başbakan olmaz, diye defalarca söyledim. Bir yalanı daha ortaya çıktı" yorumunu yaptı.
"CUMHURBAŞKANI BİR TAVIR TAKINMALI"
Kılıçdaroğlu, Köşk'ün onayına sunulan internet düzenlemesiyle ilgili de Cumhurbaşkan Abdullah Gül'ün, yasaklardan yana mı, özgürlüklerden yana mı olduğunu belirten bir tavır takınması gerektiğini ifade etti. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı'nın internet yasa tasarısını imzalaması durumunda, kanunu Anayasa Mahkemesi'ne götüreceklerini söyledi.
"HERKES MYK KARARLARINA SAYGI GÖSTERMELİ"
30 Mart yerel seçimleri için partisinde yaşanan aday belirleme süreciyle ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, CHP'nin aday belirlemede için en demokratik yöntemi kullandığını belirtti. Kılıçdaroğlu, şunları dedi:
"Parti üyelerinin belediye başkan adaylarını belirlemesi için sandık koyduk. İkinci stratejimiz; öneleme yaptık. Çıkanlar arasından kamuoyu anketi yaptık ve anketin gereğini yaptık. Bazı yerlerde, Merkez Yönetim Kurulu(MYK) kendi kararını vardı. En demokratik yöntemi yine biz belirledik.
MYK tarafından atanan başkan adaylarında tartışmalar oldu. Bu tartışmaları doğal karşılıyorum. Yeni yüzlerin siyasete kazandırılması lazım. Bugün geldiğimiz süreçte artık onların da yeni arkadaşlara yol açmaları gerekiyor. Gerçekten CHP kimliğini özümsemişse MYK kararlarına saygı göstermeleri gerekiyor.
Bazı arkadaşlarımız direk medya ile ilişki kurarak
tepkilerini gösteriyor. Buna da saygı duyuyoruz."
VATANDAŞA OY ÇAĞRISI
Kılıçdaroğlu, bir önceki seçimlere göre oy oranının üzerine çıkmaları gerektiğini belirterek, vatandaşlara oylarına sahip çıkmaları çağrısında bulundu. CHP lideri, "Vatandaşların kullandıkları oyların çalındığı yönünde bir kaygı var. Bu kaygıyı biliyoruz. Bu konuda çok önce başlattığımız bir çalışma var" dedi.
"ERDOĞAN'IN SAMİMİ OLDUĞUNA İNANMIYORUZ"
Kılıçdaroğlu, çözüm sürecinin ise seçimlerden sonra süreceğini düşünmediklerini de ifade ederken, "Başbakan Erdoğan'ın samimi olduğuna inanmıyoruz" dedi.
Dinin siyaset aracı olarak kullanılmasını doğru bulmadıklarını da vurgulayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Ilımlı İslam sonrası bazı radikal gurupların çıkıp sistemi çökerttiğini gördük. Pakistan'da gördük, Afganistan'da gördük. Dini siyasette kullanmanın bizim gibi toplumlarda huzura ulaştırmadığını biliyoruz. Seküler sistem toplumu birarada tutan çimento. (Erdoğan) Cami avlusunda miting yaptı. Radikal gruplar çıktı. Suriye'deki cihatçı gruplara desteği Erdoğan hükümeti verdi. Faturası Reyhanlı'da ağır çıktı."