Kılıçdaroğlu'ndan Merkel'e mektup
Abone olCHP lideri Kılıçdaroğlu, Merkel'e yazdığı mektupta AK Parti'nin icraatlarını eleştirdi ve üyelik yolunda yeni fasılların açılmasını istedi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel'e mektup yazan
Kılıçdaroğlu, AB ülkeleri ve özellikle Almanya'nın Gezi Parkı
eylemcilerini desteklemesini istedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Gezi Parkı eylemleri hakkında polis müdahalelerini sert bir dille eleştiren Angela Merkel’e mektup yazdı.
Kılıçdaroğlu mektubunda, Merkel’in hükümet hakkında yaptığı eleştirilerinin ‘yerinde’ ancak Türkiye’nin AB’ye üye olamayacağı yönünde bir tutumun yanlış olduğunu vurguladı.
GEZİ EYLEMCİLERİ İLHAM KAYNAĞI
CHP lideri Kılıçdaroğlu, mektubunda şunları kaydetti: “İstanbul
Gezi Parkı’nda genç neslin demokrasi, temel hak ve özgürlükler ve
insan onuruna saygı için başlattığı hareket, bir umut ve ilham
kaynağıdır. Avrupa’yla paylaştığımız bu değerler, AB ve özellikle
Almanya tarafından desteklenmesi ve teşvik edilmesi hayati önem
taşımaktadır.
VERDİĞİNİZ TEPKİLER YERİNDE
Son yıllarda demokrasi, özgürlük ve insan hakları bağlamında giderek gerileyen ve kötüleşen duruma verdiğiniz tepkiler yerindedir. AKP’ye yöneltilen bu eleştirilerin, Türkiye’nin AB ile bağlarını, bilhassa AB’ye katılım müzakerelerini yavaşlatması veya askıya alınması, bundan da ötesine geçerek, Türkiye’nin AB’ye üye olamayacağı yönünde bir tutum içerisine girilmesi haksız, yersiz ve yanlış bir yaklaşım olacaktır. Türkiye’nin demokratik temelini güçlendirecek yeni ve önemli fasılların açılması Türk halkının AB ile bağını yenileyecektir.”
MERKEL'E 4 MESAJ İLETTİ
Kılıçdaroğlu mektubunda Merkel’in Türk vatandaşlarına yönelik
mesajlarında 4 konuya yer vermesini istedi. Kılıçdaroğlu,
“Türkiye-Almanya değil, aynı zamanda Türkiye-Avrupa ilişkilerine de
çok önemli ve tarihi bir katkısı olacaktır”dediği mesajları şöyle
sıraladı:
“Türkiye’nin dostu Almanya’nın, AKP hükümetinin baskıcı tutumuna karşıdır. Meydan okumaların (challenge) diyalogla çözüme kavuşması gerekir. Almanya, Türkiye’yi Euro-Atlantik camiasında laik ve demokratik bir üyesi olarak görmek istiyor. Türkiye’nin AB katılım müzakerelerinin öngörüldüğü şekilde sürmesi gerekir.”