Kılıçdaroğlu'ndan son dakika bedelli askerlik yorumu
Abone olCHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında bedelli askerlikle ilgili açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
partisinin grup toplantısında konuşma gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulunndu.
Konuşmasının büyük bir bölümünü eğitim sistemindeki aksaklıklar ve
atama bekleyen öğretmenlere ayıran Kılıçdaroğlu, Başbakan Ahmet
Davutoğlu'nun açıkladığı bedelli askerlik paketini eleştirdi.
"Durumu iyi olan bedelliye, olmayan doğru
nöbete."
ATAMA BEKLEYEN ÖĞRETMENE SEÇİM
VAADİ
Kılıçdaroğlu konuşmasında atama bekleyen öğretmenlere seçim
vaadinde bulundu:
"4 yıl içinde atama bekleyen öğretmen kavramını Türkiye'nin
gündeminden çıkaracağım."
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkan başlıklar şu
şekilde:
HESABINI SANDIKTA
SORACAĞIZ
"Son günlerde acı olaylar yaşadık. Ermenek'te yaşadık. Soma'da yaşadık. Soma'da 2 bin 830 işçinin görevine son verildi. Bu insanlar yolsuzluk yapmıyorlardı. Davutoğlu'na sesleniyorum, sen başbakansan bu işçilerin tamamına iş bulacaksın aş bulacaksın. Bu senin görevindir.
Bunların hesabını sandıkta soracağız. Çoluk çocuğnu hakkını
yiyenlerden hesap soracağız. Bakın Somalı işçilere ya aç
kalacaksınız ya da yer altına inip orada öleceksiniz diyorlar. Biz
şunu vaat ediyoruz; senin insan gibi koşullarda çalışmanı sağlamak
CHP'nin boynunun borcudur.
Yeraltında ölümlerin sona erdirilmesi için hazırladığımız 10
maddelik paketi Meclis Başkanlığı'na sunduk. Başbakan'a
sesleniyorum, bu teklifimi gündeme getirin.
ENGELLİLER DE BU ÜLKENİN
VATANDAŞI
Hepimiz her an engelli konumuna gelebiliriz. Engellilerin yaşadığı koşulları anlamalıyız. Engellilerin sorunlarını çözmek siyaset üstü bir konudur. Onlara insan olarak bakacağız. Engellilerin de bu ülkenin bir yurttaşı olduğunu unutmamalıyız. Bizim inancımızda ayrılık gayrılık yok.
Geleceğimizin asıl mimarları öğretmenlerdir. Öğretmen dünyasına
yakından bakmak istiyorum. Bir ülke gelişmek istiyorsa bunun yolu
eğitimden geçiyor. Eskiden kız çocukları okula gitsin mi gitmesin
mi diye tartışılırdı. Ama şimdi bütün anneler çocuklarının
kendilerinden daha iyi yetişmelerini okumalarını istiyorlar.
BİZ NEDEN MARS'A
GİTMİYORUZ
Bilimi geliştireceksek, elin oğlu aya Mars'a giderken biz neden gitmiyoruz diye soracaksak eğitim önemlidir. Dünyanın en önemli yatırımı eğitime yapılan yatırımdır. Eğitime ayrılan kaynakta sınıfta kaldık. Sen saray yapacağına otur da eğitime para ayır.
Öğretmenlerimiz mutlu mu acaba? 4 yıllık üniversite mezunu öğretmen düşünün. Öğretmenlerin yüzde 81'inin kredi kartı borcu var. Yüzde 79'unun banka borcu var. 2 öğretmenden biri esnafa borçlu. Her 3 öğretmenden biri de geçinebilmek için ayrı bir iş yapıyor.
Öğretmen zor bela geçiniyor. O zaman çocuğa nasıl ders verecek.
Dünyayı nasıl takip edecek. Eğitimdeki gelişmeleri nasıl takip
edecek. Bir kişi ay başını nasıl getireceğini düşünüyorsa sağlıklı
bir eğitim veremez. CHP iktidarında hiçbir öğretmenin kredi kartı
botcu olmayacak. Hiçbir öğretmenin esnafa borcu olmayacak.
Öğretmene hak ettiği maaşı vermek benim görevim.
2002'DE BİR AYLIKLA 24 ÇEYREK ALINIRDI
ŞİMDİ İSE...
2002'de bir öğretmen aylığıyla 24 çeyrek altın alabiliyordu şimdi 14 tane alabiliyor. Yüzde 40 bütçesi küçüldü. Benim aldığım aylık yeterli diyen gidecek AKP'ye oy verecek. Hatta gidip Saray'da bile oy kullanabilir. Geçinemediğini söyleyen ise yönünü çevirecek. CHP'yi görecek. Hepimizin öğretmeni başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk de burada.
Öğretmen kardeşlerime sesleniyorum. Eğitim-Birsen diye bir
sendika var. Seni satan sendikadır. Sizin haklarınızı savunmayan
sendikalara itibar etmeyin. Onların iktidarın yanında. Onların bir
eli yağda bir eli balda. Onlar saraylarda.
SAYINIZ İZLANDA NÜFUSUNU
GEÇTİ
Bir de ücretli öğretmenlik denen bir garabet var. 800 liraya
çalıştırıyorlar. Atama bekleyen öğretmenler varken devlet bölye bir
şey yapar mı? Atama bekleyen öğretmenlere söylüyorum, sayıları
İzlanda'nın, bir devletin nüfusunu geçti. Size söz herkes okulunda
olacak, sizi öğrencinizle buluşturacağım. Bize yetki verin bakın
bakalım sorunlar çözülür mü çözülmez mi? Ataması yapılmayan 36
öğretmen intihar etti, yazık değil mi?
ÇOCUKLARININ ODALARINDA BOY BOY KASALAR
VAR
İskenderun'da yaşlı bir adam yanıma gelerek 10 yıldır oğlunun atama beklediğini söyledi. Bir babanın feryadıydı bu. Bu feryada karşı sessiz mi kalalım. Onların umrunda bile değil. Onların çocuklarının yatak odalarında boy boy kasalar var.
Atama bekleyen öğretmenlerin derdi onların derdi değil. Benim derdim Ermenek'te lastik ayakkabı giyen Recep amca. Recep amca ne zaman kundura giyecek?
Eğitim geriye gidiyor. 11 yılda eğitim sistemini 13 kez değiştirdiler. Çocuklarımız denek oldu, yazuık günahtır. İran bilimsel makale konusunda Türkiye'yi geçti. Üniversiteleri medreseye dönüştürdüler. Üniversite bilgi üretecek ki siz onu mala dönüştürebileceksiniz.
Peki bu tablo öğrencilerimize nasıl yansıyor. OECD üyesi ülkeler matematik ve fen alanında yapılan araştırmada bizim çocuklarımız en son sırada. Benim çocuğum neden bu kadar gerilere düşüyor. Okuma becerisinde Slovakya'dan sonra sondan ikinciyiz.
Güney Kore'den önce otomobil üreten bir ülkeyiz. 1984'te ilk 20'nin içinde yer almıyordu, şimdi bizi geçti. Problem çözme becerisi onlarda yüzde 28, bizde yüzde 2.
'BEDELLİ'YE İLK
YORUM
Bedelli askerlik konusunu getirdiler. Ne diyorlardı zenginin çocuğu
askerlikten sıyıracak garibanın oğlu askere gidecek. Biz bir kanun
teklifi getirdik. Parası olmayan parasız yapacak diye. Durumu iyi
olan bedelli, olmayan doğru nöbete. Biz bunu doğru bulmuyoruz.
SEÇİM BARAJI YORUMU: 'PANİK
YAPTILAR'
Yüzde 10 seçim barajını kabul etmiyoruz. Yüzde bir oy bile alan
parti Meclis'te temsil edilmeli. Yüzde 10 barajı 12 Eylül
darbecilerinin getirdiği yasal düzenlemeden kaynaklanıyor. Biz
darbeye karşıyız diyorlar. Karşıysan darbe hukukunu değiştirmen
lazım. Korkuyorlar, AYM acaba iptal kararı verir mi? Neden paniğe
kapılıyorsunuz. Davutoğlu bir de AYM'ye öneri götürüyor."
SANA YAKIŞIYOR
MU?
Davutoğlu dedikodulardan yola çıkarak partiyle ilgili yorumlarda bulunuyor. Sana yakışır mı dedikodu yapmak. Efendim, kapalı bölümdeki konuşmalardan yola çıkarak bizi eleştiriyor. Sen akademisyen misin, dedikoducu mu?"